BÖLÜM 46- SESSİZLİĞİN İÇİNDE

1178 Kelimeler

Güneş doğmadan hemen önce, sis ormanın içini gri bir hüzünle kaplamıştı. Nehir hattından uzaklaşırken, üçü de nefes almakta zorlanıyordu. Soğuk, iliklerine kadar işlemişti. Cem’in yarası yeniden kanamaya başlamış, omzundaki bez parçası sırılsıklam olmuştu. Elif onu taşımaya çalışırken dizlerinin bağı çözülüyordu. Serdar en önde, etrafı kontrol ederek ilerledi. Her dal kırılması, her yaprak hışırtısı, sanki düşmanın nefesi gibiydi. “Biraz daha dayan,” dedi Elif’e. “Şu kayanın ardında küçük bir mağara var. Oraya sığınabiliriz.” Elif başını salladı, ama gözleri sadece Cem’deydi. “Cem, beni duyuyor musun?” Cem’in dudakları morarmıştı. Gözkapakları ağır ağır açıldı. “Sen… hâlâ buradasın…” “Hiçbir yere gitmedim,” dedi Elif, sesi titreyerek. “Bittiğini sanmıştım ama… hâlâ buradayız, ikimiz

Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE