
21.08.2005 (Balıkesir'de bir kasaba)İki koluma girmiş jandarmalar eşliğinde adliyeye doğru yürürken, bahçeyi dolduran kalabalıktan halam olacak kadının çığlıkları yükseliyordu..Yüzümü kapatan kanlı saçlarım ardından bana doğru atılmak istediğini görebiliyordum, ama çevredeki askerler tarafından geri püskürtülüyordu."Katilll, katil köpek..Nasıl kıydın ha nasıl..Allah belanı versin senin, doğduğun güne lanet olsun.."Dudaklarım yanağıma doğru hareket ederken, yere eğdiğim başımı kadırdım ve yanlarından geçerken gözlerinin içine içine baktım..Çok sinirlenirdi bu dik dik bakmalarıma bilirim.."Tühh" diye yüzüme tükürdüğünde, arkasından kocası olacak herif, kollarını karnına sarmış geriye çekmeye çalışıyordu karısını.."Haram olsun sana yedirip içirdiklerimiz, ana baba katiliii..Nasılda bakıyor yüzüme yüzsüz, nasılda gülüyor görüyo musunuz.."Tüm kasaba olmasada, hatrı sayılır kısmı buradaydı biliyorum..Halâ gözümü kırpmadan karşımdaki insan müsfettesine bakarken, kolumdan çekiştiren jandarmalara rağmen zar zor durdurmuştum adımlarımı..Sesimin pürüzlü tınısını herkes duysun diye bağırmam gerekmişti ama duymaları şarttı..Herkesin duyması şarttı.."Bu yüzü unutma zehra hanımm.." dediğimde gözlerini kocaman açmış bana bakıyordu şimdi..Biliyordum, pısırık sessiz Gizem'den kimse böyle bir yakarış beklemiyordu..Ne babamın peşkeş çektiği kasaba halkı, nede bana yapılana göz yuman kan bağım olan akbabalar.."Bu yüzü yeniden gördüğün ilk anda nefesini kesicem senin..Senin ve kendini bilen tüm şerefsizlerin..Bu yüzü unutmayın, kaç yıl kaç asır geçerse geçsin geri dönücem..Hepiniz için dönücem.."Bahçedeki kalabalıktan bağırış çağırışlar yükselmeye başlamış ve halam olacak kadın kocasının çekiştirmeleriyle en arkalara doğru ilerletilmişti..Sürüklenerek içeriye doğru ilerletilirken, kapıdan koşarak giren küçük kız kardeşimi görmüş ama sesimi duyuramadan gözden kaybolmuştum..."Abla, ablacım bırakma beni..Çok korkuyorum abla.."______________Asi_Gece______________Hakimin sorduğu tüm sorulara tek tek cevap vermiş ve dört yıl boyunca babam tarafından istismara uğradığıma yeminler etmiştim..Acıyarak bakmıştı bana orta yaşlardaki hakim bey.."Şahitin var mı" dedi sonra.."Bak sağlık ocağının doktoru temizdir diye rapor vermiş.." diyede devam etti elindeki kağıdı sallarken..Sağ tarafımdaki muhtar Emin'e gitti gözlerim..Sağlık ocağı doktoru yiğeniydi..Beni muayene ederken bir iki "ahlamış vahlamış" sonrada yazdığı raporu imzalamıştı halbuki..Demek ki tertemiz mişimde, çocuk aklımla elimi boşu boşuna kana bulamışım görüyon mu..!!!Sonra sırasıyla şahitler alındı salona..Daha doğrusu karşı tarafın şahitleri..Halam ve çocuklarıda şahitlik yaptı sağolsunlar..Önüme gelene kuyruk salladığımdan tutunda, istismara uğramış olmamın sadece benim orospuluğumdan kaynaklandığına dair olan listeleri uzadıda uzadı.."Benim kardeşim yapmaz öyle bir kanı bozukluk, kesin bu orospu girmiştir koynuna..Kim bilir ne cilveler işveler yaptıda..." diye devam ederken sözlerine, hiç bir Allahın kuluda çıkıp 15 yaşındaki bir kız çocuğu nasıl öz babasını baştan çıkartacak be kadın demedi.."Kararı düşünüldü." dedi hakim ve tüm salon ayaklanmış, ağızından çıkacak olan fermanımı bekliyordu merakla..Kollarımdaki kelepçelere rağmen sıktığım yumruklarımı bir an olsun gevşetmiyor ve sanki etimdeki acı beni ayakta tutacakmış gibi parmaklarımı sıkmaya devam ediyordum..Ağlamıyacaktım..En son iki gün önce son damlalarımı akıtmıştım kirpiklerimden..Babam olacak şerefsiz ağızımı kapatmaya çalışırken değilde, kapının arkasında gizlice bizi izleyen annemi gördüğümde kayıp gitmişti ümitlerim..Dört yıl boyunca köşe buçak kaçmalarımın sebebini bile bile saf ayağına yatan kadına, bunca yıldır anne demiş olmak her aklıma geldiğinde midemi ayağa kaldırıyordu.."Anne ve babasını canice öldürmek suçundan, Gizem Yazıcı'nın 18 yaşına kadar İstanbul Maltepe Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda ve sonrasında Ümraniye T Tipi Kapalı Cezaevi İnfaz Kurumunda cezasının devamına.."Dişlerimi var gücümle sıkmakta fayda etmiyordu artık..Kulaklarım uğulduyor, hakimin kaleminin parmakları bilgisayarın üzerinde durmaksızın hareket ederken daha hakkımda ne kararlar veriliyor idrak edemiyordum..15 yaşındaydım ben daha.. 15 ..Hakimin söyleyecekleri bitmiş olacaktı ki, Jandarmalar eşliğinde mahkeme salonundan çıkartılmak için çekiştirilirken kaldırdım başımı ve hakim beyle göz göze geldim.. Dile getirmedim sözcüklerimi..Bedenimin ruhumun ırzına geçenler madurda, kendimi korudum diye "Suçlu ben miyim şimdi" demedim..Ama o anladı..Söyleyemediklerimide, yitirdiklerimide anladı..Başını yere eğip dosyalarını toplayacakmış gibi gözlerini kaçırdı benden..Bense, salondan çıkartılıp ekip arabasına bindirilirken bile, aynı şeyleri fısıldıyordum tekrar tekrar..

