Kapı kapandığında Alara kıkırdayarak başını Emir’in omzuna yasladı. "Sen var ya; gerçekten çok azgınsın." Emir onu yatağa bırakırken dudaklarının kenarı kıvrıldı. "Bunu daha yeni mi fark ettin?" Alara gözlerini devirdi ama içinde hafif bir heyecan kıpırdanıyordu. Emir, eğilip yanağını öptü, sonra dudaklarını alnına ve ardından dudaklarına bıraktı. "Sana dokunmayı öyle özledim ki…" diye mırıldandı hırıltıyla; Alara, Emir’in elini tutup kendi karnının üzerine koydu. "Özlem karşılıklı. Ama artık her şey eskisi gibi olmayacak, Nazik olmalısın'' diye fısıldadı. Emir’in gözleri şehvetle yanıyordu, ama her dokunuşunu tartıyordu. Sanki camdan bir bebeği okşar gibi Alara'ya uzandı. Nazik bir tavırla ellerini bacaklarında gezdirdi ve kasıklarına ilerledi. Alara bedenine inen titreşimle; haf

