Tam bir aydır kimseyle konuşmuyor, evden işe, işten eve gidip geliyordum. Kiminle yüz yüze gelsem gözümün önünde o anlar canlanıyor. Doğru düzgün yemek yemediğim içinde iyice zayıflamıştım. Ne kadar Sevgi teyze onunla kalmam için ısrar etse de, bunu da kabul etmemiş, ertesi gün evime geri dönmüştüm. O hali ile buraya gelemeyeceğini bildiğim için biraz daha rahattım sanırım. Annem için hastaneden çıktığı zaman bir bakıcı tutmuş, yorulmaması için elimden geleni yapmıştım. Her gün annemle konuşsam da. bir defa bile ne bebeği, ne de onu sormamıştım. Kabullenemiyordum hala. Onun kanını taşıyan bir kardeşim olması zoruma gidiyordu. Erkek olursa ona benzemesi korkuturken, kız olursa da, ya ona da başka bir gözle bakarsa korkusu sarıyordu dört bir yanımı. Ne yapacağımı, ne diyeceğimi bilemediğim

