Hikayesi YazarAnka
author-avatar

YazarAnka

bc
ADALET ÇEMBERİ
Güncellenme zamanı Dec 28, 2025, 15:07
Karşıma oturan iri yarı adamın kibirli bakışlarına sabretmeye çalışıyordum. Ama kurduğu ilk cümle karşısında nefesim kesildi..“Bir kadını zorla evime kapattım. Birlikte olduk. Şimdi şikâyetçi.”Zaman bir anlığına durdu. Yumruğum avcumun içine gömülmüş, tırnaklarım etimi kesiyordu.Bu adam gerçekten ne dediğinin farkında mıydı?“Tecavüz ettin yani?”İçimde kabaran öfkeyle sesim titriyordu.“Sayılır.”Alayla karışık kibirli sıfatına bakarken midem kalktı.Bir insanın yüzü bu kadar mı karanlık olurdu?“Beni aklamak için kaç para istersin?”Sandalyeyi geriye itip ayağa kalktığım anda sözleriyle duraksadım.“Kendinize başka bir avukat tutun!. Böyle bir dosyayı savunmam.”Arkamı dönmüştüm ki, sesiyle içime işleyen zehrini bıraktı.“Kardelen’in davasında neredeydi bu çalışma etiğin? Para için çekilmedin mi o davadan?”İşte o an her şey yerli yerine oturdu.Bu adamın amacı savunma almak değildi.Beni yıkmak, itibarıma çamur sürmekti.Ve o masada, hayatımı altüst edecek gerçek ortaya çıktı:Bu adam… Savcı Yaman’dı. Beni kendi kurduğu karanlığın içine çekebileceğini sandı.Ama bilmediği bir şey vardı:Bir kadını ateşe atarsan, o ateş en sonunda seni yakar.Savcı kusursuz bir plan yaptığını sanıyordu.Gerçeklere çarpınca, kendi kurduğu tuzağın içinde boğulacağını henüz bilmiyordu.Ve bizim hikâyemiz…Hesaplaşma,intikam ve gerçekler çemberinin ortasında başladı.
like
bc
MAFYA [GERÇEĞİN İKİ YÜZÜ]
Güncellenme zamanı Dec 17, 2025, 10:56
Yangın mı çıktı? Ne diyorsunuz siz ? Ama Ozan evdeydi… 6 aylık evliliğim ben alışverişe gittiğimde evde yangın çıkmasıyla birlikte kocamın vefatıyla sonlandı. Üzerinden iki yıl geçmesine rağmen hala etkisinden tamamen çıkabilmiş değilim… Kuzenlerim Pelin ve Selin. Küçüklükten beri hayalini kurduğumuz mekanı sonunda açıyoruz. Antalya dan İstanbula mekanımızı açmak için yerleşme kararı alan kuzenlerimi havalanında karşılamaya gittiğimde kuzenim Selinin başkasının valizini kendi valizi zannedip almasının sonucunun hayatımdaki tüm sır perdelerini aralayacağımız bir yolcuğa çıkacağını bilemezdik.
like
bc
KÜL VE KOD (Aşk Nöbeti)
Güncellenme zamanı Dec 12, 2025, 14:10
Alçin Ateş Babasının kumar borçlarından kaçarken, zekası ve klavyesiyle kendine bir hayat kurdu. Ama bir hata, onu Suriye sınırındaki bir suç örgütünün eline düşürdü. O, sistemleri çökerten bir fırtına. Ama bu fırtına, şimdi bir esir. Yüzbaşı Dağhan SertkayaÖzel kuvvetlerin en iyisi. Soğuk, disiplinli, duygularını üç yıl önceki bir kaybın ardına kilitlemiş. Onun liderliğindeki tim, imkânsız görevlerin ustası. Ama bu görev, diğerlerinden farklı. Çünkü kurtaracakları rehine, olayları daha farklı yöne sürükleyecek.Çöldeki kaçış, sadece bir başlangıç. Alçin’in zekası, Dağhan’ın cesaretiyle birleştiğinde, düşmanlar için tehlike, onlar için ise bir umut doğuyor. Ama geçmişin gölgeleri –Alçin’in peşindeki tehlikeler, Dağhan’ın kayıpları– peşlerini bırakmıyor. Bu, sadece bir kurtarma operasyonu değil; iki kırık ruhun, birbirini yeniden inşa etme hikayesi.
like
bc
GÖLGELERDE AŞK [ASKER].
Güncellenme zamanı Aug 6, 2025, 16:02
Sonunda mezun oluyordum. İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi son sınıf öğrencisiyim. Bir yıl önce annemle babamı trafik kazasında kaybetmiştim. Bu acı kayıptan sonra tek başına yaşayan teyzemde yanıma gelip yerleşmişti. Onunla yaralarımızı sardık birbirimize merhem olduk. Okulumu bitirmem ailemin en büyük hayaliydi ve ben bunun için tüm gücümle çalıştım. İki gün sonra mezuniyet törenimiz olacaktı ve artık resmen mezun olacaktım. Geleceğe dair hayallere dalıp penceremin önünde tekli koltuğuma oturmuş dışarıyı izliyordum ki çalan telefonumun sesiyle kendime geldim. “Defne nerdesin sen kaç saattir sana ulaşmaya çalışıyorum” arayan tabi ki benim deli dolu dostum Ferda’ dan başkası olamazdı. “Burdayım tatlım burdayım merak etme henüz kaçırılmadım” iç geçirdim bu kızın bu telaşı beni öldürecekti. “Haha çok komiksin! Kızım kalk çabuk valiz hazırla toparlan gidiyoruz” yine beni nereye çekiştirecekti kim bilir “baktın kimse beni kaçırmıyor sen mi kaçırmaya karar verdin “ kahkahayı patlattı. Telefonu uzaklaştırdım kendimden o esnada “yüz tane mesaj attım okusaydın anlardın mezuniyet töreninden sonra İzmire gidiyoruz bir hafta on gün belki daha fazla ordayız ona göre hazırlan tamam mı hafi kapatıyorum şimdi” diyip kapattı. Bu kızın emrivakileri karşısında dilim tutuluyor resmen. Olayın şokunu atlatamadan odaya teyzem girince toparlandım. “Teyzem “ diyerek gülümsedim. “Napıyorsun kızım burda sesin koridora geliyordu yine Ferdayla mı atıştınız “ diyince durumu ona anlattım. Sanırım gitmeyeceğim diyerek ekledim ama teyzem net bir şekilde “gidiyorsun Defne bak bu senin içinde güzel olur hakkettin artık bunu git gez kafanı dağıt iyi olur “ diynce aklıma yattı. Ferdanın attığı onlarca mesajı açtım tek tek okuyamazdım hepsini tabi gözüme çarpan bi mesajı açıp okudum “defne izmirde kuzenimin düğünü olacak ona da katılcaz bak elbiseni ayarla benim başımın etini yeme orda sakın “ diyerek kendi kendine yükselmiş ki haklıydı da neyse artık valizimi toplamak düşer bana da. Mezuniyet töreninin ardından havaalanına gidip bilet ve valiz işlemlerini halledip uçağa girdik. Koltuklarımızı bulup oturduğumuzda Ferda hala on günlük gezi planımızı yapıyordu ve sürekli “çok güzel olacak, harika bir tatil yaşayacağız” diyip duruyordu. Uçaktan inip evlerine geldiğimizde bir önceki gelişimi hatırladım. Annemle babam yaşıyordu ve onlara sürekli haber veriyordum. Evin bahçe kapısınında buruk bir gülümsemeyle dikilirken Ferdanın havaalanından beri tuttuğu tuvaleti yüzünden eve koşarak girdiğini farketmemiştim. Elimde valizim öylece kalmışım ki bir kedinin bacaklarıma dolanmasıyla yerimden sıçradım. Hemen kendime gelip bahçe kapısından içeri girdim. Eve girdiğimde Meltem teyze beni sıcacık bir gülümsemeyle karşıladı ve sarıldı. Yüzümde huzurla bir gülümseme yayıldı. “Yolculuk nasıl geçti kızım aç mısın dinlenmek istersen odan yukarda” nasıl memnun ettirceğini şaşırmış bir halde sıralayınca hepsini gülüştük. “İyiyim Meltem teyzecim sen nasılsın? Bu arada aç ya da yorgun değilim teşekkür ederim “ diyip karşılık verdim. O sırada yanımıza doğru gelen Ferda “o zaman kahve saatii diyerek mutfağın yolunu tuttu” kahvelerimizi sohbet eşliğinde içerek odalara çekildik.yorgun değilim diyen ben tabii akşamın 9 u olmasıyla bayılmışım. Sabah aşağıdan gelen seslerle gözlerimi açtım. Yatakta doğruldum ve kendime gelmeye çalışıyordum ki odaya operasyon düzenlemeye giriyormuş gibi giren Ferdayla göz göze geldik. “Her seferinde beni şaşırtmayı nasıl başarıyorsun bir gün öldüreceksin beni sana diyim” diye sitem edince “ kızım sende alış artık diyerek yatağın ucuna oturdu ve tabi ki başladı anlatmaya “ sabah kahvaltıdan sonra direk kuzenin düğün hazırlımların yardıma gidelim diyorum ama öncesinde alışveriş yapmak istersen yaparız sonra oraya geçeriz ne dersin”“Alışverişe gerek yok direk geçeriz” dedim . Zaten teyzesi de buraya yürüme mesafesindeydi sorun olmazdı.Hızlıca kahvaltı yapıp hep birlikte düğün evine gittik. Şile bezinden asklı açık mavi elbisemi giyip ayağıma sandaletlerini geçirdim rahat hareket edebilmek için. Gider gitmez hazırlıklara dahil olduk.İnsanların aceleci tavırları o tatlı telaş herşey o kadar güzeldi ki yüzümde bir gülümsemeyle izliyordum bir yandan da. “Defne, Defnee bahçenin önüne bir araç gelecek eniştenin arkadaşıymış eve gelenlere ikram etmek için içeçek yollamış koca yürekli enişte sen karşılar mısın onları nereye koyulacağını biliyorsun demi” Ferda anlamadım ki niye ben ev sahibi miyim diye düşünürken “karşılarım tamam Meltem teyze söylerken duymuştum diyerek bahçeye çıktım ve yanaşmakta olan arabanın yanına gittim.Ağır hareketlerle araçtan adamı görünce tabi sendeledim ama hemen toparladım.uzun değil upuzun boy heybetli bir duruş beyaz gömleğiyle bir bütün olmuş beden ve güneş gözlüğünü çıkardığında gördüğüm bir çift ela göz.Derin nefes aldım kendimi toparladım ve normal bir konuşma başlatarak hemen işi halledip içeri girecektim bu kadar basitti.ama birden “ben ev sahibi değilim” evet bu salaklığı yaptım ve dedim.kahretsin!
like