Hayatı boyunca böyle bir çile çektiğini anımsamıyordu. Kimseyi, hiçbir şeyi bu kadar görmek istememiş ve beklememişti. O gün, mektubu okumadan evvel kendine sıraladığı tüm sebeplerin ve hayal ettiği korkunç senaryoların yanında, geçirdiği günler birer komediyi andırıyordu. Doğru düzgün uyuyamıyor, yemek yiyemiyor, çok sevdiği çocuklarıyla vakit geçirmek bile onu avutmuyordu. Çocuklar yalnızca dayanağı olmuştu. Onlarla oyunlar oynamış, resimler yapmış, şarkılar söylemiş, yemek yemiş, dans etmiş ve yerlerde yuvarlanmıştı fakat bunları yaparken aklı başında değildi. Cuma günü çocuklarla vedalaşırken elleri telaş, korku ve beklentiyle titriyordu. Hava buz gibiydi ama Zeynep bunu hissetmiyordu. Hiçbir şeyin farkında değildi. Mahir fanusu bu kez tüm dünyasını ele geçirmişti. Zeynep bitmişti. M

