8

606 Kelimeler
"Ekin. Sen şu okulun itiraf sayfasını takip ediyordun değil mi?" Kadınlar hakkında öğrenmeniz gereken en önemli şeylerden biri; bir kadın size bir şey soruyorsa doğruyu söyleyin. Muhtemelen cevabı yüzde yüz biliyordur. Rezilliğin alemi yok durduk yere. "Evet Elçin'im. Bir şey mi oldu? Seninle ilgili bir şey mi paylaşmış geberesiceler? Benzin döküp yakayım mı okulu?" Elçin gülerek "Yok." dedi. "Sınıfta bir şeyler konuşuyorlardı da hakkında. Merak ettim. Versene bi." "Hırkamın cebindeydi sanırım." Askılıktan hırkamı bulup, cebinden telefonu alarak ona uzattım. Kural iki; asla o sırada telefonu tuş kilidini açmak içn bile olsa karıştırma. Yoksa kesinlikle haksız duruma düşersin. Elçin şifreyi açıp instagrama girerken, ben de çantamdan defterimi çıkartıp ders yapmaya başladım. "Şu fotoğrafları atanların isimlerini de paylaşsalar keşke. Sonra insan kendi kardeşinden bile şüpheleniyor." "Benden mi?" deyip şaşkınlıkla ona döndüm. "Ben ne yaptım ya? Uslu uslu ders yapıyorum burada." Yani, en azından şu anlık.. "Demir'in fotoğraflarıyla dolmuş burası." Kaşlarımı çatarak "Demir de kim?" diye sordum. Cidden yani, kimdi o münasebetsiz? Hıh. "Şu senin dövdüğün çocuk." "Ona öyle denmez ablacan. Şu bana saçma sapan laf söyleyen çocuk denir. Seni çileden çıkartan çocuk denir. Hani okulda beyinsiz bi amip var ya, hah işte o denir." Yoo, sakinim ben. "Ve sen onunla uğraşmadığını mı söylüyorsun?" Ay bu kızın hayvan sevgisi beni benden alacak bir gün. O sırada telefondan gelen mesaj sesiyle birlikte Elçin'in dikkati dağılmış ve telefona çevirmişti gözünü. Kızlar whatsappta sessizdeydi, sorun yoktu o yüzden. "Eren çok açmış. Yemek yapacakmışız. Ama sen kesinlikle tencerelerden uzak duracakmışsın. Salata yapsan, parmaklarını içine doğramadan, yetermiş." "Ben, benim parmaklarım çok tatlı, siz de nasiplenin diye koyuyorum içine bir kere." deyip ağzımı büzdüm. "Hiç iyilik yaramıyor size. Hiç." Konu da kapandı mı burda sana. Oh oh.. yandan. Dur şöyle biraz sağa gerdan kırayım. Du Biraz da öte tarafa. "Ödevi bitir de öyle gel." diyerek telefonumu masaya bırakıp, mutfağa gitti Elçin. Ee sevdiceği açtı ne de olsa, Demir de kimmiş? Bitlenesice it. Yani çocuğa acımıyor da değildim. Böyle iki saniye falan. İki saniye çok bile o bitli pire torbasına! Ödevi ağırdan alıp, kapı açılmak üzereyken kendimi mutfağa attım. "Ay ne yoruldum ya." deyip, ellerimi beline koyup gerindiğimde annemin geldiğini gördüm. Hadi be.. yanlış alarm. Tam mutfaktan çıkacağım sırada annemin arkasından gelen dayımı görüp, mutfağa koşarak musluğu açıp üzerime su sıçrattım biraz. Ellerimi de musluğun altına tutmayı ihmal etmedim tabii. Halime bakıp da gülmemek için kendini zor tutan Elçin'e tehditkâr bir biçimde işaret parmağımı salladıktan sonra çıktım mutfaktan. "Ne yapıyorsun kız sen orda?" "Kızını kesiyorum. Tatlı niyetine. Oh mis." deyip, dilimi çıkartarak dudağımın kenarına getirdim. "Kendini de keseydin kız. Yemeğin yanında cacık iyi gider." Dayıma gözlerimi kısarak baktıktan sonra, "Sade yoğurtla cacık olmaz yalnız, kendinden bir parça vermeye razı olursan neden olmasın." diyerek dil çıkarttım. Laf sokmakta üzerime yoktu bugün de, maşallah. Allah nazarlardan saklasın beni be. Dur kıçımı kaşıyayım da nazar değmesin. "Bak sen bak. Yer elması seni." Dayım bir adım atınca, ben on beş adımda anca kaçarım diyerek koşup ablamın arkasına saklandım. Annem çoktan benden ümidi kesmiş ve üzerini değiştirmeye gitmişti. Hain karı.. Eren, sağ kolunu öne doğru uzatıp da elini yumruk yaparak "Ekin yorma beni, gel şuraya vur sol gözünü." deyince kahkaha attım ve Elçin'e arkadan sarıldım sıkı sıkı. "Sıkıyorsa gel de vur." deyip dil çıkartarak kafamı geri sakladım. "Gelemez ki gelemez ki." "Elbet ayrılacaksın Elçin'den sen." "Yo. Ne münasebet. Kimse ayıramaz beni canım ablamdan." deyip daha da sıktım. Benimdi o. Sadece benim. Tek benim. Kimsenin değil. Benim. Vermezdim. Alamazlardı. Bana ne. Erencim dayıcım iç sesim sana sesleniyor, duyuyon mu? Elçin beni arkasından alıp da kolunun altına sokunca, gülerek tekrar sarıldım ona. Bakınız; Boyumun kısa olmasının bir avantajı daha. Her yere rahatça sığıyorum. Al beni, koy bim poşetine, git avm avm gez yani.
Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE