Akşam yemekten sonra sobanın üzerinde kestane pişirdik. Dışarıda kar daha yoğun yağmaya başlamıştı. Perdeleri çekip yağan karı seyrederken çayımızı içip kestane yedik. İçerisi sıcak, dışarısı kartpostal güzelliğindeydi. ‘’Şu manzara ve keyif için insanlar binlerce lira ödüyor. Biz ne kadar şanslıyız ki böyle bir keyfi bize bedava yaşata dostlarımız var.’’ dedi Esat keyifle. Gülüştük. ‘’Yılın en güzel manzarasına denk geldiniz gerçekten. İyi ki beraber geldik.’’ dedi Korhan da. ‘’Yarın gitmeden önde kartopu oynasak ya keşke. Ben en son ne zaman kartopu oynadım bilmiyorum.’’ Pelin’in yüzünde masum bir ifade vardı. ‘’İkimiz bir olursak, neden olmasın.’’ dedim erkeklere üstten bir bakış atarak. ‘’Canınıza mı susadınız siz?’’ dedi Korhan da aynı şekilde bana bakarak. ‘’Susadık belki canı

