Bekleyiş

1222 Kelimeler
 *** "Bu çok ilginç bir fikir ." Genç doktor ,kurul başkanının sesindeki kinayeyi anlayabiliyordu. "Yeni şeyler bu şekilde bulunuyor Cameron."  Cameron , bu genç çaylağın ona ismiyle seslenmesinden nefret ediyordu ama ona kaptırdığı özel bilgileri ve bu adamın tehlikeli derecedeki zekasıyla başedebilmesi şu anda mümkün görünmüyordu , bu yüzden çok istesede tepki vermedi .  "Yapma Ad , sen bile bu kadar uçuk bir şeyi teklif etmezsin ! Bi düşünsene , bu imkansız !Yani demek istediğim biz bilim insanlarıyız , böyle büyü ,gizemli şeyler filan ...Bunlar bizim kabul etmediğimiz şeyler Ad, bilim bunlara karşı doğdu zaten !Şimdi de tesisimizin gelecek vadeden ultra zekası kalkmış benden bu saçma deneye para harcamamı istiyor !"  Cameron'ın sesi sinirli değil, tamamen olayları abartmaya odaklı çıkmıştı .  "Sanırım beni yanlış anladın , ben senden bir ricada bulunmuyorum Cameron , sadece yapacaklarım hakkında seni bilgilendiriyorum ."  Sakin ama tehlike saçan adımlarla Cameron a yaklaştı ve onun ceketini düzeltti .  "İtibarını kaybetmek istemezsin inan bana ,bu yüzden eminim ki benim için bütün kaynaklarını harcayacak ,başarılı olmam için elinden gelenin fazlasını yapacaksın. "  Cameron terlediğini farketti . "Elbette Ad , eminim başarılı olacaksın. "  Cameron sedyede yatan kıza baktı,  "Sanırım denek olarak onu kullanacaksın ha?"  "Güzel bir proje ,güzel bir denek..." ***  Vaha tozdan yanan gözlerini açmaya çalıştı ,ağzı da gözleri gibi bir sürü toprak parçasıyla dolmuştu .Panikleyerek etrafına bakındı ,bir barakanın içindeydi,hala bombardıman sesleri geliyordu .Çok yakınından gelen silah sesleriyle irkildi ,Simon nerdeydi?   Her ne kadar Simon'ı aramak istesede yerinden çıkmaktan korkuyordu ,elinde silah yoktu ,olsa da kullanmayı bilmezdi zaten .  "Vaha !!!"  Bu Simon'ın sesiydi ,etrafa bakmaya başladı ,ses nerden geliyordu emin değildi ,tam o sırada Simon tankerlerin arkasında belirdi .  "Simon ,burdayım !"  Simon koşarak yanına geldi ,elinde ve belinde tabanca vardı ; tamamen toz içindeydi ve terden ıslanmıştı.  "Kuzeyde bekleyen bir hava tankı var ,güneyde ise vebalılar bölgesi ,ikisinden birini seçmemiz gerekiyor ."  Vaha şaşırmıştı, Simon ona soru mu soruyordu ?  "Bekleyen bir hava tankı varsa oraya gitmeliyiz tabiki ,veba kapmak istemiyorum !"  Simon onu duvarla kendi arasına sıkıştırdı, koluyla Vaha' nın boynuna baskı yapıyordu .Vaha içgüdüsel olarak Simon'ın kollarından kurtulmak için onu itmeye çalıştı ama bu adam taş gibi sağlamdı!  "Senin derdin ne ??!"  Vaha boğazına gelen baskı yüzünden zar zor konuştu .  "Sen gelmeden önce burayı kimse bilmiyordu ,şimdi ise bombardıman altındayız ,yine de sana güvenmek istedim ama sorduğum soruya verdiğin cevap kim olduğunu ortaya çıkardı !!!"  Simon, Vaha'nın boğazını biraz daha sıktı ,yüzü morarmaya başlamıştı .  "Tanka binelim de bizi hemen tespit edip vursunlar öyle mi?"  "Sen kafayı yemişsin ...Ben savaştan anlamam böyle demem çok normal ,öyle bir ihtimal aklıma bile gelmedi ..."  "Sus yalan söyleme, senin yüzünden bir sürü adamımı kaybettim!!"  "Yemin ederim ki Simon sadece hayatta kalmaya çalışıyorum , Deney Tarlası'ndan kaçtığımdan beri böyle, yemin ederim ki..."  Vaha artık hiç nefes alamıyordu .  "Deney Tarlası mı dedin sen?"  Simon'ın Vaha'yı boğmaya çalışan kolu gevşedi ,sonra onu serbest bıraktı .Vaha ciğerlerine dolan havanın boğazını yakarak girişine öksürerek karşılık verdi ,baskıdan moraran boynu biraz olsun eski haline döndü .Vaha istemsizce elini boynunda gezdirdi , hâlâ çok acıyordu .  "Bak Simon bana güvenmediğini biliyorum , bende sana güvenmiyorum , çünkü bu imkansız !"  Vaha ,Simon'a 'hadi ama' der gibi baktı .  "Şu halimize bak ,birbirimizi tanımıyoruz Simon ,çünkü dünya oturup birbirimizi tanıyana kadar flört edebileceğimiz bir yer değil ! Kar dışında herkes hayatta kalmaya çalışıyor ,bende öyle yapıyorum ,tek yapabildiğim bu zaten ! "  "Anlaşılan bir ortak noktamız var ."  "Evet ,demek istediğim de bu zaten .Hayatta kalmak için ,yaşamak için birbirimize yardım etmeliyiz ."  Simon anladığını gösterir manada kafasını salladı.Vaha, korku ve umut dolu karmakarışık bir haldeydi ama Simon'la kurduğu ittifak biraz olsun içini rahatlattı.  "Hadi burdan gitmeliyiz ."  Simon koşmaya başlayınca Vaha' da onun peşine düştü , bombandımanlar farklı bir noktaya yoğunlaşmış olmalıydı ,sesler oldukça uzaktan geliyordu.  "Veba Bölgesine mi gidiyoruz ?"  " Öyle bir bölge yok ,yani artık yok."  "Ama sen?"  "O sadece askerlerin köstepekleri bulmak için başvurdukları bir yemdi,yani daha çok benim kullandığım ."  "Belli ki çok işe yaramış. "  "Aslında ilk denememdi."  Vaha içten içe sinirlensede cevap vermedi , şimdilik birincil amaçları burdan kurtulmaktı.  Vaha hâlâ çoraplarıyla yürümeye çalışıyordu ve her taraf kesici parçalarla doluydu . Ayaklarının defalarca kez kesildiğini hissetti ama adrenalin o kadar baskındı ki bunu umursamadan ilerlemeye devam etti.  "Bir planın var mı?"  "Kalan grup doğu kapısına giden üçüncü yolda bekliyor ,oraya varırsak duruma göre bir şeyler yapacağız."  Vaha ,en azından gidecek bir yerleri olduğu için sevindi ;en azından bir planları vardı .  Simon , binalar arasından etrafı gözetleyerek temkinli bir şekilde geçerken, Vaha da onun yaptıklarının aynısını yapmaya çalışarak onu takip etmeye devam ediyordu .  Bombardıman sesleri şimdi daha yakından geliyordu .Vaha ,Simon diğer binaya dikkatlice geçtikten sonra tam ilerlemek için hamle yapacakken gökyüzü, yarılmış gibi sağır edici bir ses çıkardı .Vaha etrafına şaşkın gözlerle bakarak neler olduğunu anlamaya çalıştı .   Bu tesis Kar'dakinin en ilkel modeli olan kapalı havalandırma sistemini kullanıyordu yani bu alan devasa bir havalandırma tabakasıyla kaplıydı, işte bu ses tam da ordan geliyordu .  Gökyüzünden devasa parçalar sırayla düşmeye başladı , peki ama bu tabaka varsa nasıl oluyor da içerde bombardımanlar oluyordu ?  Vaha başını korumaya çalışarak Simon'a doğru koştu , ikisi birlikte binanın sağlam bir tarafına sığındı .  "Ben anlamıyorum , bariyeri geçmeden nasıl olurda içerde bombardıman yapabiliyorlar?"  "Hainlerle dolu bir yerdeysen her şey mümkün .İçerideki hayinler ilk atağı yaptı ,bu saldırıyı haber aldığımda ölü taraftaki bir grup ayaklanmayı bastırmaya çalışıyorduk, meğerse her şeyi planlamışlar,çok pis oyuna geldik ."  Vaha ,Simon'ın kaslarının gerildiğini farketti .  "65 kişilik bir guruptuk,ama sadece iki arkadaşım vardı , diğerleri beni öldürmek için gelmişlerdi ."  "Ellerinden nasıl kurtuldun?"  Vaha bu hikayeyi duymayı çok istiyordu , 62 kişiden kurtulmak imkansız bir şeydi .  "Burdan çıkınca anlatırım , şimdi zamanı değil ."  Vaha tamam anlamında başını salladı ,Simon'la konuşacak çok şeyleri olduğunu farketti ve konuşmak için can atıyordu .Bir an önce burdan kurtulup onunla her şeyi tek tek konuşmak istiyordu .  "Hadi gidelim ,birazdan burası yüzlerce askerle dolacak !  Vaha ,ayak parmaklarından saç uçlarına kadar adrenalinle dolduğunu hissetti ,elleri titriyordu .Kendine hakim olmaya çalışarak Simon'ı gözden kaçırmamaya çalıştı .Simon o kadar hızlıydı ki,sanki aniden yer değiştiriyordu.Vaha gözlerini ovuşturup kafasını çalkalar gibi salladı ,yine işler ters gidiyordu ve yine vücudu ona oyunlar oynuyordu.  Ayaklarındaki acı ve yorgunluk her geçen saniye etkisini arttırıyordu; sıcak , toz , sallantılar , yorgunluk...   Yüzünden terler aktığını farketti , havalandırmalar yok edilince çölün sıcak ve kavurucu sıcağıyla baş başa kalmışlardı.  "Şimdi beni dinle , şu binanın solunda girişler var ,öncelikle gidip kontrol etmeliyim ,birileri olabilir ."  Vaha' tamam' anlamında kafasını sallayıp bir varilin arkasına gizlendi ,şu anda dikkat çekmek istediği son şeydi. Simon' ın binanın arkasında kayboluşunu izledi ,derin bir nefes alıp işlerin yolunda gitmesi için dua etti.   Neyseki bu bekleyiş ona biraz dinlenme fırsatı vermişti ,oturup ayaklarına göz ucuyla baktı , çorabı parçalanmış ve kan içindeydi ama ayağına batmış bir şey yoktu ,zaten o şekilde yürüyemezdi ,öyle bir şeyi hissetmemesi imkansızdı.   Ayaklarının halini görmek ellerinin titremesine neden oldu ,sanki ayağına bakmadan acımıyormuş gibi şimdi ağrı bütün vücudunu sarmaya başlamıştı .Ayaklarına olan şey ister istemez onu korkutuyordu , burdan kurtulduktan sonra onlara uzun bir süre basamayacağını biliyordu .   Konuyu farklı bir tarafa çekmeye karar verdi ,ayaklarını düşünmek acısına tuz basıyordu .   Bombardıman hâlâ durmamıştı ,bomba seslerine yıkılan binaların haykırışları eklenmiş, bütün şehir toz duman içinde kalmıştı.Vaha korku dolu gözlerle etrafı kolaçan ederken, Simon'ın bir an önce gelmesi için içinden dua etmeye başladı .
Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE