
“Bir yangın başladı bende... Adını aşk koyamadım, ama içimi kül eden sendin.”
Doğunun sıcak toprağında kök salmış genç bir öğretmen: Gül Çiçek.
Hayatını adadığı öğrencileri, kalbini verdiği adam ve hayallerle örülü bir yaşam…
Ta ki bir gün, Adar Ağa'nın ihanetiyle hayalleri birer birer yerle bir olana kadar.
Kalbinin enkazını alıp Karadeniz’in serin rüzgârına sığındığında, hiç bilmediği bir sır kapısını aralayacaktır.
Arda… Karadeniz’in en karanlık ve en suskun adamı.
Gül Çiçek’i yıllar boyu uzaktan sevmiş, onu bir mücevher gibi işlemiş bir adam.
Her taşın ardında onun izi, her çizimde onun yüzü saklıdır.
Ve şimdi Gül Çiçek’in kalbiyle yüzleşmeye hazırdır — ama bu yolun sonunda aşk mı vardır, yoksa intikam mı?
Sisli dağlar, taş sokaklar ve yalanlarla örülmüş hayatlar arasında…
Gül Çiçek artık sadece bir kadın değil; geçmişin küllerinden doğan bir efsane, Arda’nın ise en büyük sınavıdır.
Tutkunun yakıcılığı, ihanetin sarsıntısı ve aşkın yeniden doğuşu!

