bc

SİMYA

book_age12+
264
TAKİP ET
2.8K
OKU
dark
love-triangle
family
HE
age gap
fated
forced
opposites attract
arranged marriage
stepfather
heir/heiress
drama
tragedy
serious
kicking
city
pack
small town
cheating
like
intro-logo
Tanıtım Yazısı

Ben Simya. Uğursuz Simya.Mardin'in Zalimi Simya.Fahişe Simya.Lanetli Simya.Ben Simya...Hayatım boyunca hep başkalarının bana verdiği isimlerle başkalarının kararlarının gölgesinde yaşadım. Şimdi kendi hikayemi anlatma zamanı...Küçük yaşlardan itibaren bana öğretilen ilk şey, sessiz ve itaatkâr olmamdı. Benim ne düşündüğümün, ne hissettiğimin, ne istediğimin önemi yoktu. Çünkü ben, istesem de istemesem de doğudaki sert ataerkil düzenin bir parçasıydım ve buradaki erkeklerin istekleri her şeyin üzerindeydi. Çocukken bile hayatın adil olmadığını fark etmiştim. Erkekler güçlüydü, kadınlar itaatkâr. Erkekler karar verirdi, kadınlar boyun eğerdi. Kadınlar, hiç tanımadıkları adamlarla evlendirilir, ailelerinin çıkarları için bir bedel gibi sunulurdu. Annem, cesur bir kadın olmasına rağmen o da bu düzenin içinde ezilen başka bir masumdu. O da bir zamanlar benim gibi bir genç kızdı, en büyük kararı babamla kaçmak olmuş ve bunun cezasını hem babam hem de annem yıllarca çekmişti. Neyse bu konuya sonra geleceğiz. Şimdilik konu benim.Ben ise yaşadığım bu düzene inat hep kaçmanın, bir gün özgür olmanın hayalini kurdum. Ama kaçmak için insanın bir yere gidecek yeri olmalıydı. Benim yoktu. Ben, doğduğum topraklara mahkumdum.

chap-preview
Ücretsiz ön okuma
Bölüm 1: Simya'nın Yolu
Ben Simya. Uğursuz Simya. Mardin'in Zalimi Simya. Fahişe Simya. Lanetli Simya. Ben Simya... Hayatım boyunca hep başkalarının bana verdiği isimlerle başkalarının kararlarının gölgesinde yaşadım. Şimdi kendi hikayemi anlatma zamanı... Küçük yaşlardan itibaren bana öğretilen ilk şey, sessiz ve itaatkâr olmamdı. Benim ne düşündüğümün, ne hissettiğimin, ne istediğimin önemi yoktu. Çünkü ben, istesem de istemesem de doğudaki sert ataerkil düzenin bir parçasıydım ve buradaki erkeklerin istekleri her şeyin üzerindeydi. Çocukken bile hayatın adil olmadığını fark etmiştim. Erkekler güçlüydü, kadınlar itaatkâr. Erkekler karar verirdi, kadınlar boyun eğerdi. Kadınlar, hiç tanımadıkları adamlarla evlendirilir, ailelerinin çıkarları için bir bedel gibi sunulurdu. Annem, cesur bir kadın olmasına rağmen o da bu düzenin içinde ezilen başka bir masumdu. O da bir zamanlar benim gibi bir genç kızdı, en büyük kararı babamla kaçmak olmuş ve bunun cezasını hem babam hem de annem yıllarca çekmişti. Neyse bu konuya sonra geleceğiz. Şimdilik konu benim. Ben ise yaşadığım bu düzene inat hep kaçmanın, bir gün özgür olmanın hayalini kurdum. Ama kaçmak için insanın bir yere gidecek yeri olmalıydı. Benim yoktu. Ben, doğduğum topraklara mahkumdum. Hayatımın savruluşu babamın vurulmasıyla başladı. Yanlışlıkla gelen bir kurşun, yıllardır süregelen eski hesaplar… Bizi hiç ilgilendirmeyen ama bizim ödemek zorunda bırakıldığımız bedeller. Babamın intikamı kanla alınmalıydı ama aşiret büyükleri farklı bir karar verdi. Onlar, beni bir adamla evlendirerek bu meseleyi kapatmak istediler. Daha önce hiç görmediğim, hakkında hiçbir şey bilmediğim biriyle… İbrahim. Onun adı bana ilk söylendiğinde, içimde tarifsiz bir korku belirdi. Adını duymuştum, ne kadar güçlü olduğunu, ne kadar sert olduğunu, aşirette nasıl güçlü bir yerinin olduğunu biliyordum. Ama onu hiç tanımıyordum. Ve birini tanımadan, ona verilmek… Özgürlüğümün tamamen elimden alınması demekti. İlk kez karşılaştığımızda, gözlerindeki bakışı unutamıyorum. Sert, soğuk ama aynı zamanda derin bir şeyler saklayan bakışlar. O gün derin bir korkunun yanında az da olsa ümidim vardı. Belki bu sefer... Bu sefer yüzüm gülerdi... O konağa getirildiğim gün hayatımın sona erdiğini düşündüm. Ama yanılmışım. Hayatım sona ermemişti, ama hayatımı tamamen değiştirecek olaylar silsilesinin ilk bölümü başlamıştı. İbrahim’in dünyası benimkinden çok farklıydı. Onun yanında güçsüz hissediyordum. Ne zaman odaya girse korkudan nefesim daralıyordu. Ama o da tam anlamıyla beni tanımıyordu. Onun gözünde ben sadece bir bedeldim. O ise benim için, bir kafesin anahtarıydı. Ama bu kafes açılmıyordu. Zaman geçtikçe, değiştim. Eskisi kadar korkmuyordum. Alıştım. Hatta ona saygı bile duymaya başladım. Çünkü ne olursa olsun, onun bu dünyada tutunabileceğim tek erkek olduğunu düşünüyordum. Halime şükretmeli, durumuma alışmalıydım. Ama en çok, zamanla içimde uyanan duygular beni şaşırttı. İbrahim sadece sert değildi. Onda bambaşka bir şey vardı. Ondan korkuyordum ama aynı zamanda ona çekiliyordum. Belki güçlü olduğundan, belki de ümitsizce onun iyi olduğuna inandığımdan... Kendi içimde verdiğim savaş, onunla aramızdaki mesafeyi daha da karmaşık hale getirdi. Ve şimdi buradayım. Ne o konağın içinde, ne geçmişten tamamen kopabilmiş ne de geleceğe doğru emin adımlarla yürüyebilmiş biri olarak. Ama bildiğim bir şey var. Artık eskisi kadar güçsüz değilim. Artık sadece başkalarının kararlarını bekleyen küçük bir kız değilim. Kendi yolumu çizmek için, içimde yanan ateşi kullanacağım. Ne olursa olsun.

editor-pick
Dreame-Editörün seçtikleri

bc

Ne Olacak Halim (Türkçe)

read
14.3K
bc

ÇINAR AĞACI

read
5.7K
bc

HÜKÜM

read
222.8K
bc

AŞKLA BERDEL

read
78.8K
bc

MARDİN KIZILI [+18]

read
518.8K
bc

PERİ MASALI

read
9.5K
bc

Siyah Ve Beyaz

read
2.9K

Uygulamayı indirmek için tara

download_iosApp Store
google icon
Google Play
Facebook