DERİN DALIŞ

? "Ege oksijen tüpünü kontrol ettin değil mi? Body check yapalım hadi." Denmesiyle gözlerimi mavilerden ayırdım. Ambulansın mavisi ile denizin mavisi birbirinden farklıydı. "Kontrol ettim, body checke gerek yok." Diyerek son kez tüpüme baktım. Ben Ege Arman birazdan ilk kırk metre dalışımı gerçekleştirecektim. Bir yıldız dalış eğitimimin ardından yirmi dalışı gerçekleştirip iki yıldız dalgıç eğitimi almaya hak kazanmıştım. Fazla heyecanlıydım çünkü kırk metrede derin su sarhoşluğu yaşayabilirdim. Aşağıda kendimizde olduğumuzu anlatmak için işaret ve baş parmağımızı birleştirip yuvarlak yaparız, geri kalan üç parmağımızı ise birbirine yaklaştırırız. Bu işaretin anlamı ben iyiyim demektir. Eğer kendimizde olmazsak bu işareti yapamazdık. Heyecanlı değilmişçesine oturduğum yerden paletlerimi yere vurdum. "Derin dalış, derin dalış, sakin ol." Diyerek kendime telkinlerde bulundum. "Beykozda dalış yaptığımızın farkındasın değil mi?" Diye sordu Deniz. Boş gözlerle ona bakarken denge yeleğime dokunurken yanıtladım. "Farkındayım ama konumuzla alakası ne?" Deniz gözlerini devirip alnıma dokundu. "Kızım şuradan kafanı çevirince Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Dalgıçların bulunduğu yer tam karşında kalıyor." Dediğinde bende gözlerimi devirdim. "Olabilir biz buraya dalış yapmaya geldik. Askeri denizci görmeye değil." Dediğimde Deniz kahkaha attı. "Şu güzelliğinin farkında olsan keşke. Ama güzelliğini denizanası, yengeç falan görsün değil mi?" Gülümsedim. Maskeme tükürüp su ile yıkadım. Maskeye tükürmek suyun altına inince buğu yapmayı önleyecekti. Regülatörümü ağzıma alıp hava çektim ve çalıştığına kanaat getirdim. Hava barometreme baktığımda 200 bar olduğunu gördüm. Kıyının sonuna yaklaştım. Denge yeleğime hava basıp kocaman bir adım attım ve suya atladım. ?