Kendi kendimi becermiştim. Evet tam olarak yaptığım buydu. Siktiğimin ağzımdan çıkan “Arkadaş olalım” kelimelerini geri almam mümkün değildi ve ben kendi kendimi becermeye devam ediyordum. Lanet olsun ki Cherry bunu kabul etmişti. “Arkadaş!” onu gördüğüm an bacaklarının arasına dalmayı, o kalın dudaklarını emmeyi hayal ederken biz arkadaş olacaktık!
Tyler Carter kendi kendini becererek level üstüne level atlıyordu. Siktiğimin beyni kızın yanında neden saçma sapan çalışıyordu.
Charlie’nin evinden çıktığımızda ona söylediklerim için pişman olduğumu dile getirdim. Kızdan özür dilemeye çalışırken siktiğimin beyni iflas etmiş ve sonunda ağzımdan o iki lanet olası kelime çıkmıştık. “Arkadaş olalım!” ne kadar sevimli kelimelerdi değil mi? Ama benim sikim hiç eğlenmiyordu. Seks yok! Kuralı ağzıma sıçmıştı.
Bu lanet iki kelimeyi söyledikten sonraki gün daha ne kadar saçmaladığım ortaya çıkmıştı. Gittiğimiz bilardo salonunda onu masanın üstüne yatırıp becermek istedim. Diğer gün gittiğimiz sinemada önünde diz çöküp o ıslak ve sıcak kadınlığını yalamak istedim ve daha ikinci gün pes ettim. Kuralları yenilemek istediğimi söylediğimde ise reddedildim. Ama tabi ki bu beni durdurmadı onu kışkırtmam için daha çok çabalamama sebep oldu. Yanında daha fazla dik bir p***s ve ağırlaşmış testislerle gezemezdim. Biran önce kendi koyduğum saçma kuralı ortadan kaldırmam gerekiyordu.
Cherry’i elde etmeye o kadar odaklanmıştım ki başka kimseyi gözüm görmüyordu. Sikim etrafımdaki tek vajina ondaymış gibi davranmaya başlamıştı. Bazen yanımıza gelen kızlar oluyordu ve ben onlarla ilgilenmesem de onlar benimle ilgilenmeye çalışıyorlardı ama işe yaramıyordu. Karşımda surat asan Cherry’i görmem yetiyordu. Bir şekilde kızları sepetlemenin yolunu buluyordum.
Birde Cherry’in etrafındakiler vardı. aptalın biri gidip ona çıkma teklif etmişti. Cherry bunu bize anlattığında çocukla dalga geçerek ilgisini çocuğa yönlendirmemeye çalıştım ancak yanlarından ayrılır ayrılmazda çocuğu bulup ağzına sıçmıştım. Bir daha Cherry’in yakınına bile yaklaşamazdı.
Pikabı ona teslim ettiğimde bana tekrar tekrar teşekkür ederken tek istediğim yeni deri döşemelerin üstünde onu becermekti. Eve geçtiğimizde de şansımı tekrar denemiştim. Ama lanet olası Addy ile Daizy tam zamanında gelerek işimin içine etmişlerdi. Biraz daha geç gelseler belki de onu mutfak tezgâhının üstünde becerirken gelmiş olacaklardı.
Bir hafta içinde her seferinde kuralları yenilemek için elimden geleni yaptım ama bir işe y aramadı. Artık ne bok yiyeceğimi şaşırmıştım. Üstelik dün kütüphanede beni aptal bir hödük sandığını öğrenmiştim. Hukuk okuduğumu duyduğunda Cherry adeta şok olmuştu. Onu şaşırttığım için memnun olsam da bu zamana kadar hakkımda ne düşündüğünü öğrenmiş olmak pek memnun etmedi. Bunca zaman s****i eğlendiren bir salak olduğumu düşündürmüştü. Tamam sikimi de eğlendirmiştim ama sadece onunla hareket etmiyordum. Beynimi de kullanmasını biliyordum. Her neyse uzun zamandır kimseyi becermediğim için beynim sulanmış durumda bu kadar saçmalamamın tek sebebi buydu. Kucağımdaki sürtük onunla ilgilenmem için her şeyi yapıyordu ama bende tık yoktu. Aklım sadece Cherry’e takılmıştı.
Black, Greg ve Addy ile bara gelmiştim. Sasha içeri girdiğimiz an yanıma gelip kendini kucağıma yerleştirmişti. Birkaç defa kucağımdan kaldırmaya çalışsam da ya kafası fena halde güzeldi ya da anlamıyordu. Biri süre sonra bende vazgeçmiştim. Eli pantolonumun önünde gezerken sıkıntıyla biramdan büyük bir yudum aldım. İçkimi yudumlarken etrafa göz gezdiriyor, saçma şarkılar inliyordum. Addy, Greg ve Black kendi aralarında sohbet ediyorlardı.
Dalgın halde etrafı izlerken onu gördüm. Daziy’in arkasındaydı ama ondan daha uzun olduğu için yüzünü görebiliyordum. Yüzü yine asıktı. Daizy’in arkasından çıktığında kıyafetini görünce dudaklarım şaşkınlıkla aralandı. Dakikalardır Sasha’nın yapmak için çabaladığı şeyi Cherry’in görüntüsü saniyesinde yapmıştı. Ufaklık tepki vermeye başlamıştı. Sasha da bunu fark ettiğinde elini daha çok bastırdı ve ben iniltime engel olamadım. Üstüne alınan memnun bir ifadeyle gülümserken beni öpmek için yüzüme yaklaştı ancak Cherry’i daha net izleyebilmek için uğraştığımdan onu geri ittim. Sonunda masamıza ulaştı ve pislik Black’in yanına gidip oturdu. Benden tarafa bir kere bile bakmamıştı. Biramı kafama dikerken bana bakmasını bekledim ancak o diğerleriyle sohbet etmeye devam ediyordu. Git gide sinirlerim bozulurken biramı bitirip Sasha’yı kenara çekerek ayağa kalktım.
Daizy, Addy ve Greg shot yarışı yapmaya karar vermişti. Ben Black’i ensesinden tutup yerinden kaldırırken Cherry sonunda kafasını kaldırdı. Yanına otururken bakışlarını Sasha’nın olduğu tarafa çevirince bana neden bakmadığını anlamıştım. Beni kıskandığını fark ettiğimde egom muhteşem bir tatmin yaşıyordu.
Kulağına eğilerek “Neyin var?” diye sordum. Bana dönüp dudaklarıma baktıktan sonra gözlerime bakarak “Yok bir şey” dedi.
Masada duran içkisini alıp kafama diktikten sonra “Geldiğinden beri benden tarafa hiç bakmadın” diyerek onu zorladım. Sonunda istediğim tepkiyi vererek “Meşguldün” dediğinde sırıttım. Boş bardağı masaya koyduktan sonra elini tuttum. “Hadi gidip sana alkolsüz bir şeyler alalım” diyerek onu ayağa kaldırıp peşimden sürükledim. Diğerlerinin itirazlarını duysam da önemsemedim. Cherry ile yalnız kalmaya ihtiyacım vardı.
Bara ulaştığımızda oturacak yer yoktu. Tezgaha yaslanıp onu önüme çektim. Elimi kalçasının hemen üstüne yan tarafına yerleştirirken diğeriyle bar tezgahına vurarak barmeni çağırdım. Sertleşmiş aletimi kalçalarına yaslama isteğiyle savaşırken barmen geldi. “Trol bir soda ile bira ver” diye bağırdığımda Trol kafasıyla onaylayıp uzaklaştı. Düşüncelerime engel olmak için parmaklarımla tezgahta ritim tutmaya çalıştım ancak diğer elim rahat duracak pozisyonda değildi. Elimi açıkta olan karnına doğru kaydırdım. Kulağına eğilerek “Çok güzel görünüyorsun Cherry” diye fısıldadığımda bedeninin tepkisini hissetmiştim. İltifatım hoşuna gitse de “Bana böyle şeyler söylememelisin” diye karşı çıktı. “Neden? Arkadaşlar birbirine iltifat etmez mi?” diyerek dalga geçtiğimde öfkelendiğini hissediyordum.
Siparişlerimiz geldiğinde bana döndü. İşte bunu yapmaması gerekiyordu. Eğilip dudaklarını öpmek isterken elini göğsüme koyup beni uzak tutmaya çalıştı. Derin bir nefes alıp geri durdum. Soğuk birayı alıp büyük yudumlarla içerken göğsümdeki eli bedenimin ısısını her geçen saniye arttırıyordu.
Biram bittiğinde daha fazla dayanacak halde değildim. Ona daha yakın olmalıydım. Çalan hareketli müziği işittiğimde “Hadi dans edelim” diyerek elini tutup dans edenlerin arasına çektim. İlk başta bedeni gergindi ama onun o lanet partide nasıl dans ettiğini defalarca izlediğim izlemiştim. Bu yüzden hareketlenmesi için elimden geleni yaptım ve sonunda kendini müziğin ritmine kaptırdı.
Lanet olası ağırlıkları çalışmak sonunda bir işe yaramıştı. Cherry muhteşem dans figürlerini gösterirken ben onu kaldırıyor, havaya atıyor ve yakalıyordum. Kollarımda kıvrılan bedenini hissettikçe durum benim için daha da kötüleşiyordu. Dans ederken yüzündeki tutku dolu ifade ise kendimi kaybetmeme yeterdi. Sonunda durduğumuzda nefes nefeseydi. Sabrımın sonuna geldiğimi hissederek ona doğru eğilip “Seni öpmek istiyorum” dediğimde “Engel olan mı var?” diye cevap vermesi beni bağlayan tüm zincirleri kırmıştı.
Dudaklarım anında dudaklarını bulurken sıkıca boynuma sarıldı. Daha önce hiç hayatımda bir kızı öperken orgazm olmamıştım ama sanırım az sonra olacaktım. Etrafımızda yankılanan alkışları duyduğumda küfrederek geri çekildim. Şaşkın halde bizi alkışlayan insanlara bakarken onları tamamen unuttuğumu fark ettim. Islık çalış “Bir daha” diye bağırdıklarında sırıttım.
“Gösteri hoşlarına gitmişe benziyor” dediğimde karnıma yediğim dirsekle inlerken “Rezil olduk” diye homurdandı. Bakışlarımı ona çevirdiğimde kollarımın arasında sıyrılıp hızlı adımlarla çıkışa doğru ilerlemeye başladı. Ne olduğunu anlamadan arkasından baktıktan sonra peşinden gitmeye karar verdim.
Oto parka çıktığımızda “Hey herkes çok beğenmiş görmüyor musun?” diye seslendiğimde bana dönüp “Yarın yine herkesin dilinde olacağız” dedi.
“Kimin umurunda” diyerek kollarımı göğsümde bağlayıp karşısına dikildim. Cevap vermediğinde “Kimin umurunda Cherry” diyerek ona doğru bir adım yaklaştığımda kafasını kaldırıp bana baktı. Gözlerinden benimle aynı isteği paylaştığını görebiliyordum. Sonunda cesaretini topladı ve kollarını boynuma dolayıp ikimizin de acı çekmesine engel oldu. Dudaklarını zevkle kabul ettim.
Dudaklarını emerken ellerimi kalçalarına atıp sertçe avuçladım. Bacaklarını ayırıpkucağıma kaldırırken dudakları alt dudağımı emiyordu. Kafamı yana yatırıp öpüşümü derinleştirirken dudaklarını ayırdığında dilimi ağzının içine ittim. Kafasını biraz geri çekip dilimi emerek tekrar dudalarımı öptüğünde inledim. Aynı hareketi tekrarlarken kalçalarını sıkıca kavrayıp aletime bastırdım. Bacakları belimin etrafını daha sıkı kavrarken dilini emdiğimde inledi. Şimdiden sırılsıklam olduğuna emindim. Bunu düşünmek onu daha sert öpmeme sebep oldu.
Adımı seslenen iğrenç sesi duyduğumda Cherry uzaklaşmak istese de izin vermedim. Öpüşüme karşılık vermeye devam ettiğinde rahatlamıştım ancak Sasha vazgeçecek gibi değildi. Tekrar adımı seslendiğinde Cherry’in dudaklarından ayrılıp öfkeyle ona döndüm.
“Ne var Sasha?” derken sesim boğuklaşmıştı. “Bu akşam gelecek misin?” diye sorduğunda dediğinde hiçbir bok anlamasam da “İşim var görmüyor musun?” diye bağırdım.
Öfkeyle Cherry’e bakıp “Bu gece becerecek biri var zaten diyorsun yani” dediğinde sinirle göğsüm kabarırken “Defol git Sasha” diyerek Cherry’e döndüm. Sürtüğe daha fazla vakit ayıramayacaktım. Tek istediğim kucağımdaki ateş parçasıyla ilgilenmekti. Dikkat çekici beyaz boynuna eğilip öperken kalçasını hareket ettirdi. Hoşuna gittiği belliydi. Sasha’nın “Aletini em tatlım. Tyler’ın en çok sevdiği şeydir. Bu sabah ağzımdaydı” dediğini duyduğumda dişlerimi sıktım. Kucağımdaki beden anında katılaşırken yüzümü boynuna bastırıp küfrettim. Sabah aletimi emdiği filan yoktu. ağzını en son lanet olası partide bacaklarımın arasına almıştım. Cherry’in ona inanmamasını umdum ama tabi ki beklediğim gibi olmadı.
Bacaklarını belimden çözüp kucağımdan inmeye çalışırken kollarımı belinden çözmeyerek uzaklaşmasına engel oldum. “Cherry bunu yapmasına izin verme” dediğimde bana bakıp cevap vermesi uzun sürdü. Gözlerime baktığında o sürtüğe inandığı her halinden belliydi. Ben onun için deli olurken o bir sürtüğün sözlerine inanıyordu.
“Sabah onunla mıydın?” diye sorduğunda sinirle iç çekerek “Ne önemi var?” diye karşılık verdim.
“Doğru bir önemi yok” diyerek kollarım belinden çözüp benden uzaklaştı. Anında söylediklerimden pişman olurken “Hadi ama benden uzaklaşma” diyerek bileğini tutup onu tekrar kendime çektim.
“Tyler, arkadaş olarak kalmaya devam etmeliyiz” diyerek onu tutan elimi iterken diğer elimle beline sarılıp vücutlarımızı tekrar birleştirdim. “Seni istiyorum Cherry” diye itiraf ettiğimde “Sen her kadını istiyorsun Tyler” diye tısladı. Sanırım o an yaşadığım hayal kırıklığıydı. Onu ne kadar istediğimin farkında olmadığına inanamıyordum. Ben bu zamana kadar hiçbir kadını elde etmek için bu kadar çaba harcamamıştım. Şimdi o karşıma geçmiş bunu görmezden geliyordu.
Ben bunun şaşkınlığını yaşarken elimden kurtulup bara doğru ilerlemeye başladı. Öfkeyle peşinden giderken “Son kararın mı Cherry” diye bağırdım. Cevap vermediğinde daha da sinirlendim. Hızla içeri girip Daizy ile Addy’in yanına gitti. İkisi de körkütük sarhoş olmuştu. Daizy’i kaldırıp dışarı sürüklemeye başladığında Addy’i alarak peşinden gittim.
O Daizy yolcu koltuğuna yerleştirirken Addy’i arka koltuklara atıp arkamı dönünce öfkeli bir Cherry ile karşılaştım. Tekrar “Emin misin Lena? Sadece arkadaş mı?” diye sorduğumda kafasını sallayarak onaylayınca güldüm. Sürücü tarafına giderken peşinde giderek “Peki arkadaşım” deyip kapısını açtım. Arabaya bindiğinde ona doğru yaklaşıp “Bu gece senin yerine de eğleneceğim arkadaşım” diyerek kapıyı çarparak kapatıp kendi pikabıma ilerledim.
Ben pikaba binerken Cherry adeta tekerlekleri çığlık attırarak park yerinden çıktı. Hemen arkasından giderken az kalsın bir arabaya çarpıyordu. Hızımı yavaşlatırken küfrederek “Dikkatli sür Cherry!” diye mesaj attım. Bu kız tam bir çılgındı. Böyle bir tepki vereceğini düşünsem o sözleri asla söylemezdim.
Yurda kadar uzaktan onu takip ettim. Pikabı sağlam bir şekilde yurdun önünde park ettiğinde rahat bir nefes almıştım. Daziy’i yurda taşımasını izledikten sonra eve doğru yola çıktım. Addy arkada horlamaya başlamıştı. Yol boyunca bu gece olanları hayal ederken dönüp dolaşıp dudaklarıyla bana yaşattığı zevke geliyordum. Şimdiye kadar hiçbir kızı öperken böyle zevk almamıştım. Ettiğimiz kavgayı düşünmek ise sinirlerimi geriyordu. Sakince konuşup anlaştığımız tek bir an yoktu.
Eve geldiğimizde Addy’i yukarı taşıyıp odasına yatırdıktan sonra kendimi banyoya zor attım. hala yaşadığımız tutku dolu anların etkisi aletimin üstündeydi. Kıyafetlerimi çıkartıp duşun altına geçtiğimde aletim adeta sızlıyordu. elimi aletimin etrafına sardığımda öfkeli hali gözlerimin önündeydi. Beni şuan Sasha’nın yanında sandığını hatırlayınca aklıma gelen fikirle gülümsedim. Duştan çıkıp yere attığım pantolonun içinden telefonumu alarak aletimin fotoğrafın çektim.
“Senin yerine de eğleniyorum Cherry” yazarak ona gönderdiğimde vereceği tepkiyi hayal edince kahkaha attım. onun elinin aletimi nasıl kavradığını hatırlarken iç çekip sızlayan aletimi sıvazladım.
Cevap vermediğinde “Parmaklarımın yerinde senin parmaklarını hayal ediyorum” diyerek ikinci bir mesaj daha göndermiştim. Gözlerimi kapatıp o sabahı hatırlarken klozetin üstüne oturup aletimi sıvazlamaya başladım. Bu anı onunla paylaşmak istersen sesli mesaj kısmını açıp konuşmaya başladım. “Tek elle yazmak zor oluyor Cherry” derken onun hayaliyle şimdiden nefes nefese kalmıştım. “Küçük elinin aletimi nasıl sardığını hala unutmuyorum bebeğim. O ince parmaklarının beni nasıl sağdığını hayal ediyorum.” Derken parmaklarım aletimin etrafında biraz daha sıkılaştı ve inledim. Onunda kendi kendini tatmin ettiğini hayal ederken “Hadi bana katıl Cherry” diye soludum. Gözümün önüne parmağını vajinasının üstünde gezdirdiği bir görüntü gelirken “Parmağını ıslaklığın boyunca kaydır bebeğim” dedim. Söylediklerimi yaptığını düşünürken “Biraz daha sert, parmaklarını bastır. Bir parmağını içine sok. Diğer elinle göğüs ucunu sık” diyerek talimatlarıma devam ettim. Bir yandan da aletimi sertçe sıvazlıyordum. “Penisim senin için sızlıyor Cherry. Devam et Cherry, kendini okşamaya devam et” derken patlamaya yakındım. Dişlerimi sıkıp nefes nefese elimi hızla aşağı yukarı hareket ettirirken gözlerimin önünde onun görüntüsü dans ediyordu. Sonunda boğuk bir iniltiyle boşladım. Parmağımın hala ses kaydında olduğunu fark ettiğimde “İyi geceler Cherry” diye soluyarak kaydı gönderdim.
Rahatlamış halde duşa girip temizlendikten sonra odama geçtiğimde telefona gelen “İyi geceler Tyler” yazan mesajı okuyunca sırıttım. Söylediklerimin her kelimesini yaptığını artık biliyordum. Benim talimatlarımla kendini okşadığını düşününce aletim tekrar sızlayınca küfrettim.
Ağır bedenimi yatağa atıp görüntüleri aklımdan uzaklaştırmaya çalıştım. Derin bir nefes alıp uykuya dalarken tek düşünebildiğim yine Cherry’di.
Ertesi sabah kalktığımda Addy koltukta oturmuş ağrıyan başıyla ilgili birine telefonda dert yanıyordu. Çıplak halde mutfağa geçerken “Adamım bana da bir su ile ağrı kesici getir” diye bağırdı. Bir bardak su doldurup kendim içtikten sonra bir tane de Addy’e doldurup ağrı kesiciyi alarak yanına gittim.
Hapı ağzına atıp suyu içtikten sonra “Üstüne bir şey giy kızlar geliyor” dediğinde “Kim kızlar?” diye sordum. Bana bu ne biçim soru dercesine ters bir bakış attıktan sonra “Kızlar işte adamım, Daizy ile Lena” dedi. Kalbim heyecanla çarparken üstümü giyinmek için odama gittim. Akşamdan sonra beni görünce nasıl bir tepki vereceğini kestiremiyordum ama onu görmek istiyordum. Üstümü giyindiğimde telefonum çalınca tamirhaneden aradıklarını tahmini ettiğim için küfrettim.
“Ne var?” diyerek telefonu açtığımda Mack’ın sıkıntılı sesi “Dostum buraya gelmelisin, bir araba geldi biz çözemedik” dedi. Küfür edip homurdandıktan sonra “Tamam” diyerek telefonu kapatmıştım. Sinirle pikabın anahtarlarını alıp odadan çıktım. Dış kapıya giderken Addy “Nereye?” diye sorduğunda aksi bir sesle “Tamirhaneye” dedikten sonra evden çıktım.
Tamirhaneye gidene kadar bir işe yaramayan Mack ile Cody’e küfrettim. Oraya ulaştığımda yapamadıkları arızayı çözmem bir saatimi almıştı. İşim biter bitmez ellerimi temizleyip yola çıktım. Eve ulaştığımda Cherry ile Daizy gelmişti.
İçeri girdiğimde üçü birlikte salonda oturuyorlardı. Gözlerim direk Cherry’i bulurken Addy “Dostum kahvaltıdan sana ayırdık” dedi. Ona cevap vermeden Cherry’in yanına gidip “Ne haber Cherry?” diyerek yanağını öptüm. “İyi” diye mırıldanırken önüne doğru eğilmiş gözlerine bakıyordum. Onu deli gibi öpmek isteyerek dudaklarına eğildiğimde dudaklarını benden kaçırmak için kafasını çevirince boynunu gördüm.
Kaşlarım çatılırken çenesini kavrayıp daha iyi görebilmek için kafasını kaldırdım. Yara bandı yapıştırılmıştı. “Ne oldu?” diye sorduğumda “Ufak bir kaza” diyerek verdiği cevaba hiç inanmadım. Düşüncelerimi doğrularcasına arkadaşı “Sasha sabah yurda Li’yi ziyarete gelmiş” dediğinde ona bakıp tekrar Cherry’e döndüm. Yara bandını tutup çıkarttığımda boynundaki çizikler ortaya çıktı. “Sana bunu o mu yaptı?” diye sorduğumda “Bende boş durmadım” diyerek kendini savunması beni güldürse de ciddileşerek “Benim yüzümden mi?” diye sordum.
“Aramızda bir şeyler olduğunu sanıyor” dediğinde Addy ile Daizy benim yerime “Yok mu?” diye sorunca homurdandım. Bir kerede bizi yalnız bıraksalar ölürlerdi. Yine de şuan onlardan daha kötü bir sorunum vardı. O sürtüğü bunu yaptığına pişman edecektim. “Bir daha sana yaklaşamayacak” diyerek onu bırakıp kapıya doğru ilerlediğimde arkamdan geldi. “Tyler dur zaten başı yurtlarla belaya girecek. Senin karışmana gerek yok”
“Zaten benim yüzümden sana bulaştı Lena” dediğimde haklı o omuz silkse de gözlerim boynuna kaydığında bunu o sürtüğün yanına bırakamazdım.
Sasha’yı bulmak zor olmadı. Okulda birkaç kişiye sormam ona ulaşmamı sağlamıştı. Otoparkta pikabımın yanında dururken “Beni arıyormuş” diyerek ukalaca sırıtıp yanıma yaklaştı ama aramızdaki mesafeyi korudu. Gülümseyerek yüzüne bakarken “Yanıma gel” dedim. İlk başta tereddütte kalsa da yanıma yaklaştı.
Gülümseyerek kollarımı beline doladım. Yılışık bir sırıtışla yüzüme bakarken dudaklarıma uzandığında onu çevirip pikapla arama aldım. Dudağını ısırıp kollarını boynuma atmaya çalıştığında bir elimle boynunu sıkıp diğeriyle ellerini yakalamıştım. Boynundaki parmaklarımı sıkılaştırırken “Bir daha Lena’nın yanına yaklaşırsan seni buna pişman ederim” dedim. Nefes alamazken konuşmaya çalıştı. Yüzü git gide kızarırken gözleri irileşmişti. Kulağına eğilip “Anladın mı beni Sasha? Eğer Lena’yı rahat bırakmazsan seni öldürürüm” dedim.
Geri çekildiğimde onaylarcasına kafasını sallamaya çalıştı. Önünden çekilip boynunu serbest bırakırken ileri doğru ittim. Nefes nefese öne doğru tökezlerken elini boğazına atıp öksürmeye başladı. Ban pikaba binerken doğrulup yanaklarından süzülen yaşlarla bana bakıyordu. Ne halde olduğunu umursamadan yola çıktım. Bir daha Cherry’i rahatsız etmeyeceğine emindim.
Eve geri döndüğümde Addy ile Daziy film izlerken Cherry sıkıntılı halde yanlarında oturuyordu. Kapıdan girdiğimiz an göz göze geldik. Direk odama yönelirken arkamdan geleceğini biliyordum. Ben içeri girdikten kısa süre sonra odaya girdi. Arkasındaki kapıyı kapatıp ellerimi iki yanına yerleştirdim. Sonunda yalnız kalabilmiştik. Dudaklarına ve göğüslerine baktıktan sonra gözlerine bakarak “Gece senden istediğimi yaptın mı?” diye sordum. Yüzü kızarmaya başladığında sırıttım. Yanağına yaklaşıp dudaklarımı tenine sürterken “Aferin Cherry” dedim kısık bir sesle.
“Sasha ile ne yaptın?” diye sorduğunda kulağının altını öperken “Bir daha seni rahatsız etmeyecek” dedim. Elini göğsüme yerleştirip beni isterken “Tyler şuna bir son vermelisin” dediğinde geri çekilip gözlerine baktım.
“Ne yapıyorum ki Cherry, sadece arkadaşımı öpüyorum” derken dudaklarımı masumca büktüm. Gülerek beni iki eliyle birden biraz daha itip “Piçin tekisin” dedikten sonra arkasını dönüp kapıya uzanmıştı ki beline sarıldım. Onu göğsüme çekerken “Bana nasıl bir işkence çektirdiğinden haberin yok” diye fısıldadım.
“Hah” diyerek homurdanıp “Sana işkence çektirdiğimi sanmıyorum. Becerdiğin onca kadın varken” dediğinde iç çekerek “Ama hiçbiri sen değil Cherry” dedim. Hiçbiri o değildi. O olamazdı. Yine kafasının içinde çarkların döndüğünü duyabiliyordum. Bu kadar neyi düşündüğünü çözemiyordum. Oflayarak geri çekildiğimde bana döndü. Öfkeyle “Çok fazla düşünüyorsun” dediğimde kollarını göğsünde bağlayıp “Başka ne yapmam gerekiyor Tyler. Bacaklarımı senin için ayırıp bana sahip olmanı mı beklemeliyim?” dedi.
Sözleriyle gülümsememe engel olamadım. “Çok güzel fikirler” dediğimde bana sinirle bakınca “Bu sadece bir seks Cherry, neden bu kadar büyütüyorsun? Neden diğer kızlar gibi olamıyorsun?” dedim. Lanet Sahsa gibi olsaydı ne kadar kolay olurdu.
Kafasını ciddi düşüncelere daldı. Yüzünün aldığı her şekilden yapacağımız seksle ilgili düşündüğünü anlayabiliyordum. Hadi ama bu kadar düşünecek ne vardı.
Bana bakıp ciddi bir ifadeyle omuz silkerken “Bilmiyorum” dediğinde onu ikna etmek üzere olduğumu biliyordum. Yanına yaklaştım. Elimi yanağına yerleştirip tenini okşarken “Düşünme Cherry, sadece geçireceğin dakikaların tadını çıkartmaya bak” dedim. Söylediklerimde ciddiydim. İlk seferini iyi bir anı olarak hatırlamasını sağlamak için elimden geleni yapacaktım. Bu zamana kadar birlikte olduğum her kadının bu işten benim kadar zevk alması için elimden geleni yapmıştım. Cherry’i ise mutlu etmeyi hepsinden çok istiyordum. Benden isteyeceği her şeyi yapardım. Lanet olsun sevişirken öpüşmekten nefret eden ben onu öpmeye doyamıyordum. İçine girerken dudaklarını öpmenin hayalini kuruyordum.
“Aramızda yaşanacak o tek seferden sonra tekrar arkadaş kalabilecek miyiz?”
Ben neler düşünürken Cherry’in aklından neler geçiyordu. Kaşlarımı çatıp yüzüne bakarken “Ne demek istiyorsun?” dediğimde “Senin arkadaşlığından keyif alıyorum Tyler. Sen bazen götlük yapsan da birlikte iyi vakit geçiriyoruz. Diğer yandan ben Addy ile sürekli bir aradayım. Yani biz birlikte olduktan sonra aramızdaki arkadaşlık ilişkisinin devam etmesi gerekiyor” diye açıkladı. Bu kızın edepsiz konuşmasını seviyordum. Bana taktığı lakapları seviyordum. Gülerek “Sen nasıl istersen Cherry” dediğimde “Tamam o zaman nasıl yapıyoruz? İçeride Addy ile Daizy varken seks yapacak değiliz herhalde” deyince elimde olmadan kahkaha attım. kızıma bak benden daha hızlıydı.
Gülerek yanaklarını kavrayıp ona eğilerek saçlarını öptüm. Hemen birlikte olma fikri ne kadar cazip gelse de onun için özel olmasını istiyordum. Hayır Cherry hemen yapmayacağız. Bana bir iki gün müsaade et. Bu ara tamirhanede çok işim var. Gece gündüz yeni gelen bir arabanın üstünde çalışmam gerekiyor. Daha sonra ben sana zamanı söyleyeceğim” diyerek bahaneler uydurdum. Gerçekten işimde vardı ama daha çok onun için plan yapmam gerekiyordu. Dediğim gibi unutulmaz olması için elimden geleni yapacaktım. Tekrar eğilip bu sefer burnunu öperken “Beş gün sonra gideceğimi biliyorsun değil mi?” dedi.
Bunu unutmuştum. “Bunu hiç düşünmemiştim. İstersen döneceğin zamanı bekleyelim” diyerek bir öneride bulundum. Hızla kafasını iki yana salladığında rahatlamıştım. O gelene kadar onun hayalini kurarak daha fazla mastürbasyon çekmek istemiyordum. “Hayır biran önce şu işten kurtulalım” dediğinde sözleri canımı sıktı. Sanki kullanıp atılacak bir çöp gibi hissettim. Ah sanırım egom fazlasıyla incinmişti. Ona hissettirmeden “Nasıl istersen, işlerimi halledip seni arayacağım” dediğimde “Tamam” diye mırıldandı. Onunla odada daha fazla durursam bekleme işini iptal edeceğimi bildiğim için arkasındaki kapıyı açıp “Hadi gidip şu film manyaklarının ne yaptığına bakalım” dedim. Gülerek arkasını dönüp birlikte kapıdan çıkarken kabul ettiğine inanamıyordum. Yine de sonunda kazanmıştım. İşte zafer benimdi.