Yeliz uyurken Helin’in yanına gitmeye karar verdim. Asya Nur yanındaydı. Bir sıkıntı olursa arayacaktı. “Seninle geleyim mi?” diye sordu Melik Şah. “Yok ben yalnız konuşsam daha iyi olacak,” dedim. “Tamam, ben burdayım. Çocuklar da zaten konakta, baban da başlarında duruyor.” Babamızı hala kabullenmemişti. Nasıl kabullensin ki? Mehmet bey sonuçta öz oğlunu kendi kardeşine oğlu diye yutturmuştu. Neredeyse 30 yıldır bir yalanı bize yaşatmıştı. Bunca zamandan sonra Melik Şah babamla konuşuyorsa mecburiyetten… çocukları güvenli olarak bırakabileceğimiz başka yer yoktu. Gülay a bırakabilirdik ama o da daha yeni doğum yapmış sayılır. ve beyzadelerdense babama muhtaç olmak daha iyi. Karacaların konağına gittim. Kapıyı hizmetli açtı. “Helin evde mi?” “Odasında dünden beridir ağlıyor beyi

