Çarkıfelek ÇiçeğiGüncellenme zamanı Nov 26, 2021, 09:08
Gülümsedi çocuk. Gülümsemenin yakıştığı çocuklardandı. Adı da Jan Ali idi. Babası Alman annesi Türktü. Ebeveynleri boşanınca annesi yurda dönmüş, yanında cancağızını da getirmişti. Üç haftadır aynı okulda olduklarına inanası gelmiyordu. İnanmayan bir kendi değildi elbet. Şu ara anneannesi ve dedesi kabul aşamasındalardı. Zira annesi çalışmaya deyip kocaya gitmişti. Hem de elin gevuruna! Jan öyle söyleyince kıkırdadı. İlk defa oluyordu bu. İstemsizce çıkmıştı.
"Babana öyle dememelisin." Sırtını sandalyeye yasladı Jan.
"Anneme de babaannem diyordu zamanında. Boşver."
"Ne diyordu?"
"Türkenknecht!" Dedi bir anda Jan o anı yaşar gibi.
"Ne demek o?"
"Amele işte."
"Amele olmak orada kötü bir şey mi?"
"Ondan değil aslında kendileri annemden üstün ya ondan." Burun kıvırdı Sevda.
"Kaynana her yerde aynı galiba."
"Buranın kaynanası nasıl?"
"Babaannem halen bakar annem yerine yeni gelin." Çapkınca göz kırptı, Jan yerinde kımıldandı. "Babam kırk dokuz yaşında pos bıyıklının teki." Sanki açıklaması her şeyi açıklığa kavuşturur gibiydi tavrı. Jan'ın gözleri ışıldadı. Kıza biraz daha yaklaşıp masanın üzerinde duran elinin yanına koyuverdi elini. Öyle doğal yapmıştı ki bunu Sevda heyecanlandı. Kokusu da üstüne sinmişti sanki.
***
Türkiye'den Almanya'ya uzanan adı konulmamış, unutulması mümkün olmayan bir aşk hikayesiydi yaşadıkları. Bir gün tekrar karşılaştıklarında bütün imkansızlıklara rağmen bir olabilecekler miydi?