Ben Alya Avras. Avras ağasında doğdum. Annem beni doğurduğunda 15 yaşındaymış. Eh geçliğinin baharında doğurduğu için beni benden nefret ediyor. Ben doğduğumda babam 23-24 gibi bir yaştaymış. Kardeşim ben 7 yaşındayken yani annem 22 yaşındayken doğdu. Ve erkek doğdu. Ben kız doğduğum için babam anneme çok büyük şiddetler uyguladı. Ama erkek kardeşim Emre doğduğunda annemi kraliçe gibi yeşatmaya başladı. oda yetmezmiş gibi Emre'den 1-2 yıl sonra Kerem doğdu. Artık ailede boktan farkım yoktu... Evimiz köydeki en görkemli evdi. Halalarım babaannem bizde kalıyordu. Evde çok fazla boş oda vardı fakat en kötü odayı bana ait görmüşlerdi. Annemle asla anne kız ilişkisi yaşamadım. Babam... Halalarımla iyi geçiniyordum bu bana yetiyordu. Fakat 20 yaşıma bastığımda babamın bir cümlesiyle hayatımın kararacağını bilmeden yaşıyordum. Ben Alya Avras. Daha ne kadar acı çekeceğim?...

Olgun Aşkın Peşinde, yalnızlığın sessizce büyüdüğü bir evde, beklenmedik bir bağın nasıl derin bir aşka dönüştüğünü anlatan dokunaklı bir hikâye.Yirmi altı yaşındaki Abyy, babasının işi nedeniyle İngiltere’ye taşınmasıyla Türkiye’de tek başına yaşamaya başlar. Özgürlük, ilk başta kulağa cesur ve heyecan verici gelse de; geceler uzadıkça, evin duvarları soğuklaştıkça yalnızlık kendini hissettirmeye başlar. Babası, kızının bu yeni hayatında yalnız kalmasını istemez ve ona göz kulak olması için eski bir dostunu görevlendirir. Otuz dört yaşındaki bu adam, Abyy’nin hayatına bir kontrol unsuru olarak girer — ama kader, kontrol edilemeyen şeyleri sever.Başlangıçta mesafeli, ölçülü ve temkinli olan bu ilişki; paylaşılan sessizliklerle, yarım kalan cümlelerle ve gözlerde gizlenen duygularla yavaş yavaş değişir. Abyy için bu adam, sadece babasının güvendiği biri değildir artık. Onun sakinliği, olgunluğu ve hayata bakışı; Abyy’nin içindeki eksik parçaları tamamlar. Adam içinse Abyy, beklenmedik bir şekilde kalbini zorlayan, sınırlarını sorgulatan bir gerçektir.İkisi de bu duygunun yanlış zamanlı ve tehlikeli olduğunu bilir. En büyük engel ise her şeyden habersiz olan babadır. Gizlenen bakışlar, söylenemeyen kelimeler ve ertelenen gerçekler arasında büyüyen bu aşk, ikisini de bir seçimin eşiğine sürükler:Güvende kalmak mı, yoksa kalbin sesini dinlemek mi?Olgun Aşkın Peşinde, yaş farkının ötesinde; sorumluluk, sadakat, vicdan ve aşk arasında sıkışıp kalan iki insanın hikâyesi. Bazı aşklar yüksek sesle yaşanmaz… Bazıları fısıltılarla büyür ve insanı en derinden yaralar. “Biz uzak durmayı bilmiyorduk. Bilmeyecektik.Uzak kaldıkça birbirimize ihtiyaç duyuyorduk.