2004 doğumluyum. Genç okurların ilgisini çekecek, umutsuz gibi gözüken ama sonu iyi olan hikayeler yazmayı, benim gibi genç olan okurlara umut olmayı seviyorum. Hemen hemen benim yaşımda olan okurlarla aynı şeyleri tercih edeceğimizi düşündüğüm için gelişen çağa ayak uydurarak ve süslü cümleler kullanarak hikayemi paylaşmayı seviyorum.
" Tertemiz hayatım bir gecede kana büründü. Ruhum, benliğim, gözyaşlarım, umutlarım tükendi; bilinçli bir şekilde katiller tarafından yıkıldı. Benden geriye sadece ruhumun parlak, güçlü ateşi kaldı. Hem kendimi hem de onları yakacağımı bilsem de onların cezalarını çektiğini görmek için kendimi de kasıp kavurmaya ant içtim. Ben yanarak yok olacaktım. Ama beni yakanları, yakmadan yok olmayacaktım. "
...
" Ortak çıkarın olduğu için yardım eli uzattığını bilmiyor muyum Tarık?! " diye çıkıştım.
Koltuğundan sırtını doğrulttu ve yüzüme baktı. Keskin bakışlarıyla gözbebeklerinden ateş saçıyordu. Kendinden emindi. Gücüne ve parasına güveniyordu.
" En azından zekisin. Bazı şeyleri görebiliyorsun." dedi. " Ya peki, benim görebildiğim ama senin henüz bilmediğin şeyler? " diye ekledi.
Ne anlatıyordu bu adam?
" Ne söyleceksen açık söyle! Kelime oyunu yapma! " dedim sinirimi bastırmaya çalışarak.
" Eğer antlaşmayı imzalarsan? Neden olmasın? " dedi kendinden emin bir şekilde.
" Nereden bileceğim senin beni oyuna getirmeyeceği? Açık açık söylemek yerine tuzağa düşürdüğünü fark etmiyor muyum? " dedim. Bu adam beni aptal yerine koyuyordu. Ama ağzından çıkacak her hangi bir cümle bile işime yarayabilirdi. Katlanacaktım.
" Aileni öldürenleri biliyorum desem? "
...