Alaz’dan Sabah Eylül’e sürpriz yapacaktım, acaba nasıl karşılayacaktı? Komşusu olmuştum artık, onu bırakmayacağımı söylemiştim. Bir de çiçek aldım. Ne sever, ne sevmez bilmiyorum ama ona şu anda alabileceğim tek şey çiçekti. Gidip kapısını çaldım. Söylene söylene geldiğini duyuyordum. Kapıyı açtığında beni gördüğüne çok şaşırdı. Yüzü hafif kızarmıştı, gülümsedi, dünyalar benim oldu. Onu iyi görmek benim için çok önemliydi. Komşu olduğumuzu söylerken, öpmemek için kendimi zor tuttum. Dudaklarının tadına bakmayı çok isterdim. Sevinmişti komşu olduğumuza. “Daha dur Eylül Hanım, sen daha çok sevineceksin, bir izin versen.” Beraber şirkete geldik. Koluma girdi, yürürken sıcaklığı içime yayıldı. Avukatlarla görüşme çok iyi geçti. Son dakikada avukat çok fena pot kırmıştı. Eylül’ün duymasını

