-KRİSTEN- İki kolumda da muhafız, demir kapının önünde bekliyorduk. Heyecanlı ve meraklıydım ama korkum sıfırdı. Etrafta kimsecikler yoktu. Muhafızlardan birisi kapının 8 haneli şifresini girdi ve kapı usulca açıldı. Bomboş, bembeyaz bir oda ve içindede Alex vardı. Bize arkası dönüktü. Muhafızlar beni odaya bırakır bırakmaz çıktılar ve kapı yavaşça kapandı. Bende Alex'in kırmızı pelerinini süzmeye başladım. Uzun boyunu kapatış, koyu kırmızı pelerini, boynunda ki ince iple bağlanmıştı. Bir elinde kırmızı bir şarap bardağı vardı. Belkide kan... Yavaşça döndü bana doğru. Kırmızı gözlerinde buluştu gözlerim. Beni görür görmez tebessüm etti ve şöyle bir süzdü. Daha sonra bir iki adım yaklaştı ve önümde eğilerek elimi öptü. Buz gibi eliyle tenime dokunduğu an irkilmiştim. " Prenses Kristen...

