1- Transparan Gecelik

429 Words
ROJDA Canım sıkkındı. Her şeyden kaçarak konaktan ve içindeki delilikten kurtulmak istemiştim ve sırf babama inat kan davalı olduğumuz düşman aşiretin bölgesinden küçük bir daire tutmuştum. Çünkü ben çok farklıydım. Ablalarım gibi değildim, hiçbir zamanda olmamıştım. Ama herkes beni yok saymıştı o evde. Kimse görmemişti. Kimse gerçekten ne istediğimi önemsememişti. Kafamda binbir düşünce dönüp duruyordu. Ailemden kopmuştum, kendi yolumu seçmiştim ama yalnızlık gece olduğunda daha ağır çöküyordu. Tek sığınağım vardı… Dans etmek… Kulaklıklarımı taktım. Müziğin ilk ritmiyle birlikte gözlerimi kapattım. Gece serinliği odama doldu. Pencere açıktı, perde rüzgarla savruluyor, tenime dokunuyordu. Yalnız yaşadığım için giyimim konusunda rahattım. Transparan geceliğimin içinde külot dahil hiçbir şey yoktu. Ve ben… kendimi müziğe bıraktım. Bedenim hafifçe kıvrıldı. Kalçam ritmi yakaladığında, ipek elbisem bacaklarıma yapıştı, sonra uçuştu. Göğüslerim her kıpırdayışımda daha belirginleşiyor, elbisenin altında titreşiyordu. Eğildiğimde, elbisemin önü göğüslerim neredeyse tamamen ortaya çıkacak kadar açıldı. Ayağa kalktım ve kollarımı havaya kaldırarak, belime kadar uzanan bal köpüğü rengindeki saçlarımı geriye savurdum. Dans ettikçe, içimdeki bütün öfke, yalnızlık, sıkıntı ateşe dönüştü. Adımlarım sertleşti, kalçamı sağa sola daha derin kıvırdım. Sanki geceye, töreye, babama; her şeye meydan okuyordum. Her dönüşümde perde havalanıyor, gecenin koyu karanlığıyla bedenimin beyazlığı çarpışıyordu. Gözlerimi açtım ve bir anlığına açık pencereden aşağı baktım. Bir adam vardı…. Vücudumu büyük bir açlıkla izlerken sigarasından bir nefes çekti. Siyah bir arabanın arka kapısına yaslanmıştı. Beni izliyordu. Çektiği nefesle yanakları içine göçtü. Yakışıklılığı karşısında dumur oldum. Kimdi bu adam? Ama beni daha da şaşırtan şey, beni görmesiydi. Ailemin aksine. Dikkatini bana vermiş olduğu gerçeği beni iliklerime kadar ürpertti. Gözlerimiz buluşmadan, arkamı döndüm ona. Bakışlarını kalçama kadar açık geceliğimden gözüken sırtımda hissedebiliyordum. İçimdeki asi kıvılcım daha da harlandı ve gülümsemem dudaklarımın kenarında istemsizce belirdi. Onu gördüğümü bilmiyordu ama ben onun beni izlediğini biliyordum. Dudaklarımı dişledim. Dansımı durdurmadım, tam tersine daha da ateşli hale getirdim. Aşağıdaki adamın bakışlarını bedenimde hissediyordum; sanki parmakları göğsümden belime, belimden kalçama kadar geziniyordu. Birkaç saniye kendimi tamamen teşhir ettim. O an sadece görülmek istedim. Sadece bir kez… Beni gerçekten gören bir çift göz istedim. Parmaklarımı saçlarıma şakaklarımdan geçirdim ve saçlarımı havalandırırken, kalçalarımı seksi bir şekilde kıvırdım. Aşağı kadar eğildim. Ne yaptığıma, ne kadar tehlikeli bir oyun oynadığıma dair bir fikrim yoktu. Yaptığım belki de namussuzluktu ama umrumda bile değildi. Eteğim rüzgarla açıldı ve kalçalarımın alt yanaklarına serin bir esinti doldu. Ellerimi kışkırtıcı bir şekilde bedenimde gezdirdim. Birkaç saniye bekledim ve arkamı döndüm. Onunla yüz yüze gelmek istiyordum. Yanında durduğu siyah arabanın motoru çalıştı ve araç gözden kayboldu… Kim olduğunu bilmediğim bu gizemli, yakışıklı adam böylesine bir dansı bile izlememişti. Arkasını dönüp gitmişti. Hayal kırıklığıyla doldum, hatta öfkelendim. Hala izlendiğimden habersiz, perdeyi gidip hırsla kapattım…
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD