6. BÖLÜM
DİLA
Sabah nasıl oldu bilmiyorum ama benim için unutulmaz en uzun sabah denilebilirdi . Sabaha kadar ne evde ne etrafında çıt çıkmadı ama benim kalbimin yerinden çıkmasına çok az bir zaman kaldı . Günün ağarmasıyla birlikte tekrar cama koştum ama etrafta korumalardan başka kimse gözükmüyordu . Aradan geçen birkaç sat sonra kapıdan gelen anahtar sesi ile kapının açıldığını gördüm . Hızla pencerenin önünden kalkarak kapıya doğru birkaç adım attım . Saniyeler sonra evdeki hizmetli kadının elinde kahvaltı tepsisi ile kapıdan içeri girdiğini gördüğümde biraz sakinleştim ama buradan muhakkak çıkmalıydım . Aklıma gelen ilk şeyi yapmaya karar verdim . Hizmetli kadın kapıyı açar açmaz onun tepsiyi bırakmasını beklemeden hızla onu iterek kapıdan dışarı çıktım ve merdivenlerden koşmaya başladım . Merdivenleri ikişer üçer inerken son basamakta cerrah birden karşıma çıktı . Son anda duraksayarak cerraha çarpmaktan kurtuldum ama yakalanmaktan kurtulamadım .
“ Hayırdır , bir yere mi yetişeceksin ? “
“ Şey benim işlerim vardı yardımınız için teşekkür ederim ama ben şu köşeden yavaşça çıkıp gitsem . “
Yüzündeki sinsi gülümseme ile beni kolumdan tuttuğu gibi sürükleyerek merdivenlerden yukarıya çıkarmaya başladı . Tüm yalvarmalarıma ve tüm bağırmalarıma rağmen istifini hiç bozmadı . Beni odanın kapısından içeri fırlattığı gibi kendi de girerek kapıyı örttü . Fırlatmanın etkisi ile yüz üstü yere düştüm . Daha kendimi toparlayamadan saçlarımdan tutarak kafamı geriye doğru çektiğinde acı ile inledim . Acıdan kısılan gözlerimi açtığımda yüzü karşımdaydı ve bir anlık acının verdiği öfke ile yüzüne tükürdüm . Kafamı sertçe bıraktığında alnımı hızlı bir şekilde tahta zemine çarptım . Çarpmanın şiddeti ile biraz afallasam da kendimi toparlamayı başardım ve kafamı kaldırıp cerraha baktığımda sinirli bir şekilde elinin tersi ile yüzünü siliyordu .
“ Ben neden buradayım ? Beni neden burada alıkoyuyorsun ben size ne yaptım ? Ne istiyorsunuz benden ? Ben kendi halinde biriyim . Sizin benimle derdiniz ne ? “
“ Yakında öğrenirsin ne derdimiz olduğunu , şimdi kapa çeneni ve otur oturduğun yerde . “
Ayağa kalkıp çıkıp gitmek istedi ama ben engel olmaya çalıştığım esnada tek eliyle boğazımdan tutarak havaya kaldırdı . O kadar güçlüydü ki avcunun içinde sinek gibi kalmıştım . Bir süre sonra nefessiz kalmaya başlayarak can havliyle koluna vurmaya başladığımda bir anda yene bıraktı . Yerde nefes almaya çalışırken kapıyı üzerime kilitleyerek gitti . Bir süre sonra olduğum yerde ağlamaya başladım . Neden bu haldeydim ve benden ne istiyorlar hiç bilmiyordum . Bir anda patronum olarak hayatıma girdiği günden itibaren sanki cehennemi yaşıyorum .
Birkaç saat olduğum yere iç çeke çeke uzandım ama artık kalkma vaktimdi ve ben kimseye boyun eğmeyen biriydim hele ki
hayatımı mahvetmek isteyen kişiye asla . Hiçbir şey olmamış gibi uzandığım yerden kalkarak yatağın üzerine oturdum ve gelen kahvaltı tepsisini elime alarak birkaç parça bir şey yemeye başladım . Savaşabilmem için güçlü olmam gerekliydi ve benim pes etmeye hiç niyetim yoktu .
Havanın kararmasına yakın kapım tekrar açıldı ben hizmetli kadının geleceğini düşünürken cerrah içeriye girdi ve beni kolumdan tuttuğu gibi odadan çıkardı . Daha ne oluyoruz diyemeden bir odanın kapısını açtı ve beni içeriye soktu . Odaya girdiğimde her yer darma dağındı ve odadaki yatağın ortasında belinden ve boynundan bağlı halde uyuyan bir kız çocuğu vardı . Onu uyandırmayacak bir ses tonu ile ;
“ Senin işin şimdilik bu kıza bakmak ve hiçbir soru sormamak , “ diyerek kafası ile yatağın üzerinde bağlı olan kızı gösterdi . Kapıyı üzerimize çekip odadan çıktı ama bu sefer tek bir farkla kapıyı üzerime kilitlemedi . Cerrah gittikten sonra odayı incelemeye başladım . Odada sadece yatak ve küçük bir komidin vardı . Duvarlar deli hastanesinde kaplı olan duvarlar gibi yumuşak bir zeminle kaplıydı ve odada hiç ayna yoktu . Yavaşça yatakta yatan kızın başına geldim ve yüzünü kapatan saçlarını yana doğru atarak yüzüne bakmaya çalıştım . Tavandaki lambanın odayı zar zor aydınlatmaya çalıştığı ışıkta yüzü çok güzel gözüküyordu ama görebildiğim kadarıyla yüzünde ve bir çok yerinde yaralar vardı . Boynuna bir tasma misali bağlanmış ipi yavaşça çözerek bir köşeye attım . Baş ucuna koyulmuş tekli koltuğa oturarak bu güzelliği izlemeye başladım . Acaba kimdi ve cerrahın nesi oluyordu ? Neden bu haldeydi ? Aklımda deli sorularla geriye yaslanarak gözlerimi dinlendirmek adına kapattım . Sabah büyük bir gürültü ile uyuya kaldığım koltuktan uyandım . Gözlerimi açtığımda kız yatakta değildi ve odanın içinde bulunan banyodan bir şeylerin kırılma sesleri geliyordu . Yerimden koşarak banyoya girdiğimde küçük kızın elinin kan olduğunu ve eline geçirdiği duşun başlığı ile duvarda bulunan aynayı kırmaya çalıştığını gördüm . Küçük kızı almak istedim ama küçük olmasına rağmen çok güçlüydü . Tek başına yapamayacağını anladığımda kapıyı açıp tüm gücümle bağırarak yardım istedim . Cerrah ve evde bulunan hizmetli kadın koşarak geldi . Cerrah küçük kızın halini gönce gözlerinden ateş fışkırdı resmen ve bana ; “ dönerek o nu neden çözdün “ dedi .
“ Ben sadece boynundaki ipi çıkarmak istedim , “
“ Kim senden çözmeni istedi senin işin sadece bakmak , bu şekilde mi bakıyorsun ? “
“ Ben kimsenin bakıcısı değilim , çok istiyorsan git kendine bir bakıcı bul . “ Biz tartışmaya devam ederken cerrah bir yandan da küçük kızı bulunduğu yerden kaldırıp yatağının üzerine yatırdı . Az önceki deli dolu tutulmayan kız şimdi bir robot gibi kas katı kesilip kaldı . Cerrah küçük kızı bağladıktan sonra hizmetli kadın elindeki sağlık çantasını açarak ellerindeki yaraları temizlemeye başladığı esnada cerrah benim kolumdan tutarak sürüklemeye başladı . Beni sürükleyerek çatı katına çıkardıktan sonra terasta bulunan balkonun ucuna kadar sürükledi . Ne yaptığını anlamaya çalışmak gerçekten çok zordu . Beni balkonun korkuluklarına kadar getirip saçlarımdan tutarak aşağıya sarkıtmaya başladı . Yükseklik korkum olduğundan çığlık çığlığa beni bırakması için yalvarıyordum . Bir ipi çözmenin bedeli ölüm olmamalıydı sonuçta bilerek ve isteyerek yapmamıştım ya .
“ Benim dediklerimi harfiyen yerine getirmezsen bağırdığın bu yükseklikten kafa üstü yere çakılırsın anladın mı ? “ Diye sinirli ve yüksek sesle bağırmaya başladı ama ben yükseklik fobimden dolayı sadece titriyor ve çığlık atabiliyordum .
“ Dediklerimi iyice kafana yaz yoksa sonun kendi elinden olur , beni anladın mı ? “
Anladım der şeklinde kafamı hızlıca salladığım esnada beni geriye savurarak bıraktığında sırt üstü yere düştüm . Hala korkuyor ve titriyordum . Yavaşça üzerime doğru gelmeye başladığında kollarımdan destek alarak olduğum yerde sürünerek geriye doğru kaçmaya çalıştım ama kaçacağım yer kısıtlıydı ve bir köşeye sıkışıp kalmıştım . Ateşten kırmızı gözlerini üzerime dikmiş üzerime , üzerime geliyorken güvenliğin biri yukarıya çıkarak cerrahın kulağına birkaç şey söyleyip gitti . Cerrah ensemden tuttuğu gibi beni kaldırarak merdivenlerden aşağıya doğru indirdi . Tekrar küçük kızın odasının önüne getirerek beni içeriye soktu .
“ Hataları kabul edemem ona göre sana denilmeyen hiçbir şeyi yapma yaparsan bedelini canınla ödersin . “ Diyerek odadan çıktı gitti . Gene geldiğimiz noktada en başa dönmüş bir şekilde odada bulunan tekli koltuğa oturarak az önceki yaşadığım olayı üzerimden atlatmaya çalışıyordum .