Çılgınlık Anı(+18)🔥

550 Kelimeler
Bölüm: 6 Çılgınlık Anı -Fabrizio- Bir çılgınlık anı demek isterdim, gecenin örtüsü altında tüm yaşananlara ama... Değildi. Dahası sanki o ana kadarki her şey bir çılgınlıktan ibaretti. Ona senelerce bu kadar yakın olup kendimi dizginleyişim, tek bir sözünde tetiklenirken kendime tekrar tekrar dizgin vuruşum... Bunlar çılgınlık çekip de neydi? Gözlerindeki altın yansımaları görmek kanımda deliliğin fokurdamasına yetiyordu. Ve sonrasında tüm dünya, tüm realite benim için manasını bir anda yitiriyordu. Aklım ve bedenim bir çalışmıyordu, kabul ama bunca zaman akla hizmet etmek bana ne getirmişti ki? Teninin kokusunu duyduğum anda kendimi kaybederken siktiğimin profesyonel sınırlarını korumak dışında... Bana ne kazandırmıştı? Hep korunması gereken bazı sınırlar vardı, bazı kırmızı çizgiler; halbuki şu anda tek kelimeyle: Çizgiyi geçmiştim. Bunu yaparsam hayatımın hatasını yapmış olacağıma kendimi öyle inandırmak olmalıyım ki aletimi güzel kıçına sokup çıkartırken rüzgarı hala tenimde hissedebilmek beni şaşkına çevirdi. Şaşkınlığı üzerimde atmama neden olan cürretkar sözleri oldu, alaycı ve yüksekten bakışından bir gram yitirmemişti ama... Ama bunu yapmamalıydı. Şartlar değişmişti, görmüyor muydu? Görmesini sağlamalıydım. Bir körün gözlerini açma isteğiyle arzunun kasıklarımda durmadan yanan alevi zihnime emretti ve onu saçlarından tutarak önümde diz çökmeye zorladım. Belki de az önceki hayvani hareketimi affettirmek istercesine güzel yüz hatlarını avucumda nazikçe kavrarken alaycı bakışlarını gözlerinde tekrar yakaladım. Kan beynime sıçradı, benimle hala alay ediyordu, tutuşum bir anda sertleşti. Beni ciddiye almalıydı.Yüzünü sertçe kavrayarak sıkıca kapattığı dudaklarını açılmaya zorladım, aletimi hala ümitsizce kapatmaya çabaladığı dudaklarından içeri soktum. Tanrım, bu çok iyiydi. Uzun öpüşmemizden kalan pembe yumuşak dudaklarındaki şişkinliği, her bir santimi ona olan tutkumla kabarmış aletimdeki damarlarda hissediyordum. Küçük pembe dudaklarıyla aletimi ağzına almamak için küçük tatlı bir direniş sergiliyordu. Tatlı karşı koyma çabasının aletimdeki varla yok arası şişkin dudaklarının baskısının beni nasıl azdırdığından birhaber olmalıydı çünkü az önceki kararsızlığım gözlerindeki masum direnme çabasıyla yok olmuştu ve artık: Ağzını hakkını vererek sikmek istiyordum. Aletimi sertçe ağzına sokarken saçlarından tutup onu bir kalp gibi atarak zonklayan sıcak kasıklarıma bastırdım. İyice aldığından emin olana dek onu kendime bastırmaya devam ettim, aletimin başı gırtlağını zorluyordu. Nefes alma çabasını yarrağımdaki her kabarık damarda hissediyordum ve bu beni hiç olmadığım kadar azgın hissettiriyordu. Bir an için bakışlarını merak ettim, bana nasıl baktığını görmek istedim ve kasıklarımdaki minik yüzünü kaldırdım. Derin bir nefes aldı, gözleri ateşle parlıyordu. Bu ateş hem tanıdık hem de bir o kadar yabancıydı ki... Minik parmaklarını aletimin köküne yerleştirdi. Delirtecek bir yavaşlıkla sıvazlamaya başladı. Başını ne yapacağını görmek için yanan bir istekle serbest bıraktım.Ufak dilini aletimin başında usul usul gezdirerek yalıyordu, bunu öyle keyifle yapıyordu ki; farkına varmadan ellerim benden bağımsız hareket ederek yüzünü sevmeye başladı. Ne kadar narin ve kırılgandı, ona zarar verme ihtimali olan ne ya da kim varsa dünya üzerinden silmeye o an kendi içimde sessiz bir yemin ettim. Minik bedenini kucakladım, kollarını boynuma gevşekçe sardı. Arabaya ilerlerken gecenin sisli rüzgarında bambaşka kokan güzel teninin mis kokusunu içime çekerek boynuna bir öpücük kondurdum. Aracın arka koltuğuna yatırırken neredeyse hiç sesini çıkarmadı, aramızda sadece ikimizin bildiği yeminli bir sessizlik vardı sanki. Sürücü koltuğuna oturup, aracı çalıştırırken gecenin sessizliği bir an için bozuldu ve nedenini bilemesem de tam da o an onu görmek istedim. Arkamı döndüğümde, yüzüne düşen kızıl saçların gizleyemediği yeşil gözlerinden düşen boncuk boncuk yaşları fark ettim ve göğsüme sanki paslı bir hançer saplandı. Daha birkaç dakika önce onu tüm dünyadan koruyacağıma dair yeminler ediyordum ama şu anda gözlerinden dökülen incilerin tek suçlusu bendim.
Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE