4. Bölüm
365 Kelimeler
Cemo Ağa, Nebile'ye ihtiyar heyetinin kararını anlatırken Nebile ara sıra ağlıyor, ara sıra dizine vuruyor, çoğu zaman da Cemo Ağaya 'Yere giresin!' diyordu. Nebile Hatun o uğursuz aileye kızını vermek istemiyordu. Lakin bu uğurda kocasını ve oğlunu da kaybederse buna dayanamazdı. Çaresizce boyun eğdi.
“Hazel ne eder o Meso sümsüğünün sidikli oğluyla! Oğluna gelin değil eve hizmetçi eder o küfürbaz ağa!” diye yakındı.
Cemo Ağa karısına hak veriyordu lakin elden ne gelir.
"Nebilem bak hele o Meso ağa eğerki Hazel’ime eziyet ederse onu kazığa oturturum he! O kimdir ki kızıma kötülük edecek!" diye yükseldi. Zaten Meso’dan nefret ediyordu. Banaesini bulsa elbette affetmezdi.
"Camıştır! Hayvandır! Dürzüdür! Her bir poğtur! O ne ki oğlu ne poğ olsundur. Baba oğul kızımı ezerler söverler!" Nebile dizine vura vura yakınmaya devam etti.
"Kız bilmez misin Ateş, Almanyada doktor olmuştur." Cemo ağa en azından bunun için mutluydu. Boş gezenin boş kalfasına kızını heba etmeyecekti.
"Heri heri gİtmiş Almanyalarda doktorluk etmişse ne edem onun stetoskopunu! Kınalı kuzumu, mısır güzeli kızımı ben töreye kurban edemem…” dedi Nebile acıyla iç çekerken…
"Stetistos stetos, yok öyle demedin. Hele o neydi kız Nebile?" dedi şaşkınlıkla. Ajandaki spikerleri iyi bilirdi ancak bu doktor kulaklığının adını bir türlü söyleyemezdi.
"Çok cahil kalmışsın Cemo ağa, doktorlar dizisi izleseydin hepsini bilirdin. Steteskopdur adı." Nebile sinirini kocasından çıkarmak istese de sonu iyi olmayacağı için sustu.
"Ajans severim ben. Neyse ne, Damadın doktordur deyim sen, deyin setitesgop. Berdel olacak, başka yolu yoktur."
"Deme öyle deme..."
"Ben demem de ihtiyarların canı halay çekmiştir. Düğün ister gavatlar. Töre var dediler başka da bi şey demezler.”
"Heri heri! Yemezler içmezler, her şeye Töre var derler, yere girsin töreleri."
"Töre ya kan der, ya da berdel. Ne edem Nebile, öleyim mi? Hadi beni geç, ya Furkan’a da zarar gelirse?"
"Tövbe de." Nebile oğlunu, kocasını kaybetmekten korkmuş, kızını feda etmeye razı gelmişti.
"O vakit, düğünümüz vardır. Tez zamanda konuş Hazel’le. Ben de Furkan ile konuşurum."
Nebile umutsuzca ayaklandı. Ağaya gelin geldiği güne lanet etti. Şimdi kızını kocasının dedelerinin işlediği suçlar yüzünden gelin edecekti.
Ancak Hazel’e karşı dik durmalıydı. Onun bu işte gönlü olmasa bile destek çıkamazdı. Durumu kabullenip kahyaya haber saldı. Kahya ise tüm köye haber saldı. Yakında berdel düğünü olacak diye…
***
- Yazar
