Serkan, elindeki telefonu sıkı sıkıya kavramış, ekrana bir kez daha baktı. O fotoğraf… Aynı kareyi defalarca büyütüp küçülttü, her detayı didik didik inceledi. Ece’nin o adamla yan yana oluşu, gülüşleri, mesafeleri… Sanki beyninde yankılanan tek şey, o adamın gözlerindeki rahatlıktı. "Neden bu kadar yakınlar?" Sinirle boynunu esnetti, sandalyesinden bir kalkıp bir oturdu. Parmakları titriyor, dişlerini sıkarak derin nefesler alıyordu. “Şerefsizi bir sağlam, dövsem mi?” Ama içindeki öfke, bir başka korkuya çarptı: Ya şimdi bir hata yaparsam? Zaten son zamanlarda Ece, onun bu baskıcı tavırlarından şikayetçiydi. En ufak bir kıskançlık krizinde aralarındaki uçurum biraz daha büyüyordu. Bir adım daha yanlış atarsa, Ece'yi tamamen kaybetmekten korkuyordu. Derin bir nefes aldı. Sesini kontrol

