Tutsak 2 (Elif)

4. Bölüm

Merhaba lar ....

Albert bana bakarken burun kıvırıp döndüm sağıma dudağının kenarı belli belirsiz kıvrıldı Davide dönüp birşeyler yazdım vedim 

*David bu adam niye bekliyor tepemde* 

*Seni buraya o getirdi canım *

*Sende erkek sin sen getirseydin * diye yazdım davidin gözleri açıldı ne derece sine baktım Albert te hâlâ bakıyordu. Gözlerime ağırlık çökünce yatağıma uzandım göz kapaklarım kendinden bağımsız kapandı.  Uyku ile günüm geçiyor du resmen iyice zayıflamış tım yemekk yiyorum ama kilo almıyorum, yatakta bile kivilrip yattığımda sanki küçük bir çocuk gibi oluyordum.

Albert ten 

Bir ağlama sesi duyduğum da  umursamadım kim ağlıyorsa ağlasın diye ama "ros" ismini duyunca kalktım yerimden koşar adım çıktım odadan David rosa yı kaldırmaya çalışıyor du ama rosa İnatla kalkmıyor ve ağlıyor du ne olmuş olabilir ki diye düşünürken David onu odasına götürmem için bana baktı ve gittim hıçkırarak ağlayan kızı kucağıma aldım ve odasına götürdüm  uyurken bile iç çekiyor du ben buraya ne için geldim ne yapıyorum diye düşündüm birinin canını alacak iken birini yaşatmak istiyorum.  David' e baktım öyle üzgün üzgün bakıyor du balkona çıkıp sigara içmem lazım di. 

Uyanmaya başlayan kız beni gördü ilk ilk önce gözlerini kırpıştırdı bana baktı korkmuş gibiydi suyu işaret edince David su verdi hâlâ bana bakıyor du neden bu halde olduğunu sorduğumda benimle inatlaşan kıza bı yumruk vurmak istedim ama sinirlerimi dizginledim suçsuz birine vurmak benim işim değil di 

Neden o hâlde olduğunu anlatinca kızdım hayır o kadın bu kızı yanında neden çıkarıyor, çok saçma 

Hâlâ olayın şoku nu yaşayan bu kız öylece bı noktaya bakıyor ve gözlerini kapatıyor du 

*Sen artık odana çık biri burada olduğunu görmesin başın belaya girer*

*Tamam ros birşey olursa ben 3. Kattayim sende uyu dinlen * diyen çocuk usulca gitti küçük kız bana baktı 

* Sen neden gitmiyorsun * dedi 

"Canım burada kalmak istiyor " dediğim de yüzünü kırıştırip burnunu kıvırdı kalkıp lavabo ya doğru ilerledi ben ise oturduğum sandalye den o na bakıyordum . 

 Lavabo da işlerini halledip bana. Baktı kafasını sağa sola çevirip bana baktı bende gözlerimi ayırmadan bakıyordum kağıda birşeyler yazdı bana uzattı

*Sen artık gitsene ne bekliyorsun burada *

*Bugün burada kalacağım gitmek istemiyorum ne zaman arkamı dönsem bir yerlere düşüyorsun *

*Bir kere yatağıma getirdin ne bu havalar * diye hızlıca yazıp verdi 

*Bir kere mi geçen gün de mor salkım ların orada düştün *

*O zaman da mı sen getirdin * diye yazdı verdi gözleri fal taşı gibi açılmıştı 

*Evet * dedim korku ile geri çekilip bana bakmaya devam etti ve yine birşey yazdı verdi

*Sen sapikmisin *  diye yazdığı yazıyı okuyunca dudağının kenarı kıvrıldı sinsice kafamı salladım korkarak bir adım daha ileri gitti bende yerimden kalkıp bir adımla karşısında durdum 

*Evet sapığım ne yapacaksın şimdi peki * diyip gıcık bir şekilde güldüm rosun gözleri açıldı 

Nefes almakta zorlanan rosa gözleri dolu birşey yapamadan bekliyor du. Bu oyuna son verip bir adım çekildiğim de ros derin derin nefes aldı. Masadan aldığı spreyi aldı dudaklarına hızlı ca. Yerleştirip sıktı biraz düzene giren nefesini toplayıp bana baktı tekrar 

*Ne * dedim omuz silkip 

*Git bana kahve getir o zaman madem burada sin * diye yazmış vermişti 

*Oldu canım başka *

*Çikolata li pasta * diye yazınca küfür savurdum kıkırda dı hadi dercesine baktı.

Kahve yerine sıcak çikolata ve pastayı da bir yerlerden bulup odasına götürdüm yatakta ayaklarını sarkıtmış ve sallıyor du. Beni görünce hemen elimde kilere baktı pastayı görünce gözleri açıldı koşar adımlarla gelip pastayı elimden alıp yatağına geçti. Gözleri öyle bir açıldı ki bende elimde ki kahve yi alıp yine karşına oturdum. Biraz pasta yiyip sıcak çikolata dan aldı birşeyler yazdı uzattı

*Acıkmıştım teşekkür ederim* dediğinde kafamı salladım 

*Konusmazmisin sen *diye tekrar yazdi verdi 

*Konuşmayı pek sevmem konuşnı da sevmem *

*İyi ben zaten konuşamıyorum* diye yazdı verdi omuz silkip baktım ona 

*Konuşmaktan betersin * dediğim de yine güldü 

*Hadi ben gidiyorum * diyip çıktım odadan öylece baka kalmıştı ama bugün önemsiz biri kalkacaktı dünyada .

Rosa dan ....

Adam çıktığı zaman resmen bir rahatlama gelmişti gerçekten korkmuştum ama belli etmemeye çalışıyordum canım hiç istemese de pasta istedim kahve istedim ama bulup gelmesi dakika lar almıştı. Artık gelmiş ziyan olmasın diye yedim, heybetli adam çıkınca bende yerimden kalkıp bugün hiç çıkmadığım balkonuma çıktım olanlar hâlâ aklımda dönüyor. Sahi den o çocuğun dediği doğru mu .tabiki doğru elif liu bile hiç gözünü kırpmadan yardı adamı  diye iç geçirdim ah yine kalbim sıkışıyor 

Liu ye artık nasıl yaklaşmalı yım nasıl davranmalıyım önceden bu yerde hiç bir şey bilmeden yaşıyordum. Kalbimee gitti elim hızlı hızlı çarparken bu yerden herkes ten bir kat daha nefret ettim elimde olsa gerçekten kaçıp gitme yi öyle istiyorum ki bu ülke den hatta bu dünyadan ne huzur verdi ki bu dünya diye düşünürken saate sabah 4 e geliyor du. Uykum pek yoktu olsa bile uyumak istemiyorum gündüzün güneş ışınlarını görmek istiyordum ama hic bir zaman olmadığı gibi yine uykum geliyordu aslında önceden de uykuyu çok severdim ama şimdi daha çok uyuyorum .

Gözlerim yavaş yavaş kapanıyor du tam uyumaya başlarken birinin odamda dolaştığını hissettim ama kafamı kaldıracak gücüm yok tu. Saat 10 gibi beni uyandırmaya çalışan liu ye gülümsedim günaydın dediim . Ama aklıma dün gelince suratımı asıp git burdan dedim sesim çıkmadı ama gözlerimden ateş cikac gibiydi liu üzgünce baktı bir şey diyecekti ama izin vermedim .  Tekrar arkasını döndü 

* Ros canım lütfen sen buraya geldiğin günden beri hatta öncelerden beri ben bu işi yapıyorum, sen beni bugün isteme ama başka gelecek infazcı yine aynı şeyleri yapacak 3 yıldır aramızda bir bağ oluştuğu için dün seni götürdüm ne iş yaptığımı biliyorsun diye *  dediklerinde haklı olabilir di ama yine de birşey diyemedim

* Barıştık mi * dediğinde kafamı salladım gülümseyerek oturdu kalktığı sandalye ye bende kahvaltı mi yaptım ilacımı içtim liu kalktı ve gitti ben bugün dışarı çıkmak istiyordum bu oda artık beni bunaltiyor du çünkü. Yaz havasının verdiği güzel enerji ile üzerine yazlık bir elbise giydim sırt çantama not defteri mi koymuştum ki liu tekrar geldi .

Bana şaşkınca bakıyordu ne oldu dercesine ona baktım 

*Nereye ros *

*Bugün biraz dışarı çıkmak istiyorum* diye işaret yaptım hayır manasin da kafasını salladı ve 

*Olmaz canım senin dışarı çıkman tehlikeli heleki gündüz *

*Neden * diye işaret yaparak ona baktım 

*Çünkü dışarısı tehlikeli insanlar la dolu lütfen odan da kal ros * diyince bir şey demedim liu biraz daha oturdu ben de balkona çıktım herkes gezip dolaşırken burada kalmak çok acı verici idi. Öğlen yemeği mi balkonda yerken odama bir kaç adam girdi müdür yardımcısı Angelina ile birlikte gülümseyerek yanıma geldi

*Canım bugün odanda biraz işler olacak sen balkonda kal tamam mı ben de burada olacağım zaten * dediğin de umursamadım sadece kafamı salladım ve dışarıyı izlemeye devam ettim. Akşama kadar süren bakım işleri ne hiç dönüp bakmamıştım bile liu bir kaç kez geldi hiç birşey yapmadım.  Gerçekten çok sıkılmıştım burada artık bende herkes gibi nefesimi doya doya almak istiyorum. Ama maalesef herkse herşey bana karşı, hayatım boyunca burada kalacağım galiba .

Akşam yavaş yavaş oluyor gün ağırıyor, ışıklar tek tek yanıyor ormanlık alanda olan bu yerde kollarımı korkuluga dayayıp gelen müzik gi dinlendim,  Ruhum müzik sesini duyunca resmen canlanmış gibiydi bari bı radyo felan olsaydı akşama kadar çalar dururdum. Liu geldiğinde açıktıgimin farkına vardım birşey demeden giden liu bende birşey demedim.  Bugün Fas food yemek vardı hamburger patates kızartması ve meyve suyu vardı iki tane hamburger 'i yemiştim iştahım çok güzel di ama zayıf tım işçilerin işinin bittiğini söyleyen bayan Angelina benim gözlerimi kapatti ve sürprizi olduğunu söyledi. 

İçeri girdiğimiz de boya kokusu burnuma dolmuştu yavaşça gözlerimi açtım gördüğüm manzara muazzam dı. 

*Canım biz sana bir sürpriz yapmak istedik * 

* Çok güzel olmuş burası * diyerek yazdım verdim Angelina güldü liu de geldi beğendi mi dedi evet diyerek başımı salladım. 

Yatağım değişmiş ti duvarlarım duvar kağıtları ile kaplanmış ve yatak başlığının tarafında ki duvar ise mor çiçekler çizilmiş ti beyaz ve mor odaya öyle güzel bir ferahlık vermiş ti ki  Eski kırık boy aynası gitmiş yerine yenisi gelmiş küçük dolabım gitmiş masam vs herşey yenilenmişti. Öyle güzel olmuştu ki balkona kırık beyaz uzun bir perde takılmış ti gerçekten her çok güzel di.

*Çok teşekkür ederim bayan Angelina ve Lui *  diye yazıp verdiğim de gülümseyip sarıldılar odamın kapısı da değişmişti Lui parmak izi ni okuttu bende okuttum benden Lui den başkası girmeyecek ti ikiside gidince rahat yatağıma oturacak Ken yatağımın yanın da ki rahat berjer dikkatimi çekti gri renkli olan berjere oturdum öncelikle gerçekten güzeldi kütüphane ne ye girdim orada küçük bir tezgah gibi birşey koyulmuş tu altında ise minik bı buz dolabı vardı içi çikolata li pasta dilimleri ile dolu idi şaşırdım. Çünkü liu benim meyveli pasta yı çok sevdiğimi sanıyor du kendi çok sevdiği için. Ama bugün burası çikolata li pasta ile donatılmış ti aklıma dünkü adam geldi ismi aklıma gelmiyor. O olabilir mi diye düşünürken bı kettle ve yanında hazır dı ve sıcak çikolata vardı. Küçük kütüphanem de ise yine beyaz ve gri karışımı kitaplık ve içi fantastik ve romantik komedi tarzı kitaplar dolu idi 

Kapı tıklayınca irkilerek çıktım kütüphane de 

*Ros biziz David * diyen David te güldüm biziz David ne demek diye kapıyı açtım ilk konuklarimi ağırlamak için içeri davet ettim gardiyan lardan Albert görmezden geleceğini söylemişti çünkü biliyordu benim yeni yeni insan içine karıştığımı 

*Hoş geldiniz* diyip kağıdı Jasmine uzattım Jasmin kağıdı okuyunca hoş bulduk canım dedi Sarah yeni boyattagi saçları ile ilgilenirken  Robert sevgilisinin yanına geçmişti David ise odama bakıp 

* Vay kızılcık bu oda harika olmuş *

Not defteri ni elime alıp yazmaya başladım 

"Evet bugün yapıldı ama hiç bir fikrim yok neden değiştirildiğin den " çocuklar notu okuyup bana baktı lar bende omuz silkip kütüphane ye gittim küçük tepsiye pasta koyup sıcak suyu da kettle ye koyup geldim 

*Oo hizmet te iyi * diyen Roberte güldüm Jasmin yanında yer açarak oturmamı sağladı not defteri mi alıp 

*Sarah sıcak su koydum onu da sıcak çikolata yapıp gelirmisin acaba ?*

*Neden ben yapıyorum kalk sen yap çürük * diyince güldüm Jasmin hadi dercesine baktı ve Sarah gitti 

*Canim iyisin demi biz seni merak ettik * diyen Jasmine gülümsedim ve kafamı salladım iyiyim dercesine. Not defteri mi alıp bugün ki olanları yazdım 

*Bugün hazırlandım ve sizin yanınıza gelecektim ama liu izin vermedi dışarıda tehlikeli insan dolu iken seni gonderemem dedi bende balkona çıktım * diye hızlıca yazıp verdim Robert başını kaldırıp bana baktı

*Eee kızım tâbi izin vermezler sen onların gizli hazinesi sin *

*Niye * diye yazdım 

*Kalbin burada ki insanlar ve infazcı lar hatta müdür Benjamin için bile çok değerli neden seni özel kılıp ilah missin gibi davranıyorlar ros * dedi Robert herkes ona baktı ben de yine not defteri mi alıp

*Ben neden ağrıdan başka bir şey hissetmiyorum herkes için değerli olan bu kalp bana her türlü hastalığı veriyor ben gün geçtikçe ölüyorum su ilaçlar olmasa ben bir gün bile yaşayamam *

Çocuklar gözleri dolu dolu bakınca güldüm "üzülmeyin lütfen" diye yazdım verdim 

 *Kızıl biz buradan kaçma planlanı yapıyoruz ama sen gel-* diyemeden kafamı salladım herkes gülünce bende güldüm 

*Bı lafını tamamlasin çürük iyimisin sen * 

*Değilim Sarah burada. 3 yıldır sadece bu oda dayım gerçekten artık şu balkondan ilerisine geçmek istiyorum çok mutsuzum Sarah gerçekten artık iyice psikolojim bozuluyor * diye yazıp verdiğim de hepsi beni onayladı. 

*Haklısın kızıl 3 yıl burada kalmak çok zor ama biz planı yapınca seni de buradan çıkarmamız lazım ilaçlarını felan iyice sırt çantana yerleştir tamam mı biz şimdi gidelim yarın yine geliriz olur mu * diyen Davide kafamı salladım Jasmin yine anne gibi sarilnca bende sıkıca sarıldım gittiklerinde kapımı kapatınca arkamda bı nefes çeken birini duydum korku ile arkamı dönerken 

*Nere kaçacaksınız siz o küçük akliniz la * diyen adam olduğunu anladım ama nerden girmişti 

*Sen nereden girdin odama ve kaçacak olduğumuzu nereden öğrendin *

*Sanane nerden girdiysem girdim. Sakın bir yere kaçayım deme dilsiz kız seni öldürürüm * hızlıca birşey yazdım 

*Sanane be sen kimsin de bana hesap soruyor sun ahmak * diye yazdım uzattım eline kağıdı sinirle çekip aldı elimden kağıdı 

*Ben sana şimdi kim olduğumu gösteririm ros buradan dışarı adım atarsan seni kendi ellerimle bulur buraya teslim ederim *

.*ben gideceğim ve sende beni bulamayacaksın bay hödük*

*Git te görelim * diye sinirle yürüdü üzerime bende korku ile kaçtım kütüphane ye deli adam yahu ...