12

1051 Kelimeler

Telefonum çalınca hemen açtım. Arayan bilmediğim bir numaraydı. “Alo…” Telefondaki sesi duyduğumda öfkeyle ayağa kalktım. Bu şerefsiz ne diye beni arıyordu? “Vedat,” diye devam etti tok bir sesle. Bir şey olmuş olmalıydı. Ahmet Uygur beni durduk yere aramaz. Viskisini yudumlarken “Vedat, bir sorun mu var? Hemen halledelim,” dedi Miraç ağa O her hareketimi izlerken öfkeme hakim olmaya çalışarak ona baktım. Sorun yok gibisinden gözlerimi açıp kapattım. “Nerdesin? Yüz yüze konuşmamız lazım.” “Seninle konuşacak neyimiz var? Derdin ne?” “Okan Karaca desem… Şu an elimde, salmadan önce seninle konuşmak istiyorum.” Bir şeyler dönüyordu. Ahmet Uygur’un Okan’la ne işi olabilir ki? “Tamam, konum atacağım birazdan,” dedikten sonra telefonu kapattım. Miraç Ağa oldukça meraklı bir şekilde

Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE