
Aşk.; Bazı insanlar için cennetten çıkmış bir ödülü andıran bir duygu olurken bazı insanlar için dünyanın en işkenceli cezasına benzer. Nereye adım atacağınızı bilemez eninde sonunda onun adımlarını takip edersiniz. Bu duygu da yanmamak diye bir kaide yoktur. Her zaman yanarsınız.
Adımlarını kapıya doğru geri geri atarken aslında onun kollarının arasında olmak istediğini biliyordu. Ancak bildiği tek şey bu da değildi. Onun kollarının arasında olmak ona mutluluktan ziyade acı da getirecekti.
Tıpkı aşk gibi..
"Bana benden ne kadar uzağa gidersen git eninde sonunda kalbin seni bana getirecek demiştin." Rose, derin bir nefes alarak ona baktı. "Ne senden kaçabiliyorum ne de senle olabiliyorum.."
Adımlarını kendisinden kaçan Rose'a çevirdi. Birkaç adım atarak aralarındaki mesafeyi kapattı. "Bu ne biliyor musun?"
"Ne?"
Devam etti. "Her ne kadar birbirimizden uzak kalmak istesek de ben sana gelmekten alıkoyamıyorum kendimi. Kalbim senin durağına uğramak istiyor. O duraktan asla ayrılmak istemiyorum. Yanacağımı bilsem de yanmak istiyorum.."
"Rose kendisini duyacağı bir şekilde fısıldadı. "Tıpkı aşk gibi.."
