Doğuyorduk, yaşıyor ve en neticesinde hepimiz ölüyorduk. Fani dünya için hırslanmak, kalbi karartmak aptallıktan başka bir şey değildi. Hiçbir zaman hırslı biri olmadım. Zaten bu hayatta bana öyle büyük şeyler yaşatmadı. Annemle babamla ettiğim kavgalar ağabeyim ve ablamı kıskanmalarım tatlı atışmalarımızdan öteye gitmedi bu hayatla olan savaşım. Yalnızca iyi bir işim olsun sevdiklerim yanımda olsun istedim. Kimseyi kırmak üzmek istemedim. Geriye dönüp baktığımda üzdüğümü de düşünmüyorum.
Şimdilerde düşündüğümde ise beni seven, ailemi sayan saygı gösteren, yüzüme gülüp arkamdan iş çevirmeyen, bana güvenen ve güven veren birilerini istiyorum. Bunca zamandır tek düze giden, kimseyi istemiyorum dediğim aşk hayatım şimdilerde bende sevilmek istiyoruma evrildi. İşin kötü tarafı ise benim ne sevdiğim ne de beni seven birine karşı duyduğum bir sempati yok. İnsanlara karşı duvarları olan biri olmamama rağmen aşk hayatım gerçekten kötü durumda. Lise yıllarımda ağabeyim ve Kerim’in baskısı kıskançlıkları beni yorardı. Kimseyi istemezdim çünkü benden hoşlanan seviyorum diyenlerin amacının hep gönül eğlendirmek olduğunu düşünürdüm. Zaten dediğim gibi malum şahıslarda sıkı denetim altında tutardı beni. Üniversitede ise derslerime yoğunlaşmış kimseyle görüşmek istememiştim. Daha olgun daha anlayışlı insanlar beklerken tam tersi olduğunu görmüştüm. Görüşmek isteyen insanların aslında tek amacının benimle takılmak olduğunu öğrendiğimde hayal kırıklığı yaşardım. Güven dediğimiz şey kolay kazanılmıyor ama kolay kaybediliyor. Çevremde ki tek tük dost dediğim insanların da bana karşı olan tavrı diğerlerinden uzaklaşmama sebep olurdu. Kerim’in bana karşı düşkünlüğü, ağabeyim ve babamın beni el üstünde tutuşu, annem ve ablamın da en küçük olmam sebebiyle bana karşı anlayışlı halleri beni sadece ailemle olmaya iterdi.
Sorgulamak için geç olduğunun farkındaydım. Beni sorgulamaya iten şeyde son zamanlarda artan taliplerim ve Kerim’in kafamı karıştıran halleriydi. En yakınım dediğim abimin dostu, ailemizin evladı olarak gördüğü biri için böyle şüpheli şeyler düşünmek beni üzüyordu. Ela doğru söylüyor muydu bilmiyordum ama benim düşüncelerimi değiştirdiği bir gerçekti. Kadere inanan biri olarak hayat bana neler yaşatacak görecektim. Tek umudum benim için güzel şeyler olmasıydı.