bc

GÖLGELERDE AŞK [ASKER].

book_age18+
3.0K
TAKİP ET
28.8K
OKU
one-night stand
family
HE
pregnant
kickass heroine
mafia
gangster
heir/heiress
drama
tragedy
sweet
serious
kicking
city
office/work place
childhood crush
war
love at the first sight
like
intro-logo
Tanıtım Yazısı

Sonunda mezun oluyordum. İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi son sınıf öğrencisiyim. Bir yıl önce annemle babamı trafik kazasında kaybetmiştim. Bu acı kayıptan sonra tek başına yaşayan teyzemde yanıma gelip yerleşmişti. Onunla yaralarımızı sardık birbirimize merhem olduk. Okulumu bitirmem ailemin en büyük hayaliydi ve ben bunun için tüm gücümle çalıştım. İki gün sonra mezuniyet törenimiz olacaktı ve artık resmen mezun olacaktım. Geleceğe dair hayallere dalıp penceremin önünde tekli koltuğuma oturmuş dışarıyı izliyordum ki çalan telefonumun sesiyle kendime geldim. “Defne nerdesin sen kaç saattir sana ulaşmaya çalışıyorum” arayan tabi ki benim deli dolu dostum Ferda’ dan başkası olamazdı. “Burdayım tatlım burdayım merak etme henüz kaçırılmadım” iç geçirdim bu kızın bu telaşı beni öldürecekti. “Haha çok komiksin! Kızım kalk çabuk valiz hazırla toparlan gidiyoruz” yine beni nereye çekiştirecekti kim bilir “baktın kimse beni kaçırmıyor sen mi kaçırmaya karar verdin “ kahkahayı patlattı. Telefonu uzaklaştırdım kendimden o esnada “yüz tane mesaj attım okusaydın anlardın mezuniyet töreninden sonra İzmire gidiyoruz bir hafta on gün belki daha fazla ordayız ona göre hazırlan tamam mı hafi kapatıyorum şimdi” diyip kapattı. Bu kızın emrivakileri karşısında dilim tutuluyor resmen. Olayın şokunu atlatamadan odaya teyzem girince toparlandım. “Teyzem “ diyerek gülümsedim. “Napıyorsun kızım burda sesin koridora geliyordu yine Ferdayla mı atıştınız “ diyince durumu ona anlattım. Sanırım gitmeyeceğim diyerek ekledim ama teyzem net bir şekilde “gidiyorsun Defne bak bu senin içinde güzel olur hakkettin artık bunu git gez kafanı dağıt iyi olur “ diynce aklıma yattı. Ferdanın attığı onlarca mesajı açtım tek tek okuyamazdım hepsini tabi gözüme çarpan bi mesajı açıp okudum “defne izmirde kuzenimin düğünü olacak ona da katılcaz bak elbiseni ayarla benim başımın etini yeme orda sakın “ diyerek kendi kendine yükselmiş ki haklıydı da neyse artık valizimi toplamak düşer bana da. Mezuniyet töreninin ardından havaalanına gidip bilet ve valiz işlemlerini halledip uçağa girdik. Koltuklarımızı bulup oturduğumuzda Ferda hala on günlük gezi planımızı yapıyordu ve sürekli “çok güzel olacak, harika bir tatil yaşayacağız” diyip duruyordu. Uçaktan inip evlerine geldiğimizde bir önceki gelişimi hatırladım. Annemle babam yaşıyordu ve onlara sürekli haber veriyordum. Evin bahçe kapısınında buruk bir gülümsemeyle dikilirken Ferdanın havaalanından beri tuttuğu tuvaleti yüzünden eve koşarak girdiğini farketmemiştim. Elimde valizim öylece kalmışım ki bir kedinin bacaklarıma dolanmasıyla yerimden sıçradım. Hemen kendime gelip bahçe kapısından içeri girdim. Eve girdiğimde Meltem teyze beni sıcacık bir gülümsemeyle karşıladı ve sarıldı. Yüzümde huzurla bir gülümseme yayıldı. “Yolculuk nasıl geçti kızım aç mısın dinlenmek istersen odan yukarda” nasıl memnun ettirceğini şaşırmış bir halde sıralayınca hepsini gülüştük. “İyiyim Meltem teyzecim sen nasılsın? Bu arada aç ya da yorgun değilim teşekkür ederim “ diyip karşılık verdim. O sırada yanımıza doğru gelen Ferda “o zaman kahve saatii diyerek mutfağın yolunu tuttu” kahvelerimizi sohbet eşliğinde içerek odalara çekildik.yorgun değilim diyen ben tabii akşamın 9 u olmasıyla bayılmışım. Sabah aşağıdan gelen seslerle gözlerimi açtım. Yatakta doğruldum ve kendime gelmeye çalışıyordum ki odaya operasyon düzenlemeye giriyormuş gibi giren Ferdayla göz göze geldik. “Her seferinde beni şaşırtmayı nasıl başarıyorsun bir gün öldüreceksin beni sana diyim” diye sitem edince “ kızım sende alış artık diyerek yatağın ucuna oturdu ve tabi ki başladı anlatmaya “ sabah kahvaltıdan sonra direk kuzenin düğün hazırlımların yardıma gidelim diyorum ama öncesinde alışveriş yapmak istersen yaparız sonra oraya geçeriz ne dersin”“Alışverişe gerek yok direk geçeriz” dedim . Zaten teyzesi de buraya yürüme mesafesindeydi sorun olmazdı.Hızlıca kahvaltı yapıp hep birlikte düğün evine gittik. Şile bezinden asklı açık mavi elbisemi giyip ayağıma sandaletlerini geçirdim rahat hareket edebilmek için. Gider gitmez hazırlıklara dahil olduk.İnsanların aceleci tavırları o tatlı telaş herşey o kadar güzeldi ki yüzümde bir gülümsemeyle izliyordum bir yandan da. “Defne, Defnee bahçenin önüne bir araç gelecek eniştenin arkadaşıymış eve gelenlere ikram etmek için içeçek yollamış koca yürekli enişte sen karşılar mısın onları nereye koyulacağını biliyorsun demi” Ferda anlamadım ki niye ben ev sahibi miyim diye düşünürken “karşılarım tamam Meltem teyze söylerken duymuştum diyerek bahçeye çıktım ve yanaşmakta olan arabanın yanına gittim.Ağır hareketlerle araçtan adamı görünce tabi sendeledim ama hemen toparladım.uzun değil upuzun boy heybetli bir duruş beyaz gömleğiyle bir bütün olmuş beden ve güneş gözlüğünü çıkardığında gördüğüm bir çift ela göz.Derin nefes aldım kendimi toparladım ve normal bir konuşma başlatarak hemen işi halledip içeri girecektim bu kadar basitti.ama birden “ben ev sahibi değilim” evet bu salaklığı yaptım ve dedim.kahretsin!

chap-preview
Ücretsiz ön okuma
karanlık gece
Evet yine aklımdan geçeni olur olmadık anda pat diye söylemiştim. Karşımda bu yaptığım saflığa gülmekten çekinmeyen adam elleri cebinde beni izliyordu hala. En sonunda elini uzatarak “Memnun oldum bende Ateş “ dedi. Kendimi hızlıca toparlayıp yüzüme bir tebessüm kondurup “buyurun bu taraftan Ateş bey “ dedim ve ben önde o arkada malzemeleri söylenen yere koyduk. Tabi herkes kendi telaşında olduğu için adam başıma kaldı gibi hissettim “bişey içmek ister misiniz” dedim o kibarlık olsun diyr “ bi kahve alırım “ demesini beklemiyordum tabi ama bozuntuya vermeden kahvesini nasıl içmek istediğini sorup mutfağa yöneldim. Ben kahveyi yapıp götürene kadar beyfendi yerleşmiş tabi masaya neyse içsin de hemen gitsin modundayım zaten. “Buyrun afiyet olsun “ kahveyi uzatıp hızla uzaklaşıyordum ki ilerleyemediğimi farkettim. Bileğimden tutup durdurmuş meğerse adam beni. Bi bileğime baktım bi de ona baktım ne var dercesine. “Bizim oralarda adını söyleyince karşısında ki de adını söyler “ diyince afalladım “sizin oralarda ismini söylemek istemeyeceğini de düşünememişler sanırım” diyince şaşırdı. Aslında böyle yapmazdım ama gıcık oldum bişeyler dürttü beni. “Ne yani adını söylemeyecek misin?” Söylemeyeceğim kendin bulabilirsin çok meraklıysan” diyip saçlarımı savurarak ilerledim. Şu an içime Ferda kaçtı sanırım noluyor bana iki saniyede mutfağa koştum resmen bir kaç dakika sonra kızlara baktırdım gitmiş şükür. Akıllısı beni bulmaz zaten. Diye düşünürken nerden bilebilirdim bu delinin hayatımı altını üstüne getireceğini “Ferda bu elbise çok iddialı ben giyemem “ “Kızım çok güzel oldun bak güven bana bi sal kendini artık” “Off içimden bi ses sana güvendiğim için pişman olacak diyor ama “ Askılı V yaka siyah derin göğüs dekolteli neyse ki gizlice birazcık diktim. Saten karışımı bir kumaş ve dizin bir karış yukarısına kadar yırtmaç. Yeşil gözlerimi mn plana çıkaran bir makyaj ve hafif dalgalı kahve saçlarımın elbise üzerine dökülmesi. Neyin iddiası bu aynadaki kesinlikle ben değilim derken artık salona gitme vaktimizin geldiğini söyleyen arkadaşımla birlikte yola çıktık. İçerisi çok fazla kalabalıktı ve ben Ferdanın ailesi haricinde kimseyi tanımıyordum . Ferda da düğün sahibi sayıldığından benimle sürekli oturamayacağı içine kendi kendime insanları izlemeye başladım. Gelinle damat çıktılar klasik dans müziği ve tüm çiftlerde onlara katıldı. Romantik romantik dans eden insanları izlerken önüme bir el uzandı. “Cezalı mısın ?” “Efendim ?” “Bu güzellikle burada boş boş oturduğuna göre cezalı falan olmalısın “ “Yoo değilim kim bana ceza verecekmiş anlamadım” “O zaman erkek arkadaşın var kesin “ “Hayır yok artık gelsek mi?” “Nereye” “Sadede diyorum gelelim bişey mi dicektiniz “ “Hıı evet dans edelim hadi” “Kabul edeceğimden de baya eminsin” “Çoktan kabul ettin hadi gel bakalım” Dans pistine çıkıp dans etmeye başladığımızda etrafımda da ara ara göz gezdirmekten alamadım kendimi. Noluyordu yani adamı bi daha görmek mi istiyordum yok artık. “Fazla düşünme, o seni bulur” “Yine anlamadım desem” “Yakında anlarsın merak etme “ “Sen biraz fazla konuşuyorsun bakıyorum da. Adın ne senin” “Kıdemli üstteğmen Fırat Tepegöz“ “Kıdemli olduğunu söylemen iyi oldu, ben de Defne dümdüz “ Kahkaha attı resmen. O sırada istemsizce bende güldüm. Gülerken gözüm birine takıldı. Masanın birinde oturmuş sabit bir şekilde bize bakan Ateşti. Her an üzerimize atlayıp bizi parçalıcak gibi duruyordu. Gerginliğim suratımdan anlaşılmış olmalı ki Fıratta benim baktığım yere bakıp “Korkma yemez “ diyip tekrar güldü. “Tanışıyor musunuz” evet çocukluk arkadaşıyız biz damat beyimiz Timur Ateş ben ve Arda, Timur avukat olmayı seçti biz asker olduk.” “Anladım o da asker yani sabah baya güleryüzlüydü şu an bambaşka biri gibi biraz korktum açıkcası” bananeyse. “Yakında anlarsın korkma yemez “ diyip gülümsedi Kafamı çevirmemle Ateşin yanımızda bitmesi bir oldu ne kadar hızlı geldi o. “Sohbetiniz bittiyse masaya gel Fırat konuşmamız lazım “ “Aslında tam bitmedi Defne sende bizim masaya gel hadi “ diyip piç piç sırıttı anlamadım ama yanındaki sinir küpüyle de aynı masada oturmak istemedim. Yok teşekkür ederim ben masama geçiyim. “Noldu korktunuz mu küçük hanım “ diyen ateşe “Küçük mü “ diye yine içimden dışıma doğru konuştum. Adam ayarlarımla oynuyordu resmen. Ferdaların masasına geçeceğimi belirterek ilerledim. Otururken bir kaç kez göz göze geldik baktığını hiç saklamıyordu resmen. Hızla kafamı çevirip kendimi oynayanların arasına attım. Gecenin sonunda Ferdanın teyzesi Mine teyzenin evine geldik tüm ekip Fundanın gelin ayakkabısına bişey olmuş tatlıcıya gitmeden buraya geldiler yine bir telaşla. “Ferda bana soğuk bişey veriri misin bayılcam artık” “Defne şu Fehmi eniştemin içinde sakinleştiricisi var iki doz verdik yoksa sabah olmayacak bugün kız evlendiriyor diye çok gergin al bu da senin aynısı ama biri ilaçlı karıştırmazsın değil mi” “karıştırmam çocuk muyum ben” “ben uyarayım da sen alışkın değilsin ilaca çok fena olursun bak toplayamayız seni” verdiği içecekleri aldım kendiminkini bi dikişte içtim ve Fehmi amcanın içeceğini götürdüm. Yarım saat sonra bişey olmaya başladı bana . Başım dönüyor ev dönüyor zaten bütün gün doğru düzgün yemek de yemedim etrafa baktım Ferdayı göremedim kendimi yukarıya misafir odasına attım görüntü bulanık vücudum uyuşmuş şekildeydi “anne baba, ölüyor muyum” birden midemin bulantısıyla banyoya yöneldim çarpa çarpa gittim ve kusmaya başladım birden saçlarımı bir el kavradı ve sırtımı sıvazlamaya başladı “iyi olacaksın “ bu kimdi ne oluyordu aklım başımda değil resmen nasıl hir durumun içine düştüm böyle. Bana yardım etmesiyle ayağa kalktım zorlukla elimi yüzümü yıkadı aynadan kim olduğuna bakmaya çalıştım ama ışığı açmayı akıl edemediğim için yüzü net görünmüyordu. Beni kendine çekti göğsüne bastırdı kokusu çok güzeldi kafamı yasladım “galiba kesin ölüyorum “ …

editor-pick
Dreame-Editörün seçtikleri

bc

AŞKLA BERDEL

read
79.0K
bc

ÇINAR AĞACI

read
5.7K
bc

Ne Olacak Halim (Türkçe)

read
14.3K
bc

MARDİN KIZILI [+18]

read
521.6K
bc

HÜKÜM

read
223.8K
bc

PERİ MASALI

read
9.5K
bc

Siyah Ve Beyaz

read
2.9K

Uygulamayı indirmek için tara

download_iosApp Store
google icon
Google Play
Facebook