10

700 Kelimeler

Günlerin kaçıncısı hiç bilmiyorum. Beyaz tavanın aynı köşesine kaç kez baktım, kaç geceyi sessizce sabahladım, hatırlamıyorum. Zaten artık hatırlamakla unutmamak arasında ince bir çizgide sürükleniyorum. Kollarım biraz daha iyi ama ayaklarım hâlâ bedenimin parçası değil gibi… Sanki bir yerlerde unutulmuşlar da geri gelmemeye yemin etmişler. Kapının açıldığını duydum. O tanıdık olmayan tanıdıklık… İçimde kıpırdayan bir şey oldu. Kokular, adımlar… Yabancıydılar ama içime işleyen bir tarafları da vardı. Yanımda duran sandalye gıcırdadı. Sonra sesini duyduğum ilk kişi konuştu: “Yeliz… Ben Arif amcan.” Amca… Bana ait bir kelime gibi hissettirmedi. Ama sesindeki kırılganlık kalbime çarptı. Yanımda başka ayak sesleri vardı. Kadınca bir tını: “Kuzum benim… Gözlerin açık ama içindeki ışık gi

Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE