İğneyi seruma batırıp ilacı enjekte ettikten sonra Yeliz’in gözlerinden yaşlar akmaya başladı.
“Ben seni istemeden cezalandırdığımın farkındayım. Aslında seninle hiçbir meselem yok. Tüm sorunum kocanla ve onun sürtük kardeşiyle! Sen çok yanlış bir aileye gelin oldun Yeliz. Ha bu arada ikizlerinin sağlığı yerinde. Onlara seni kavuşturduğumda beni affedersin değil mi?”
Yeliz ağzını aralayıp konuşmaya çalıştı ama konuşamadı. Bedeni aldığı darbeden sonra felç kalmıştı ve iyileşmemesi için ben de elimden geleni yapıyordum. Bana ayak bağı olmasındansa böyle yatması daha iyiydi.
Onun yanından ayrılırken çaresizce bana bakması hoşuma gitmiyordu. Eskiden komşumuzdu. Annem Yeliz ile Asya Nur’u severdi. Gerçi hala seviyor. Rahmetli Demet’in hatırası diyor.
Evet, hatırası büyüktü. Benim ilkimdi Yeliz. Ona zorla sahip olduğumda çok sarhoştum…
Ablası Asya Nur’da kuaförde çalışıyordu. Yeliz’e karşı o zamanlar zaafım vardı. Annesi işe gittiğinde bize yollardı. Ona ders anlatma bahanesiyle onunla yakınlaşmıştım. Hatta sevgilim olmayı kabul de etmişti. Ondan yaşça çok büyük olduğumdan bunu saklamamız gerektiğini söyledim.
Annemin işi çıktığında evde yalnızdık. Bira içmeye başladım. Lise son sınıftayken arkadaşlarımla bira alıp içerdik. Bazen evde gizlice içtiğimde oluyordu.
Arkadaşlarımın hepsi sevgilileriyle nasıl seviştiğini anlatırlardı. Ben ise Yeliz’in elini tutmaktan öteye gidememiştim.
Küçüktü çünkü…
Ama içkiliyken onu kadınım yaptım. Beni istememiş olsa da ona zorla sahip olmuştum. O günden sonra bir daha yüzüme bakmadı. Beni yok saydı taa ki annesi babası kardeşi depremde ölüp amcasının yanına yerleşene kadar benden kaçtı. Ondan sonra da ben üniversiteye başladım ve onu aklımdan çıkardım. Geçmişte yaşadığım o anı unutmayı çok istedim ama yıllar sonra Asya Nur’u görünce Yeliz’i de merak ettim.
Ama hayatında biri vardı. Cihangir… O gün ilgimi çeken ise Gülay’dı. Gülay’ı çok istemiştim. Ama alamamıştım.
Kader işte… Yeliz yine benimdi. Hem bu defa benden kaçamayacak durumdaydı.
“İyileştiğinde yine benim olacak mısın Yeliz?” diye sordum.
Bana boş gözlerle bakarken “Sen kimsin?” diye sordu. Sonra da derin bir uykuya daldı.
Beni unutmuş gibi davranırken artık kimseyi hatırlamayacak haldeydi. Yakında çektiği acılara son vereceğim.
Ama önce onun için bir mezar kazdırmam gerekiyor. Sonrası kolay…
“Zaten öleceksin Yeliz, dedim. Belki de eski günlerimizi yad etmeliyiz,” diyerek boynunda dudaklarımı gezdirdim. Ama yoğun ter kokusu midemi bulandırınca geri çekildim.
Bu kızı en son ne zaman temizlediler acaba!
Neyse Zelal beni tatmin ediyor zaten. Boşuna uğraşmama gerek yok.
***