. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
Uykusuz bir gecenin ardından merhaba Güneş . Ağrıyan gözlerle etrafıma baktım . Tüm gece ağlamıştım ve şimdi gözlerim şişmişti . Dokunacağım zaman ağrıyordu . Ah suyun altında böyle bir zorluk yoktu ki . Göz yaşlarımız denize karışırdı . Yatağımın içindeki siyah incilere gözüm takıldı . Lanet olsun . Sevmiyorum siyah incileri görmeyi . Hepsini elime toplayıp , uzak bir köşeye attım . Siyah incilerin bir sırrı olmalı . Ben iyilikte yaptım neden beyaza dönüşmüyorlar ? . Acaba Ester ve Matildanın , incileri ne renkteler . Düşündükçe moralim bozuluyordu . Tüm gece zaten onları nasıl öldüreceğimi düşünüp durdum ve biraz da olsa çaresizliğime ağladım . Gözlerimi her kapadığımda , su ruhlarının bana gösterdikleri , görüntüler geliyordu . Kardeşlerimin çaresizlikleri . Ben o duruma düşmek istemiyordum . Asla o durumda olmuycam . . .
Midemin bağırmasıyla elimi karnımın üstüne koydum . Çok acıkmıştım ve midem bulanıyordu .
Üstümü giyinip , ayağa kalktım . Jean tüm gece başımda durmuştu . Yeni uykuya dalmıştı ve onu uyandırmamaya dikkat etmiştim . Benim yüzümden tüm gece uyuyamamıştı . Sesli ağladığımdan değil de , ayna kırılınca endişelenmiş .
Odanın kapısını sessizce aralayıp dışarı çıktım . Aşağı inerek mutfağa girdim . Maya yemek hazırlıyordu .
‘ Maya . . Maya . . ’ diye seslendim , mutfağın kapısından sessizce . Herkes dikkatle işlerine odaklanmıştı .
Sara beni görünce , Maya'nın koluna dokunup bana bakmasını sağladı . Aferin Sara kulakların iyi duyuyor .
İkisi de koşarak yanıma gelip , baş eğdiler . ‘ Kraliçem burada ne arıyorsunuz ? ’ diye sordu Maya merakla .
‘ Çok acıktım . Bana yiyecek bir şeyler hazırla . Salonda olacağım . ’ dedim , karnımı tutarak .
Maya biraz çekinerek ‘ Aslında salonda sofra hazır Kraliçem . ’ dedi sakin bir şekilde .
‘Ah öyle mi ? John kalktı mı ? ’ dedim merakla . Daha sabah yeni olmuştu . Gerçi onun ne zaman kalktığını bilmiyordum hiç .
‘ Evet Kraliçem . Kralımız hep güneş doğarken kalkar . Şuan Leydi Julia ile kahvaltı yapıyor . ’ diye cevap verdi Maya .
‘ Hah ? Julia ? O neden bu saatte uyanmış ? ’ dedim , yine merakla . Ne derdi var onun . Ben rahat değilim , kötü gün geçirdim diye uyanığım . .
‘ O bir leydi . Soylu aileler kızlarını öyle yetiştiriyor . Hep sabahın erken saatinde uyanıyorlar . ’
Yüzümü buruşturarak bakmaya başladım . Leydi olmak ne zormuş , yer yüzünde .
‘ Kraliçem iyi gözükmüyorsunuz . ’ Dedi Sara .
‘ Evet uyumadım tüm gece . ’
‘ Böyle gözükmeye devam ederseniz Julia yerinizi alır . ’ Dediğinde Sara , Maya ona dirseğini geçirdi ve bana gülümsedi .
Merakla ‘ Nasıl yani ? ’ diye sordum . Kaşlarım çatılmış sorumun cevabını bekliyordum .
‘ Ah Kraliçem kardeşimi affedin lütfen . Yine boş boğazlık yapıyor . Sizin yerinizi almaya kimse cüret edemez . ’
Maya'nın açıklamasını görmezden gelip , ‘ Sara benimle gel . ’ Dedim ve mutfağın kapısından uzaklaştım . Bu sorunun cevabını almalıydım . Julia benim yerime nasıl geçe bilir ki ? Beni kimse tahttan indiremez . Zaten denize dönemiyorum , bu da sinirimi bozuyor . Kraliçe olmayı seviyorum . Öldürürüm o kızı . .
Koridorda yürürken bir anda döndüm ve Sara'ya baktım .
‘ Şimdi açıkla . Merak etme sana bir şey yapmayacağım . ’
‘ Söz veriri misiniz Kraliçem . Ben açık sözlü biriyim ve söylediklerim hoşunuza gitmeye bilir . ’ Diye korku dolu bakışlarla sordu .
‘ Söz veriyorum bir şey yapmayacağım sana . ’ dedim . Gerçekten yapmayacağım . Çünkü yaptığı kurabiyeleri seviyorum . .
‘ Şöyle ki bu haliniz çok çirkin . Saçınız başınız dağılmış . Gözlerinizin altı çökmüş ve kararmış . Ayrıca göğüsleriniz çok küçük . Olanları da saklıyorsunuz . ’ Dediğinde ağzım açık kalmıştı sanırım . Bu kadar da açık sözlü olacağını beklemiyordum .
‘ Çirkin olduğumu anlaya bilirim ama göğüslerimden ne istiyorsun Sara ? ’ deyip elimle kapattım .
‘ Aslında çok güzelsiniz Kraliçem ama kendinize bakmıyorsunuz . Erkek gibisiniz . Leydi Julia'ni gördünüz dimi ne kadar bakımlı . Göğüsleri de büyük ve göstermekten çekinmiyor . Erkekler öyle kadınlardan etkilenirler . Ya kralımız onu severse ? Zaten aranızda ki bağı biliyorum . Birlikte olmuyorsunuz . Tahtan inmeniz an meselesi . ' dedi . Sona doğru fısıldıyordu .
Kızararak dediklerini dinliyordum . Hayır sinirlenmeyeceğim . Gerçekler acıdır dedikleri bu olsa gerek . Ellerimi Sara’nın omuzlarına koydum ve ‘ Teşekkür ederim Sara . Bana gerçekleri anlattığın için . Evet biz sanırım iş yapıyoruz sadece Kralla . Aramızda bir bağ yok . Ama yerimi şuan Julia'ya veremem . Kraliçe olmak çok güzel . Ben denize döndükten sonra kim isterse alsın yerimi umurumda olmaz ama şimdi veremem kimseye . ’
‘ O zaman Kraliçem önce saçlarınızı tarayalım ve size biraz makyaj yapalım ve en önemlisi güzel bir elbise seçelim . Bu elbiseyle hizmetçiden farkınız yok . ‘ dedi , hafif gülümseyerek . Gerçekleri tek tek yüzüme vuruyordu . Ah bu çok kötü . Bir Kraliçe gibi gözükmüyorum . Bu rezalet . Değişmeliyim hemen .
‘ Sade ve rahat bir elbise bu . İçinde çok rahatım . ’ Derken yürümeye başlamıştık , odama doğru .
‘ Tahtınızı düşünün Kraliçem . ’ Dediğinde derin bir nefes aldım . Evet ama John zaten bana aşık değil miydi ? Julia’yı gördü diye , bana olan aşkını unutacak mı ?
Odaya girdiğimde Jean uyanmıştı . ‘Üzgünüm Kraliçem . Uyuya kalmışım . ’ Dediğinde elimi kaldırdım . ‘ Sorun yok Jean git dinlen . Bu gün bana Sara hizmet edecek . ’ Dedim . İtiraz etmek istese de izin vermedim ve odasına gönderdim . Jean’la takıldığımdan dolayıydı belki de , Sara erkeğe benzediğimi söyledi . Bu gün Sara benim yanımda olsun . Güzel bir Kraliçe olacağım .
Makyaj dediği şeyi yaptıktan sonra , ben bile kendimi tanıyamamıştım . ‘ Göz altı torbalarım kaybolmuş . Bu bir büyü mü ? ’ diye sordum heyecanlı bir şekilde .
‘ Hayır Kraliçem bu makyaj . Küçükken hep hayalım leydilere makyaj yapmaktı ama maalesef o kadar imkanımız yoktu . Hizmetçi olduk . Babamız güçlü bir savaşçıydı . İkiz kızları oldu ve hiç oğlu olmadı . Bize savaş eğitimi verdi . Küçüklüğümüzden öğretti her şeyi ama büyüdükçe hayallerimiz oluştu . ’
İç çekerek anlatmıştı hikayesini bana . Büyü yapıyor gibi yetenekliydi . ‘ Tamam bundan sonra sen benim makyajımdan sorumlusun . Artık hizmetçi değilsin . Ten rengimi çalanların aksine sen bir harikasın . ’ Dediğimde gözleri dolmuştu .
‘ Sakın ağlama , daha elbise seçeceksin . ’ Diye ekledim .
Gelen göz yaşlarını sanki içine doğru itiyordu . Defalarca teşekkür etmişti .
‘ Bu elbise fazla açık değil mi Sara ? Kendimi çıplak hissediyorum . ’ dedim , ellerimle göğüs kısmını kapatarak .
‘ Hayır Kraliçem . Deniz kızları çıplak olmuyor mu genelde ? ’ diye sordu merakla .
‘ Hayır kuyruğumuzun üstünde bedenimizi kapatan , altın ve gümüşten yapılan zırh gibi kıyafetler giyeriz bizde . ’ dedim . Yine hatırladım . Çok güzel parlak kıyafetlerim vardı .
‘ Ha öyle mi ? Ben çıplak sanıyordum . ’ dedi .
‘ Bu Çok utanç verici . Denizin altında da bir krallık var . Burası gibi sadece denizin altı ve kuyrukluyuz . Aileler falan her şey aynı . Sınıflandırma bile var . ’ dedim . Hızlı ve kısa bir şekilde , ona anlatmıştım .
Merakla soruların soruyordu ve cevaplara hayret ediyordu .
Sonunda hazırdım ve salona doğru yürüyorduk . ‘ Beni böyle beğenirse Julia'ya bakmaz dimi ? ’ diye sordum .
‘ Hayır Kraliçem . . . Sanırım . .. ’ dedi . O bile emin değildi . Julia gerçekten çok güzeldi . Sakin olmalıyım . Tahtımı kaptıramam ona . Öyle bir şey olursa , ikisini de öldürüp , Krallığı tek başıma yönetirim . Bu kadar basit . Hiç sorun yok .
Kapılar açılınca içeri girdim . Julia Kralın solunda oturuyordu . Sanki içine girmiş gibiydi . ‘ Kralım . ’ Deyip hafif baş eğdim ve Julia'ni görmezden gelerek sağ tarafına doğru yürüdüm . Bir anda ona karşı nefret beslemeye başladım .
Yanına oturana kadar bana bakmaya devam etti . Lakin ne hissettiğini bilmiyordum . Şimdiden Julia'nı mı sevdi ?
Sara önüme tabağımı ve yemem için bir şeyler koydu ama çok azdı . Bu benim midemin neresini dolduracaktı . Sara ve tabak arasında gidip geliyordum . Gözleriyle Julia'nın tabağını işaret etti . O çok az yiyormuş . Gözlerimi devirmek istiyordum .
John anlamış olacak ki gülümsemeye başladı . ‘ Bu gün erken uyanmışsın Kraliçem . ’ Dedi . O bile şaşırmış . Normalde öğlene kadar uyanmazdım . .
‘ Evet Kralım ben hep erkenden kalkarım . ’ Dedim . Tabi yalan söylüyordum . Buraya geldiğimden beri öğleden sonra uyanır olmuştum . Bu benim hatam değil tabi . Yatak çok rahattı .
Kral ayağa kalkıp , ‘ İşlerim var size afiyet olsun . ’ Deyip gitti . Acaba ben geldim ve onların sohbetlerini mi böldüm ?. Ben geldim diye mi gidiyor ?.
Önüme koyulanı yerken bakışlarım Julia'ya kaydı . Bana gülümsedi ve ‘ Çok güzelsin Kraliçem . Kralımız çok şanslı . ’ Dedi . Sanırım iyi biriydi . Bana iltifat ediyordu . Şimdi onun için düşündüklerinden dolayı utanmadım değil .
‘ Teşekkür ederim sende çok güzelsin . ’ Dedim . Yalnızken konuşup gülmeye başlamıştık . Sohbetimiz baya uzun sürmüştü . Küçükken olan anılarından bahsediyordu . Ve bir nişanlısı varmış . İçim rahatlamıştı . Sanırım benim yerime geçme gibi bir niyeti yoktu . Derin bir nefes almıştım . Rakip olarak gelmemiş . Ben ne saçmalıyorum ? Bir insan benim rakibim olamaz , bu ne cüret . Ama neyse ki , öldürme planı yapmama gerek kalmadı .
‘ John’la arkadaşlığımız eskiye dayanır . Bana aranızda geçenlerden bahsetti . Sanırım sizinki anlaşmalı evlilik . ’ Dedi ve derin bir nefes aldı . John ne kadarını anlattın acaba . Hayır John neden anlatıyorsun sırrımızı ona .
‘ Onun Viviana'dan başka kimseyi sevdiğini görmedim aslında . Sen bence ona gönderilen bir meleksin . O yeniden sevsin diye dua edeceğim . ‘ dedi .
Kimi sevsin ? Beni mi ? Yanaklarım kızarmıştı ve bedenimi sıcak bir dalga ele geçirmişti . Beni neden sevsin ki ? Sevemez , ona açıkça beni sevmemesi gerektiğini belirttim .
‘ Ah dün gece senin hizmetçini gördüm . Jean ismi sanırım . ’
‘ Evet . ’ Dedim merakla . Ne diyeceğini çok merak ediyordum .
‘ O çok yakışıklı değil mi sence de ? ’ Diye sordu ve gülümseyerek ellerini yüzüne koydu . Utanmıştı sanırım .
‘ Sanırım öyle . ’ Dedim . Jean'ı mı sevmişti yoksa . Eh Jean yakışıklı gerçekten .
‘ Ona aşık mi oldun ? ’ Diye sordum . Başını salladı ‘ Sanırım . Keşke yüksek bir sınıf aileden olsaydı ve farklı bir şekilde karşılaşsaydık ve ben nişanlı olmasaydım , farklı ola bilirdi her şey . ‘ Üzgün bir şekilde oturuyordu sandalyede . Oh karşılarında çok sorun var ama imkansız değildi .
Jean'ı zengin yapıp Julia’nın nişanlısını ortadan kaldırsam mı acaba ?
Alec içeri girince konuşmamız yarım kalmıştı .
‘ Kralım Leydi Julia'nı çağırıyor . ‘ dediğinde bu sefer üzgün bendim . Beni neden çağırmıyor onu çağırıyor ?
El sallayarak gitmesi için zorla gülümsedim . Ne konuşacaklar acaba diye merak ediyordum .
‘ Sara tabağını doldurur musun . Kimse yok ve ben çok acım hala . ’ dedim , üzgün bir şekilde . Ama neden üzgündüm , bilmiyorum.
Sara tabağımı doldurunca düşünceleri bir kenara itip yemeğe koyuldum . . .
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
‘ Ah kralım söylediğiniz gibi ağzından laf aldım . Sanırım Jean'a aşık . Aynı odada kalıyorlar sabaha kadar sanırım ondan etkilenmiş . ’ . . .
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .