BENİM HAYATIM

Benim adım Kübra. 19 yaşındayım. Bu yaşımda çok önemli bir karar aldım: Evleniyorum. Mahalleden komşumuz olan Selim’le. Selim’le aramızda 2 yaş var. Ben 19 yaşındayım, Selim ise 21 yaşında. İkimiz de okuyoruz. Ben hemşirelik okuyorum, Selim ise mimarlık. Selim’le 16 yaşımdayken mahalleye taşındıkları zaman tanıştık. O zaman Selim 18 yaşındaydı. Selim yeşil gözlü, çok uzun sayılmayacak ama kısa da olmayan bir boya sahip. Vücudunda fazla kas yok ama benim gözümde birçok kaslı erkekten daha yakışıklı biri. --- Ailelerimizin bu evliliği tamamen onayladığını söyleyemem. Onların gözünde biz çok genciz, evlilik için erken. Annem ve babamın Selim’le arası ne iyi ne kötü. Selim her zaman aileme karşı saygılı oldu. Evlilikten söz açtığımızda “genç olduğumuzu, birbirimizi biraz daha tanımamız gerektiğini” söylediler. Onlara hak veriyorum. Ailenin tek çocuğuyum. Bu yüzden mutlu olmam için ellerinden geleni yapıyorlar. Ama ben Selim’i çok seviyorum. Onun beni üzeceğini düşünmüyorum. Selim’in annesiyle çok iyi anlaşıyoruz. Beni sevdiğini, kızı gibi gördüğünü söylüyor. Benim de ona karşı duygularım karşılıklı. Çok değer veriyorum kendisine. Selim’in babası ile aram mesafeli. Zaten Selim de babasıyla çok konuşmaz. Denk geldiğim zamanlarda elimden geldiğince saygılı olmaya özen gösteriyorum. Selim’in 1 erkek, 2 kız kardeşi var. Erkek kardeşi Sinan, ikiz kız kardeşleri ise henüz 15 yaşında. Onlarla aram ne iyi ne kötü; normal. Evlendiğimiz zaman Selim’in ailesiyle daha çok vakit geçirecektim. Onları daha iyi tanıyacaktım. O zaman aramız nasıl olur bilemem ama umarım iyi olur. Yaşayacağımız yere karar vermiştik. Selim’le mahallede, bir apartmanın 2. katında 2 oda 1 salon bir ev tutmuştuk. Kendi zevkimize göre, ailelerimizin yardımıyla döşedik. Selim’le okuldan sonra çalışıyoruz. Evlendikten sonra geçimimizi sağlayabiliriz. Selim’in okulunun bitmesine de az kaldı. Benim okulun bitmesine henüz 2 sene var. Selim mezun olur olmaz bir şirkette çalışmaya başlayacak. Geçen yıl üniversitede bir yarışma düzenlenmişti. Yarışmayı kazanan mezun olur olmaz iş ile temin edilecekti. Yarışmayı Selim kazanmıştı. Canım sevgilim, onun adına o kadar mutlu oldum ki… --- Bu gün artık benim düğün günüm. Selim’le 2 yıldır beraberiz. Şimdi ise evleniyoruz. Gelin odasında oturmuş, Selim’le bekliyorduk. Selim’in kardeşi Çiçek geldi: — Abi, yenge, çıkmanız lazım. Konuklar sizi bekliyor, dedi. Selim’le göz göze geldik. Ellerimi tuttu ve yürümeye başladık. Düğün salonuna girdiğimizde davetliler bizi alkışlarla karşıladılar. Çok davetli çağırmamıştık; yalnızca yakın akrabalarımız ve arkadaşlarımız vardı. Nikâh masasına oturduk. “Evet.” dedik. Artık karı kocaydık. Selim benim kocamdı. Çok mutluydum. Nikâhımız kıyıldıktan sonra eğlence başladı. Herkes çok eğlendi. Düğünün sonunda çiçeğimi attım. Yakın arkadaşım Ayşe çiçeğimi tuttu. Çok sevindim; benim en yakınımdı, kardeşim gibiydi Ayşe. Düğün bitti. Evimize doğru yola çıktık. Arabada giderken çok heyecanlıydım. Bu gün bizim ilk gecemizdi. Biraz korkuyordum ama sevdiğim adamla olacağım için daha çok heyecanlıydım. Nihayet evimize vardık. İlk Selim arabadan indi. Benim de inmem için yardım etti. El ele tutuşup apartmana doğru ilerledik. Asansörle 2. kata çıktık. Evimizin kapısını açtık. İçeri gireceğimiz sırada Selim beni kucağına aldı ve direkt yatak odasına götürdü. Bu beni hafif korkutmadı desem yalan olur. Çünkü olacaklar aklıma geldikçe korkum artıyordu ama kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum; sevdiğim adamlaydım. Selim beni yatağın yanında kucağından indirdi. Duvağımı açıp alnımdan öptü. — Seni seviyorum Kübra. Artık sen benim karımsın. Sen benim ailemsin, her şeyimsin. Seni çok seviyorum, dedi. Bir kez daha alnımdan öptü. Sonra burnumdan, yanağımdan… Öpüşlerinin sayısı arttı. En sonunda dudaklarımdan öpmeye başladı. Kalp atışlarım hızlandı, ona karşılık vermeye başladım. Böylelikle bizim gecemiz başladı. Öpüşmelerimiz derinleşti. Arada boynumu öpüyor, sonra tekrar dudaklarıma dönüyordu. Eli vücudumda geziniyordu. Gelinliğimin fermuarına gitti. Fermuarı yavaşça aşağı çekti. Omuzlarımdaki askıları bir bir indirdi ve gelinlik vücudumdan süzülerek yere düştü. Karşısında beyaz dantel iç çamaşırlarımla duruyordum. Kilolu biri değildim; 52 kiloydum. Ama zayıf olmama rağmen göğüslerim dolgundu. Vücut hatlarım belirgindi. Karnım dümdüzdü. Vücudum kusursuzdu. Selim geri çekildi, beni baştan aşağı süzdü. Gördüğü görüntüyü beğenmişti ki alt dudağını yaladı. Gözleri karardı. Yaklaşıp yeniden öpmeye başladı. Biz bugün hayatlarımızı birleştirdik. Artık tamamdık. Şimdi ise bedenlerimiz birbirimizde tamamlandı. Artık ben Selim’e aittim, Selim de bana. Çok mutluyum…