Güneş “Meryem saçmalama! ” dedim gözlerimi faltaşı gibi açarak. Saçını düzleştirirken gözümün içine bile bakmadan konuşuyordu. “ Güneş n’olurrrr! Bak bu benim hayalim. Rakı balık. Göl kıyısı. Bembeyaz örtüler, mezeler, fonda Yıldız Tilbe... Sensiz yapamam. Lütfen gidelim.” Kaşlarımı çatıp yatağa yayıldım. “Meryem... bak, Azat bizi keser. Şahin beni boşar. Ayrıca ben hayatımda rakı içmedim. Damak tadım limonatadan öteye gitmiyor, anladın mı?” Meryem birden yanıma geldi, ellerini birleştirip diz çöktü. “ Lütfen... Hem Şahin abim yurt dışında, Azat desen ‘çıkın kafanızı dağıtın’ dedi. Bir akşamlık, sadece ikimiz. Gece suyu izleyelim. Hayatı sorgulayalım. Belki saçmalayıp ağlarız... sonra da midyeyle devam ederiz. Gel işte!” İçim kıpır kıpır oldu ama hâlâ tereddütle mırıldandım. “Ama ben

