"Tekrar ediyorum! Öğretmen vuruldu!" her yer de büyük telaş hakimdi. Baran komutan ise kendine siper olmuş öğretmene baktı. Ahu öğretmen gözlerini kapamadan önce fısıldadı, "Ç-çocukları koruyun askerim. Yeter ki onlar iyi olsun." ^^^ "Burada kimsen yok mu senin öğretmen hanım?" dedi Baran komutan sert bir şekilde. Ahu öğretmen ise acıyla inledi. "Yok, bir yaşlı teyze yardım ediyordum burada sadece. Onun verdiği taş evde kalıyordum." derken acıdan neredeyse gözleri kararıyordu. "O halde... madem benim yüzümden vuruldun, sana bir süre ben bakacağım."

"Kardeşimin orospusunu kendime gelin yaptıysam, bil ki düşmanlık bitsin diyedir!" acıması sözleri kulağımda yankılanırken ağlamaya devam ettim. Oysa ben kimsenin orospusu falan değildim. Her şey bir yanlış anlaşılmadan ibaretti. "Öyle deme!" desem de acımasız sözlerine devam etti. "Sen yatağımı bile süsleyemeyecek kadar kirlisin. Şimdi kaybol gözümün önünden elimden bir kaza çıkmadan!"

"Ben seni kardeşimden iyi sikerim buna şüphen olmasın!"Korkuyla titredi karşısında. Daha bir aylık evli olduğu sevdiği adam öldürüldü ve onun kardeşiyle evlenmek zorunda bırakıldı. Üstelik kardeşi zalim, ve kendi öz kardeşinden nefret ediyordu. Nefretini çıkarmak için de bu evliliği seve seve kabul etti.Ölen kardeşinden intikam almak için, onun karısını silmeyi kendine borç bildi. Üstelik bir zamanlar yengesi olan kadın şimdi pek güzeldi. Daha da olgunlaşmıştı görmeyeli.Tam onun ağzına layıktı.

"Karım yani ablan yan odada uyurken altıma mı yatacaksın Havin?" sesi şehvet doluydu Azad ağanın."Evet ağam, yıllardır aşığım size. Ablam bunu bile bile inadına evlendi sizinle! Madem öyle, sonuçlarına katlansın." Azad ağa bu duruma iyice keyiflendi. Bu kızı yıllardır arzuluyordu ve şimdi fırsat ayağına gelmişti.Ona bir şey sormak için odaya girdiğinde duştan yeni çıktığını ve iç çamaşırlarıyla olduğunu görünce aklını yitirdi. Aklı anında önünde ki fazlalığa yöneldi.Sonra da Havin ona cilveli bir şekilde bakıp külotunun üzerinden kadınlığını okşayınca hepten delirdi Azad."Öyleyse seni deli gibi becermem hoşuna gidecek he Havin?"Havin şehvetle yıllardır aşık olduğu Ağa'nın kucağına oturdu. "İsterim ağam. Bunun hayalini kurdum hep. Sen ablamla yan odada birlikte olurken, ben de burada kendimi tatmin ettim. Sanki beni beceriyormuşsun gibi hayal ettim." Azad ağa duyduklarıyla daha da azdı. Bir an önce bu koca memeli ve güzel kalçalı kızı becermeliydi. Onun da hayalleri gerçekleşecekti, kız farkında değildi."İstediğini sana vereceğim yavrum. O taze kadımlığımı seve seve becereceğim."

"Diğer karılarımı arkadan yapamadığım için seni aldım körpe karım. Şimdi soyun ve kendini parmakla!" ^^^ " İki karım var benim babaanne, ne demek üçüncü karıyı da alacaksın?" Babaannesi gerildi. "Torun lazımdır oğul. Bu sefer sen seç, ben seçmeyeceğim gelini. Kimi istersen onunla evlendireceğim." Boran ağa o an düşündü, genç ve diri bir kadın hiç de fena olmazdı.

“İstediğim her an altıma yatacaksın! Bundan sonra seni arzuladığımda nerede olursak olalım, seni altıma almama izin vereceksin anladın mı?” Gece dudağına yalarken bu teklif ile duraksadı. Fakat öyle kolay değildi, bir şey alıyorsa geceye de bir şey vermesi gerekiyordu. “Peki benim bundan kârım ne olacak ağam?” Mirkan gelen soru üzerine şaşkınlık da ona baktı. “hayatında hiç almayacağın zevki yaşatacağım sana daha ne istersin?” Gece hafifçe dirseklerin üzerinde doğru olurken yorgunlukla baktı gözlerine ama pes etmeye niyeti yoktu. “Valla ağam, bir isteğim vardır sizden.” Mirkan’ın tek kaşı usulca havaalanında. “Ne istersin?” “Ben size istediğiniz yerde vereceğim, istediğiniz yerde beni düzeceksiniz. Ama bir şartım vardır, bana ailenizin yanında ve dışarıda iyi davranacaksınız! Bir çöp gibi değil.”