Bunun acısını çıkarmayacağımı bir an ble düşünmediniz değil mi?
Güldüm, sinsice. Ofisteyim. Levent yeni alacağı asisttnı seçmem için beni buraya getirmişti. Ben seçmezsem ya da beğenmezsem kimseyi almayacakmış beyefendi ..
Oturuduğum tekerlekleri sandalyede kendietrafımda döndüm.
Kapıı tıklatıldığındaysa ellerimi masanın üstünde birleştirip tok bir sesle "Gel " diye seslendim.
içeriye gülümseyeerek giren güzel kadına önce alıcı gözüyle baktım.
Yuh, mülakata bu kıyafetle mi gelinirdi kızım?
Biraz fazla incelemiş olmalıyım i kadının gülen suratı korkuyla gerildi. Gülümsemeyi unuttuğumu o aan hatırladım.
"Buyrun, "
Samimiyetsizc gülümsedim .
Hayır Duru saçmalama... O buraya iş görüşmesine geldi, kötü davranma sakın...
Kendi kendimitelkin ederken bu telkinlerimi karşımda oturan kızın sesi böldü.
"Ben iş görüşmesine gelmiştim. Levent Bey in sekreterliği..."
Adını mı anmıştı benim kocamın? Bugün adını anan yarın dudaklarına yapışırdı.
Terbiyesiz, adını andıktan sonra cümlesinin devamını dinlememiştim bile.
"Evll misiiniz?" soru krşıında şaşırdığı belliydi, afallasa da hemen toparlayıp "Hayır," dediğinde kalemini kırmıştım.
"Teşekkürler. Biz sizi arayacağz." Kadın neye uğradığını şaşırmıştı hatta ona haksızlık ediyor olabileceğimi biliyordum ama banane. Biri öpmüştü sonuçta. Br başkasında bunu yaşayamazdım.
Hem de ellerimle seçerek.
Kadın iyi günler dileyip çıkarken açılan kapının arkasındaki kuyruğa takıldı gözüm.
Ağzım şaşkınlıktan aralanıp gözlerim yuvalarından çıkacakmış gibi hissederken ayağa fırladım.
Bu kuyrukta neydi böyle!
Kapanan kapıyı bu kez ben açıp sıraya gren insanlara baktım
Hepsi aynı azönce gelen kadın gibi mini giyinmiş, saat 7 olmasına rağmen kuafördde üç saatlerini geçirmiş gibiydiler.
Hayır Duru, insanları dış görünüşüne göre yargılama.. İş görüşmesine paspal mı gelselerdi? Tabii ki böyle giyineceklerdi.
Başımı iki yana sallayıp iç sesimi susturdum. Sonra da hafifçe öksürerek dikkati kendime çektim. Artık heepsi bana dönmüştü.
"Ben Duru Çağlar, Levent in eşiyim. " resmen sıradaki kızların yüzlerinin düşüşünü gözümle görmüştüm.
"Sekreter kovuldu çünkü EŞİME sarkıntılık yaptı. İNANABİLİYOR MUSUNUZ? BENİM KOCAMA!"
Yavaş yavaş sıradan ayrılan kızlara dik dik baktım
"Vay şerefsiz," arkalardan bir ses duyuğumda o tarafa döndüm. Sıradaki tek erkek adayla o zaman göz göze geldik.
Eliyeağzını kapatmştı. "Pardon, biraz sesli oldu." dediğinde güldüm.
"İşe alındın. "
Sırada kalan diğer kızlardan fısıldaşmalar duysam da hiçbirinin cv leri umrumda bile olmamıştı. Zaten belli ki hepsinin kariyer geçmişi iyiydi. Ellerinde tuttukları dosyalar kafam kadar kalındı.
Adam şşkınlıkla bana baktı.
"Gerçekten mi? bşımla onayladım. "Hayırlı olsun, sizi Levent in yanına götüreyim."
Diğerlerini arkamda bırakara mutlu mutluLevent in odasının önüne geldik.
"Ne yapmam lazım? İçerde kendimi öveyim mi?" masum bakışlarla bana bakanadama ssamimi bir kahkaha patlattım.
"Cv ni atarsın önnünee."
Sonra kapıyı açıp içeri girdik.
"Levent! Yweni sekreterinle tanış. "
Levent önce bana sonra arkamda duran yapılı dama baktı. Görüntüsü büyüktü ama çocuktan farklı olmadığı her halinen belliydi.
"Merhaba Duru Hanım ın eşi." dediğinde bu kez Levent ile birlikte ben de ona şaşkınlıkla baktım .
Bakışlarımızı görüne gergin bir şekilde gülümsedi.
"Artık kadın olan her ortama böyle girmek daha uygun olur diye düşündüm."
Sonra Levent'lbakıştık. Kahkahalarımız aynı anda birbirine karışmıştı. Levent gülüşlerimizin arasında "Kesinlikle işe alındın." dediğinde yanına gitmiştim.
"Dışarıda sana yardımcı olacaklar. Muhasebeye git, sigortan başlasın." dediğinde adam başıyla selam verip odadan çıkmak için arkasını döndü.
O an sormayı unuttuğum şey için onu durdurdum.
"Bu arada, adınız neydi?"
Arkasını dönüp sırıttı.
"Duru hanıım ın eşinin sekreteri " sonra hemen öksürerek kendini toparladı.
"Alp, adım."
Sonra o odadan çıktığında Levent arkamdan bana sarılmıştı.
"Sen delisin."
Ben de ona doğru dönüp muzipçe gülümsedim.
"Sekreter dediğin kadın olmak zorunda mı canım? Hani kadın erkek eşitliği, hem mesleğin cinsiyeti mi olur-" lafımı tamamlayamadım çünkü Levent beni öperek susturdu.
Dudaklarımız ayrıldıtan sonra gülümsedim.
"Sen de delisin." bakışları gözlerimi bulduğnda fısıldadı.
"Evet, sana deliyim."