Merhaba lar ....
Albert ten
Bugün öldüreceğim kişinin yanına oturduğum da bana ters ters baktı bu adamı öyle bir öldürmek istiyor dum ki daha önce böyle ölüm dünya da ilk olmalıydı planı yaptigim zaman ters ters baktım ve kalkıp yemekhane den çıkarken. Birden sesi geldi o adamın
*Dur ters ters bakıp ta nere ye gidiyorsun hayırdır* umursadim mı hayır tabiki de takı o elinde ki bıçağı bana firlatana kafamı sağa çektim ve duvara saplanan bıçağa baktım.
*O bıçağı iskalamaman lazım dı çünkü şimdi o seni bir yerini kesecek Sergio done*
*Ooo ismimi bile ezberlemiş sin * diyen adam iğrenç bir sırıtış ile üzerime geldi ama benim istediğim öldürme şekli herkesin önünde değildi. Arkamı dönüp gidecektim ki
*No oldu korkutun galiba * aşırı derecede sinirlerim tavan yapmıştı ve dönüp birden yumurugumu suratı ile buluşturdum ama Sergio denilen şerefsiz gülüyor du hiç etkilendim elimi temizleyip kapıdan çıktım bir den arkamdan gelip boynuma sarılmaya çalışırken ani bir dönüş yapıp kafamı yüzüne gömdüm, neye uğradığını şaşıran pislik yere yapıştırinca güvenlik görevlilwri gardiyan lar gelip bizi ayırdı. Herkesi dağıtan görevliler bizide ayrı yollara gonderip gittik. Cebimden bir sigara çıkardım yakınca içime derin bir nefes çektim bir den 5 kişinin konuşmasını duydum
*Kıza çok üzüldüm gerçekten kalp hastası bir kız burada ne ararki * diye konuşarak yanımdan geçip gittiler. Bu kız kim diye merak edip asansöre geçtim 5. Katın düğmesi ne bastım ve bekledim sigara yanıp giderken iki nefes daha çektim ve ayağım la ezip yerden aldım 5. Kata daha önce dikkat etmemiştim hiç çöp kutusu na izmariti atıp balkona çıktım hava soğuktu ama ben soğuk hissetmiyor dum. Rüzgar kuvvetle eserken düşündüm burdan sonra 5 iş daha vardı hepsi de tecavüz den sorumlu kişiler di. Katildim evet ama asla suçsuz bir insanı öldürecek kadar da karanlık biri değildim. Saat 1 gelirken hâlâ burada oturuyordum birden koridorun ortasında ki kapı açıldı. Saçları bı özensiz bir topuz yapmış, 160 boylarında cok zayıf saçları kızıl bir kız çıktı.
Etrafına korku ile bakarken hırkasına sarılıp merdiven lerden usul usul inemeye başladı. Kaçıyor du her halde bende peşinden gittim. Koşar adım çıkınca ellerini dizlerine koyup soluyarak durdu eli kalbine gitti ağzında na Sıktığı spreyi biraz bekledi bir daha sıktı ama nefes alış verişi hızlanmıştı ama bir yere yürüyor du mor salkım ağaç larinin oraya doğru derin derin nefes alıyor yürümek te zorlanıyor du ama hala gidiyor du birden olduğu yere yığıldı koşar adım yanına gittim ve nefes alamıyor du cebine koyduğu spreyi dudaklarına yerleştirip sıktım ama fayda etmiyor du boğazını tutuyor du boğazlı kazak gı biraz çekiştirip nefes almasını sağlamak istedim
Kucagim da ki küçücük kızı hemen asansöre taşıdım ve odasına getirdim masanın üzerinde duran buhar makinesi ni aldım biraz buhar verin ce gözlerin den yaş aktı kapalı iken çektim makinayı biraz odasını kasfetmeye başladım. Küçük bir oda olduğu için pek bakılacak yerleri de yoktu kütüphane si olan bu odada 7 tane kitap vardı al kısım da ise romantik komedi tarzı şeyler vardı
Tuvalet banyo bir di bu temiz ferah bir odası var di ama çok renksiz di birden masadaki duran yeşil kaplı defter ilgimi çekti gidip defteri elime alıp ilk sayfasını açtım rosa imiş ismi
*Merhaba günlüğüm artık benim yanımda daima olacak dostum, buraya bu sayfalara içimi dökmek istiyorum sesim benden gitti kimse ye birşey diyemiyorum ama artık konuşacağım biri var, aslında bu yaşıma kadar herkes beni terk edip gitti biliyormusun, önce annem babam , sonra sesim gitti, daha sonra dedim ve büyük annem gitti anlayacağın günlüğüm herkes gidiyor.
Buraya alışmam çok uzun zaman anladı. İlk 15 yaşında sağlıklı biri olarak geldiğim bura da şimdi ise babamın taktirdigi çip yüzünden hayatimi mahf etti.
Neyse günlüğüm senin de kacmaman için bugünlük burada son veriyorum yazılarıma
Elif rosa Mâlik
Demekki Türk Arap karışık bir kız diye düşünürken inlemeye başladı gidip baktığım da boncuk boncuk terledigini gördüm terini silip ilaçlarını tek tek okuyup verdim. Ve nefes alışverişi leri düzelince odadan çıktım işin enteresan tarafı dip dibe idi odalarımız odama girip su kavga olayının unutulması ni beklemem lazım di benim işim kimse bilmeden öldürmek .
Rosanın bu ülke ve Türkiye de ki aranan elif Mâlik mi acaba çünkü kız kalbine çip takıldığı söylemişti ama babası neden böyle bir kötülük yapsın ki telefonu çıkarıp Antonio nun numarası çevirdim
*Ooo dostum sen bugün sesimi çok beğendin galiba *
*Kes zevzek ligi Antonio şimdi sana vereceğim isimi bir araştır *
*Tâbi dostum bir dakika acıyorum diğer bilgisayarı *
*Elif rosa Mâlik veya Elif Mâlik kimmiş bir araştır bana dosyla olarak yolla *
*Tamamm dir dostum detaylı bir soruşturma yapıyorum hemen * diyip birden telefonu kapatan Antonio ya yarım ağız güldü .
Rosa dan ...
Akşama doğru uyandığımda dün gece olanları düşündüm ne olmuştu kalbim neden böyle ağrımıştı beni bulan kimdi. Ah çok acıkmıştım aç karnıma içeceğim ilaçları içtim ve liu nun gelmesini bekledim akşam ne zaman geliyor bilmiyorum.
Bir süre bekledikten sonra karnım iyice acıkmıştı ki liu geldi o tatlı tebessümü içimi ısıtır Ken
*Ros canım uyanmış sın * evet diyerek ellerimi oynatım köfte Makarna ve tatlı olarak çilekli pasta vardı yemeğimi yerken elime kağıt ve kalemi aldım
*Dünkü kavga edenlere ne oldu * diyerek yazdım liu bana baktı ve
*Onlara müdür Benjamin ceza verdi rosacigim *
*Peki bahsettikleri kız kim ve ne oldu *
*İnfaz günü gelmişti tatlım *
*Ama daha var diyor lardı * diye tekrar yazdım okudu ve
*Ros sen bunları düşünme ama infaz günü gelmeden kimseye birşey yapılmıyor tatlım emin ol *
*Ölmeleri şart mı peki *
*Maalesef tatlım benim şimdi isim var gitmem lazım*
*Bende gelebilir miyim senin le liu * diye yazdım
*Kesinlikle hayır tatlım dayanamazsın*
*Lütfen liu merak ediyorum * diyerek yazdım liu kafasını salladı
*Ama kötü olduğun an çık tamam mı * diyince kafamı salladım ve 9. Kata asansör le çıktık 27 li yaşlarında sarışın mavi gözlü bir çocuğu elleri ve ayakları olmak üzere bağlanmış ti o an dehşete düştüm ama bakacaktım. Liu önce eldiven leri eline takip maske sini yüzüne geçirdi. Adam sessizce ağlıyor du bana çevirdi bakışlarını liu orada birşeyler yaparken
*Küçük bunlara çok güvenme buradaki herkes kendi çıkarlarını düşünüyor sen onlar için şimdilik özelsin ama işleri bittiğinde sende burada olacaksın * dediğin de korktum birşey diyemedim liu elinde ki yeşil sıvı olan şişeden şırınga ya biraz çekti ayarlayinca birden kalbine sapladı eline ağladığı neşteri bayılma sına bile fırsat vermeden göğüs kafesin den itibaren keserken ağlayan çocuk çığlık atmaya başladı. Ağzına top gibi şey tıkayıp işine devam ederken çıkan kanlara baktım çocuk resmen caninin acısın dan bağladıkları şeyleri çıkarmaya çalışıyor ve liu büyük bir ustalık la çocuğu yarmaya devam ediyor du kalbim ağrıdı resmen çocuk çığlık bile atamadan can veriyor du
Koşarak çıktım oradan üzerimde ki kan lekesi olmuş kazağa baktım nefes dahi alamaz iken göz yaşlarım sicim sicim akıyor ve kalbim ağrıyor du kendi katıma geldiğim de kendimi yürümek için zorlasam da olmuyor du gözümün önünde ki o görüntü gitmiyor Allah kahır etsin bunları infazcı lari herkesi koridora çöküp ağlarken biri geldi .
*Ros iyimisin yardım edin * diye bağırıyor du ama ben hıçkırarak ağlamaya devam ediyordum kendim için değil bütün ölenler için belki suçlular di ama böyle ölümü kimse hak etmiyor du biri beni oturduğum yerden kaldırdı
*Ne oldu bu kıza yine * diyen erkek sesi kulağıma geliyor du ama artık durduramıyor dum kendimi
*Be ben bilmiyorum geldiğimde böyle oturmuş ağlıyor du *
*Kapıyı aç*
Nefes alamaz Ken biri ilacımı sıktı ağzıma biraz düzeltirken bir daha sıktı ve artık iyi gibiydim gözlerimi açmadım ve gelen uykuma itiraz edemeden uykuya daldım
Ne kadar uyuduğumu bilmiyorum ama hâlâ ışıklar yanıyor ve birinin olta attığı kulaklarıma doluyor du bir kız sesi daha gelirken gözlerimi araladım su dedim ama sesim çıkmadı. Elimi kaldırıp suyu işaret ettim. Olta atan kişi sürahi ye su yu doldurup verdi doğrulup sudan büyük bir yudum aldım
David dı bana bakan ama kız sesi geliyor du bu heybetli adam dan da kız sesi çıkmaz di
*Ne oldu sana * diyince korkarak baktım ona kimdi bu adam şimdi Davide döndüm o da benim gibi korkmuş gibi duruyor du
*Sana diyorum ne oldu da böyle kötü oldun*
Kağıt kalemi aldım elime birşeyler yazdım ve verdim ona
*Sen kimsin ne cüret le bağırıyor sun bana *
*Sana şimdi göstereceğim kim olduğumu *
*Albert bey *
*Ne *
*Bi bir şey yok *
*Ne bağırıyor sun çocuğa *
*Beni deli etme kadın *
*Akıllı mısın ki * diyerek yazdım sabır dilenicesine ellerini kaldırdı yukarı
*Sana Bir soru sordum *
*Bende* diye yazdım verdim
*Tamam önce sen *
*Sen *
*Tanrı seni kahır etmesin ben Albert burada mahkumum oldumu *
*Evet oldu *diyerek yazdim verdim hadi dercesine bana baktı ve bende tekrar yazdım
*Liu benim ilacım dan ve yemeğinden sorumlu katil, bugün birini infaz ederken gördüm * diye yazdım verdim David de okumaya çalışırken notu bana baktı Albert
*Senin orada ne işin vardı *
*Evet ros senin ne işin vardı sana o kata çıkmak yasak değil mi *
*Hayır yasak değil ve ben çok görmek istedim * diye yazarak verdin
*İyi halt yedin * diyen Alberte güldüm gerçekten sinirlenince komik oluyor du
*Niye gülüyorsun kızım şimdi * diyen David e bakıp kahkaha attım ve bı anda ağlamaya başladım bana ne olduğunu bilmiyordum
*Ros * diyince David gelip yatağımın yanına oturdu ve bana sarıldı korkmuş tu ilkkez beni birileri bu kez değerli hissettirdi .
"Teşekkür ederim* yazdım verdim
*Ne için * diyen David de baktım gözümden tek damla yaş aktı
*Beni düşünen biri var * yazdım Davide gülümsedi sarıldı