16

3344 Kelimeler
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ‘ Jean bana neden çiçek topladın ? ’ Diye sordum . Bahçede bana çiçek uzatan Jean'a . Jean’nın yapacağı bir şey değildi bu . ‘ Kraliçem siz emretmişsiniz . ’ Dedi kaşlarını çatarak . Bende şuan ona aynı şekilde bakıyordum . Onca derdin arasında bir çiçeğim eksikti zaten . ‘ Hayır öyle bir emir verdiğimi hatırlamıyorum . Yine de teşekkür ederim . ’ Deyip çiçekleri aldım ve koklamaya başladım . Kokuları çok hoştu . Ne yalan söyleyim , iyi gelmişti . . ‘ Leydi Julia çiçek istediğinizi söyledi . ’ Dediğinde Julia yanımda belirmişti . Konuştuklarımızı duymuş olacak ki . ‘ Sizi bu gün üzgün gördüm Kraliçem . O yüzden böyle bir emir verdim . ’ Deyip gülümsedi . Sanırım ben bahaneydim . Jean’la konuşmak için yapmıştı . ‘ Teşekkür ederim . ’ Deyip gülümsedim ve bahçede yürümeye başladım . Karşı taraftan , sarayın camında duran John'nu gördüm . Sinirli gözüküyordu . Sanırım işleri yolunda gitmiyor . Bakışlarımı başka tarafa çevirip yürümeye devam ettim . ‘ Julia nişanlınla mutlu değil misin ? ’ Diye sordum , merak etmiştim bunu . Jeanı sevdiyse neden yardım etmeyeyim ki ? ‘ Bilmiyorum . Ailemin seçtiği bir kişi . Daha ısınamadım ona Kraliçem . Hala bir umudum var . Her şey iyi olacak zamanla . ’ Hüzünlü bir şekilde gülümsüyordu . Ah yazık . Acaba nişanlısını ortadan kaldırsam mı ? . Daha yeni tanıştım Julia ile . Giderken mutsuz olursa , yaparım . Alec yanıma yaklaşıp ‘ Kraliçem . Kralımız sizi görmek istiyor . ’ Dedi. Hayret beni neden görmek istiyor ?. Sabah çağırsaydı . Şimdi sinirli zamanında ben mi geliyorum aklına ? Bende sinirliyim , giymek istemiyorum . Ya karar verdiyse beni tahttan indirmeye ? Sanırım gidip , öğrenmeliyim . O zaman onu öldürme kararımı daha rahat vere bilirim . Çiçekleri Julia'ya uzattım ve Alec'i takip ettim . Jean'ın topladığı çiçekleri sevsin o . ‘ Alec bir sorun mu var ? John sinirli gözüküyordu . Ben ona bir sürü altın yaptım ama neden mutlu değil ? ’ Diye konuşmaya başladım . ‘ Bilmiyorum Kraliçem çok değişti . Artık fazla konuşmuyor . Neler düşündüğünü bilmiyoruz . Keşke sorularınıza cevap vere bilseydim ama size zamanında söyledim , benimle evlenin diye. Şimdi böyle bir sorununuz yoktu . ’ Diye gülmeye başladı . ‘ Alec Kraliçe olarak çok mutluyum . Yerim güzel ama kalbim güzel değil . Kalbimin derinliklerinde bir sızı var . Beni rahatsız ediyor çoğu şey . İsimlerini bilmediğim hisler , hiç tatmadığım duygular , kafamı karıştırıyor . ’ Bir anda kalbimdekileri ona açmıştım . Bazen gülmeye ve aynı anda ağlamaya ihtiyacım oluyor sanki . ‘ Kraliçem sizi durduran ne ? Bedeniniz burada ama ruhunuz denizde bence , diye düşünüyorum . İki tarafta da yaşayamazsınız . Duygu ve düşüncelerinizi toplayıp bir arada olmalısınız . Böyle dağılıp parçalar haline geliyorsunuz . Çok yemenize rağmen kilo kaybediyorsunuz . ’ Sona doğru gülümsemişti . Demek çok yediğimin farkındaydı . ‘ Teşekkür ederim . ’ Diye tebessümle karşılık verdim ve tek başıma kapıyı tıklayarak içeri girdim . Sırtı bana dönük bir şekilde , camdan aşağıya bakıyordu . ‘ Bazı şeyleri konuşmamız gerek . ’ Diye konuşmaya başladı . Olduğum yerde durdum ve beklemeye başladım . Onun yakınına gidemiyordum . Bir dalga gibiydi ve beni kendisine çekiyordu son zamanlarda . Böyle bir denizde kaybolmaktan korkuyorum . . Yüzünü bana dönüp , cama yaslandı ve bakmaya başladı . ‘ Bazı uygunsuz hareketlerin var . Nasıl anlatsam sana , seni kırmadan bilmiyorum . Sen benim karımsın , ne kadar anlaşmalı evlilik yapsak da , bunu sadece bir kaç kişi dışında kimse bilmiyor . Odalarımızın ayrı olması sarayın içinde dedikodulara sebep oluyor . Benimle aynı odada kalmanı istiyorum . ’ Cümlelerini bitirdiğinde derin bir nefes aldı . Demek bunun için canı sıkılmış . Sandım ki , benden ayrılmak istiyor . John beni çok korkuttun . ‘ Tamam .’ Dedim . Yine eski düzene devam edeceğiz . Odam , onun odasının içindeki odalardan biri olacak ve küçük olacak . Tek sorun bu sanırım . Ya da büyük odayı ben alırım , o küçük odanın birinde kalır . Şaşırarak gözlerini açtı . ‘ Yani bu senin için sorun olmaz mı ? ’ deyip yanıma yaklaştı . ‘ Hayır neden sorun olsun ki ? ’ dedim merakla . ‘ Şey . . . Hayır sorun yok . ’ Deyip gülümsedi . Gözlerinin içi parlıyordu resmen . Mutlu mu olmuştu ?  ‘ O zaman ben şimdi gidiyorum . Senin odana taşınacağımı haber vermeliyim Jean'a . ' Dedim ve beklemeden odadan çıktım . Hatta kaçtım diye bilirim . Gözlerinin içine bakınca bir anlığına diğer kralı görmüştüm . Bu neydi böyle ? Korku ve heyecan bedenimi ele geçirmiş gibiydi . Çözmem gereken o kadar olay vardı ki ? Birisi bana büyü mü yapmıştı ? Benim gördüğüm bir hayalet miydi ? Aklımda binlerce soru vardı . Ama cevap bula bileceğim kimse yoktu . Bir ipucu istiyorum Tanrım . Beni cevaplara götürecek bir ipucu . Diğer Kralın hayaletini görmüyordum kaç zamandır ama yine belirmeye başladı . Korkuyorum hayaletlerden . Bir kaç kez denizde boğulup , ölen insanlara rastlamıştım ve hala da aklıma kazınmış durumdalar . ‘ Kraliçem bir sorun mu var ? ’ Jean ‘ın sesiyle düşüncelerden uyandım . ‘ Jean yer yüzünde büyücüler var mı ? ’ diye sordum . ‘ Hayır Kraliçem . 100 yıl önce kadar vardı diye düşünüyorum ama onları da insanlar yaktılar . Cadılığa karşı savaş var . ’ Dediğinde moralim iyice bozulmuştu . Demek soyları tükenmiş . Keşke bir kaç tane kalsaymış . ‘ Siz de dikkatli olmalısınız Kraliçem . Burası insanların dünyası . Sizi kabul etmez herkes , bizim gibi . Hele ki bir sürü düşmanınız varken , sırrınız sizi ölüme sürükler . ’ Gözlerimi kapattım ve uykusuzluğun verdiği baş dönmesiyle , duvara tutundum . Her şey çok karmaşık yer yüzünde . ‘ Ben biraz uyuyacağım Jean . Kralın odasına taşı eşyalarımızı . Onunla aynı odada kalmamı istiyor . Dedikodular başlamış ayrı odalarda kalıyoruz diye . ’ Dedim . ‘ Tabi Kraliçem . ’ Dedi duygusuz bir şekilde . Odama girer girmez kendimi yatağa attım ve gözlerimi kapattım . Su ruhları yine etrafımı sarmıştı . ‘ Deniz kana dönüşüyor Kraliçem . Kraliçe Ester halkımıza işkence ediyor . Geri dönün ve sizin olan tahtı alın . ’ Diye yalvarıyorlardı . Uyandığım da güneş batıyordu . Kafamda bin bir türlü düşünce vardı . Nasıl geri döneyim , güçsüzüm bu konuda . Kuyruğum yok ve nefes alamıyorum denizde . Ve beni öldürmek için bekleyen bir lanetli sürüsü var . Ben uyurken Jean işleri halletmiş olmalı . Banyoya girip elimi yüzümü yıkadım . Uykumu almıştım ve güzelce düşüne biliyordum . Yardıma ihtiyacı vardı halkımın . Geri dönmek için de benim yardıma ihtiyacım vardı . Ellerimi aynaya yapıştırdım . ‘ Ayna , ayna yeryüzündeki en güçlü büyücüyle iletişim kurmamı sağla . ’ Ellerimi çekmeden tekrarlıyordum . Bana yardım ede bilecek bir büyücü gerekliydi . Umarım hepsi ölmemiştir . . . Gözlerimi açtığımda aynada bir kız vardı . Bana şaşırarak bakıyordu .  O da elini aynaya koyarak ‘ Sen de kimsin ? ’ dedi . Mutlulukla gülmeye başladım . Yer yüzündeki en güçlü büyücüyü bulmuştum . ‘ Ben Vivi sen kimsin ? ’ dedim . ‘ Rozalin .’ Dedi ve gülümsedi . Karşımda sarışın ve mavi gözlü bir kız vardı . ‘ Nesin sen ? ’ Dedi merakla . ‘ Ben bir deniz kızıyım . ’ Dedim . Derin bir nefes verdi ve ‘ Çok iyi bir anda konseyden sandım . ’ Dedi merakla bakmaya başladı . ‘ Bana neden ulaştın ? Ne istiyorsun ? ’ diye konuşmaya başladı . ‘ Gördüğün gibi yer yüzündeyim . Denize dönmek için kuyruğuma ihtiyacım var . Bana yardım ede bilirsin diye düşündüm . Aynadan en güçlü büyücüyü istedim ve sen çıktın karşıma . ’ dedim , bir umutla . Düşüncelere daldıktan sonra konuşmaya başladı . ‘ Peki sana yardım edersem karşılığında bana ne vere bilirsin ? Gördüğün gibi en güçlü büyücüyüm . ’ dedi , kendinden emin bir sesle . Ona ne vere bilirim ki ? ‘ İyilik yapmış olursun . ’ Dedim hafif gülümseyerek . Güçlü bir büyücüye ne vere bilirim . Düşün . . . Düşün . . Kahkaha atmaya başlamıştı . ‘ İyilik yapmak pek umurumda değil . Burası deniz değil . İyilik ve kötülüğü dengelememe gerek yok . İstediğim gibi yaşıyorum senin aksine . ’ dedi . Demek biliyordu , bizlerin yaşamını . . Aurasına baktığımda siyah renk olduğunu gördüm . Siyahlık çok kötülük yaptığını gösteriyordu . ‘ Sen çok kötülük yapmışsın . Saflığını kaybetmişsin . ’ Dedim . Yüzü ciddi bir hal almıştı . ‘ Konuşma bitmiştir . ’ Deyip elini çekecekken , ‘ Bekle. . . bekle . ’ diye durdurdum . ‘ Yeryüzü büyücülerinden bir farkımız var . Bizi eşsiz yapan simya ilmidir . Seni zengin ede bilirim . ’ Dudağının yanı kıvrılmıştı ve ‘ Devam et . ’ Dedi . ‘ Sana altın vere bilirim . İstediğin kadar zengin olursun . Şu kısa insan hayatını zenginlik içinde geçirirsin . Kuyruğumu geri almama yardım et . ’ Dedim . ‘ Deniz kızları hakkında fazla bilgim yok . Tek bildiğim karaya çıktıklarında ölmeleri . Eski kitaplara bakmam gerek . Bulduğumda seninle iletişime geçeceğim . Ne yazık ki senden çok uzaklardayım . Dünyanın öbür ucundayım . Yanına gelmem zor bir durum . Görüşürüz . . ’ deyip ortadan kayboldu . Sonunda bir büyücü bulmuştum ve denize döne bilirdim . Ester seni mahvetmeden bana huzur yok . Ah şimdi saçlarımı taramam lazım . Sara'nın öğrettiği gibi toplayıp parlak tokalarla birleştirdim . Zeki olduğumdan öğrettiklerini , hafızama kazıyordum . Bu dünyada en çok sevdiğim zaman yemek zamanı sanırım . Aşağı inip mutlu bir şekilde gülümsemeye başladım . Bir büyücü bulmak beni mutlu etmişti . Bekle beni deniz . . Bekle beni Ester . İntikamımı almaya geleceğim .  Bahçede Julia ile karşılaştım . ‘ Nasılsın Julia ? ’ Diye sordum . ‘ Bilmiyorum Kraliçem . Kralımızı görünce biraz üzülüyorum . ’ Yüzünü asmış konuşuyordu . Bir şey mi oldu John’a . Benim haberim olmayan bir şey mi var ? Ah sanırım ailelerin ona baskı yaptığını düşünüyor , ya da altın sorununu . Tabii bilmiyor , ben hepsini hallettim . John ona deniz kızı olduğumu söylememiş . ‘ Neden ne oldu ? ’ diye sordum merakla . Endişeli bir hal almıştım . ‘ Ah nasıl anlatsam bilemiyorum . O Viviana'yı çok seviyordu . Şimdi sizinle evli ve sizi sevmiyor . Mutsuz bir evliliği var . Aranızdaki ilişki malum . Başka birini sevse onunla da evlenemez , çünkü siz varsınız . ’ Dedi mahcup bir şekilde . Yani derdi bu mu ? ‘ Başka birini mi seviyor ? ’ diye sordum . ‘ Sanırım evet . Gözlerinde aşk var ve size karşı değil . Kime karşı bilmiyorum . Onun için üzülüyorum . Sanırım evlenmek için sizinle olan ilişkiyi bitirmeyi bekliyor . Siz çok önemli birisiniz onun için ama sevdiği kişi de önemli . ’ Dedi . Ne ? ? ? John kimi seviyordu . Beni odasına davet ediyor ? Ama başka birini mi seviyor ? Sinirli bir şekilde , Julia’nın yanından ayrıldım . Bunu kabul edemem . Bana bunu yapamaz ! Beni yeter kullandığı . Sinirle salona girip onun yalnız olduğunu gördüm . Hayır sakin olmalıyım . İçimde diyeceğim bir sürü şey birikmişti . Tut ağzını Vivi . Yemeklere odaklan . Şuan nereden başlasam bilemiyorum . Önce onun sevdiği kişiyi bulursam , iyi olur . O zaman kararımı veririm . . . ‘ Sinirli gibisin . ’ Dediğinde ona döndüm ve sinirle bakmaya başladım . Tabi ki sinirliyim seni öldürmek istiyorum . Ben varken başka birini nasıl seversin . Hayır . . hayır seversin ama biz hala evliyiz . Bana böyle ihanet edemezsin . İçimden konuşuyordum . Kelimeler dışarı çıkmak istemiyordu . Sessizliği yine o bozdu . ‘ Sorun ne ? ’ dedi kaşlarını çatarak . ‘ Bazı uygunsuz davranışların olduğunu görüyorum . . ’ Dediğimde şaşırdı ve kahkaha atmaya başladı . Aynı bana söylediği cümleleri , ona iade ediyordum . ‘ Söyle lütfen kraliçem . Ne gibi uygunsuz davranışımı gördünüz . ’ dedi merakla . Sinirimi daha da bozuyordu gülmesi . Kapılar açılıp içeri Julia ve eski kraliçe girince , söylemeyi bıraktım ve kısaca şunu söyledim . ‘ Ben gidene kadar sabırlı olamaz mısın ? Hala karı kocayız ve bana ihanet ediyorsun . ’ diye , duya bileceği şekilde söylüyordum kulağına sinirle . Vaktim olsa daha neler söyleyecektim ama annesinin yanında kavga edemezdim . ‘ Ne ? ’ diye şaşkınlıkla bakmaya başladı . Julia ve eski kraliçe yerlerini alınca sustum . ‘ Sizi iyi gördüm Kraliçem . ‘ deyip gülümsedim . ‘ Sen de harika gözüküyorsun Viviana . ’ Deyip ayni şekilde gülümsedi . Sessiz geçen bir yemeğin ardından derin bir nefes aldım . Birazcık yemek yedim ve midem hala ‘ acım ' diye bağırıyordu . Maya yememe içmeme dikkat etmemi söylüyordu onların yanındayken . Yalnızken daha eğlenceli o yüzden . Neden odamda tek başıma yemiyordum ki ? Ha çünkü misafir vardı ve eski kraliçe biraz iyileşmişti . O bile yemeğe salona iniyordu . Benim inmemem ayıp olurdu , öyle söyledi Sara . Sevmesem de inecektim . Şu iki kız olmasa , bana dünya ile ilgili bir şey anlatan yok . Ne kadar yalnızım ben böyle . Üstüne John beni başından etmek istiyor . İyice yalnız kalacağım gibi . . . Sessiz ve sıkıcı geçen yemek sonrası , odama yürüdüm . Maya’a odama yemek getirmesini söyledim . İki lokma ile doymuyorum ben . . Odama girince Jean ile karşılaştım . Çok sessiz duruyordu . ‘ Jean yeni odamıza taşındık mı ? ’ diye sordum . Bir şeyler olmuş gibi sıkılarak konuşmaya başladı . ‘ Kraliçem bazı sorunlar var bu konuda . Kralımızın , odasının içinde banyo ve kıyafet odası dışında bir oda yok . ’ ‘ Ne ben nerede uyuycam ? Denizkızıyım diye beni banyoya mı kapatacak ? ’ ‘ Hayır kraliçem odada büyük bir yatak var . ’ Deyip gözlerini kaçırdı . ‘ Peki sen nerede uyuyacaksın ? ’ diye sordum . ‘ Odanın dışında hizmetçilere özel odalar var . Onlardan birinde . ’ Kalbime bir ağırlık çöktü resmen . ‘ John nerde uyuyacak ? ’ dedim , bir kaşımı kaldırarak . . ‘ Yatakta kraliçem . Sanırım Kralımız sizinle yakınlaşmak istiyor . ’ Gözlerimi kocaman açıp Jean'a bakıyordum . Ne dediğinin farkında mı acaba . Olacakları düşününce elimle yüzümü kapattım . ‘ Hayır bu olmaz . Onunla bir bağ oluşturursam denize dönemem . Aklını kaçırmış olmalı . ’ ‘ O zaman bu durumu onunla konuşmamız gerekir . ’ dedi . ‘ Evet nerede şimdi o sapık Kral . Onunla kötü bir şekilde konuşmam gerekir . ‘ Jean gülerek ‘ Odasında sizi bekliyor büyük ihtimal . ’ Dedi . Jean’a kötü bakışlarımı gönderip odadan çıktım . Hızlı adımlarla Kralın odasına doğru yürümeye başladım . Ona gününü gösterecektim . Benimle oynamaya nasıl cüret eder . Kalbinde başkası varken benimle bağ mi oluşturmak istiyor . Hayır buna izin veremem . Odaya girip etrafı izlemeye başladım . Gerçekten banyo ve giyinme odası dışında başka bir oda yoktu . ‘ Birini mi arıyorsun . ? ’ Diyen sesle arkamı döndüm . Yatağa doğru yürüyordu John . ‘ Ben nerede uyuyacağım . ? ’ Diye sordum gayet sakin bir şekilde , ellerimi birleştirerek . Arkasını dönüp , yatağı gösterdi ve ‘ Yanımda . ‘ dedi . Konuşmasından güldüğü çok belliydi . ‘ Bana dokunmaya cüret edersen seni taşa dönüştürürüm . ’ Diyerek yatağa yaklaştım ve ona bakmaya başladım . ‘ Bunu nereden çıkardın ? Sana açıkladım neden burada olduğunu . Ayrıca ya sen bana dokunursan ne olacak ? Ben sana ne ceza vermeliyim ? ’ deyip yorganı kaldırdı ve altına girdi . ‘ Ben sana neden dokunayım ki ? Sevdiğim erkek türünden değilsin . ’ Dedim . Ayaklarını uzattığı tarafa yastığın birini alıp attım ve öylece yorganın altına girdim . ‘ Sevdiğin erkek türü nasıl ? ’ diye kafasın kaldırıp bana bakmaya başladı . Nasıldı ki sevdiğim erkek türü . Öylesine dediğim bir şeydi bu . Nasıl cevap vermeliyim. ? Böyle soru soracağını bilmiyordum ki . ‘ Yüze bilen . ’ Dedim gülümseyerek . Harika bir cevaptı bence . Kahkaha atarak kafasını yastığına attı . Hala gülmeye devam ediyordu . ‘ Demek yüze bilen erkeklerden hoşlanıyorsun . Aslında bende çok iyi yüze biliyorum . ’ Diye kahkaha atmaya devam ediyordu . Bacağımı karnına geçirip , ‘ Uyu artık . ‘ dedim ve kafamı yorganın altına soktum . Yüze bilen erkek demem çok mu komik bir şeydi . Herkes denizde nefesini tutup yüzemez ama dimi . Gelecek sefer için daha iyi cevaplar hazırlamam gerek . Sara’dan daha fazla şey öğrenmeliyim . Sabah olunca daha gözlerimi açmamıştım . Gece uzun uzun düşündüm ama bunu kızlardan öğrenmem gerek . Nasıl erkekler sevilir diye . Bacaklarım sıcak bir tene temas ediyordu . Nerede olduğum aklıma gelince bir anda irkildim ve gözlerimi açtım . Ah olamaz ayaklarımı onun üstüne atmıştım ve üstünü çıkarmış pis sapık . Uyanık olduğunu görünce bağırmaya başladım . ‘ Sen ! Ne cüretle üstünü çıkarırsın . ’ Dedim . ‘ Gece çok sıcaktı bende çıkardım . ’ Dedi hafif gülümseyerek . ‘ Bak bu çok ayıp . Yanımda çıplak uyuyamazsın . ’ Deyip gözlerimi kaçırdım bedeninden . ‘ Bağırmaya devam et Kraliçem . Dedikodular son bulur sonunda . ‘ Deyip gülmeye başladı .  ‘ Ne dedikodusu ? ’ dedim merakla . Omuz silkip umursamazca ‘ Hiç . Benim sizi sevmediğim dedikoduları işte . Ayrıca tüm gece bacaklarını üstüme attın . Uyuyamıyorum böyle . Bu gece kafanı yanıma koysan nasıl olur ? ’ deyip , soran gözlerle bana bakmaya başladı . ‘ Düşünürüm . ‘ dedim ve yeniden kafamı yorganın altına soktum . Bağırmak istiyordum bu çok utanç verici . Yataktan kalktığını hissede biliyordum . Üstün giyiniyordu sanırım . ‘ Kahvaltıya ineceğim . Sende gel geç olmadan . ’ Deyip odadan çıktı . ‘ Tamam . ’ Diye seslendim yorganın altından . Odadan çıkar çıkmaz biri içeri girdi . Kafamı kaldırıp baktığımda Sara'yı gördüm . ‘ Kraliçem . ’ Diye gülümseyerek yanıma koştu . Neler oluyor buna diye düşünürken . ‘ Sonunda dualarımız kabul oldu . Yerinizi artık kimse alamaz . ’ Diye gülmeye başlıyordu ki durdurdum . ‘ Nasıl yani ? ’ diye sordum merakla . ‘ Kralımızın yatağındasınız . Bir çocuk da doğurursanız hiç fena olmaz . ’ Bedenimi sıcak bir dalga ele geçirirken . ‘ Hey dur . Öyle bir şey yok . Ben böyle uyudum . Bana dokunursa onu öldürürdüm . ‘dediğimde yüzü düştü . ‘ Yani hiç bir şey olmadı mi ? Bari bunu kimseye söylemeyin . ’ diye , homurdandı . ‘ Neden söylemeyim ?. İnsanlar simdi bizim birlikte olduğumuzu sanacaklar ve bu çok utanç verici . ’ Ellerimle yüzümü kapatıp , kafamı yastığa gömdüm . ‘ Hayır bu doğal bir şey Kraliçem . Lütfen bu kadar utanmayın . ’ Deyip beni kaldırdı . Yüzüm yanıyordu resmen . Elimi yüzümü yıkadım ve kıyafet seçmesini bekledim . Pencereye doğru yürüyüp esnedim ve kendime gelmeye çalıştım . Çalışma masasında dikkat çeken kırmızı bir kağıt vardı . Üstünde bir şeyler yazıyordu ama okuyamıyordum doğru düzgün . ‘ Sara baksana burada ne yazıyor ? ’ dedim merakla . Yanıma yaklaştı ve kâğıtı alıp okumaya başladı . ‘ Seni her özlediğimde sevgilim , Gökyüzüne bakıyorum . Göğün mavisinde gözlerini görüyorum . ’ Dedi ve bana bakarak devam etti . ‘ Sanırım kralımız bir şiir yazmış size . Ama sizin gözleriniz siyah Kraliçem . Herhalde gece bakınca görüyordur gözlerinizi . ‘ ‘ Göğün mavisinde diyor . Bu şiir bana değil Sara . Mavi gözlü bir kızı seviyor demek . ’ Deyip sinirle kağıtı aldım ve yerine bıraktım . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE