Zeynep yeni güne öyle mutlu ve enerji dolu başlamıştı ki kahvaltının ardından önce ailesini, sonra da yakın arkadaşlarını arayıp uzun uzun konuşmuş; bu esnada evini temizleyip yemeğini bile hazırlamıştı. Her şey bitip de evinin huzurlu sessizliğiyle baş başa kaldığında bir film açıp karnını doyurdu. Biraz kitap okuyup kafasını dağıttı ve nihayetinde Mahir’in dördüncü mektubunu okumak için yatağına yerleşip zarfı açmaya karar verdi. Sabahtan beri mektubu açmak için kendini hazırlıyordu çünkü onlardan ayrılmaya pek de hevesli hissetmiyordu. Ancak yine de dayanamamıştı. Pazar günü okumayı planladıysa da işte kâğıt elinde, zarf kucağındaydı. Ama cumartesi akşamı da pazara epeyce yakındı. O kadar da iradesiz sayılmazdı. Kâğıdın katlarını açıp hep yaptığı gibi okumadan evvel adamın yazısına gö

