ailem miUpdated at Mar 4, 2023, 22:25
_Tanrısal bakış açısıyla_
Kara, Çakırbeyli'lerin önüne geldi, kapıyı çaldı. Meryem Çakırbeyli, kapıyı açtı. "Buyrun kime bakmıştınız," dedi karşısındaki kıza bakarak. Meryem Çakırbeyli'nin karşısında duran Kara "Hızır Çakırbeyli'ye bakmıştım" dedi. Meryem Çakırbeyli, onu içeri davet etmemiş olsa da Kara, içeri girdi. "Sana emanetim var, Hızır Çakırbeyli. Al," dedi Hızır Çakırbeyli'ye bakarak. Hızır Çakırbeyli ne olduğunu anlamadı. " Ne bu?" diye sordu merakla. Kara, anlayacağını bildiği için "Kaçırdıkları kızının bilgileri," dedi.
Herkes ayağa kalktı. Hızır "Ne diyorsun sen," dediğinde Kara yineledi. "Diyorum ki kızını buldum. Anladın mı? Hadi aç kağıdı, bilgilerini oku. Resmini gör, gör ki anla. DNA testi bile var. Okuyun hadi!" Bütün herkes kağıdı okudu, resmine baktı. Karşısındaki kızın resmine baktılar. İlyas "Sen şimdi benim kayıp olan yeğenim misin?" dedi şaşkınlıkla. "Ta kendisiyim, İlyas Çakırbeyli." Meryem, hemen Kara'ya sarıldı. "Kızım!" Kara aynı içtenlikle karşılık verdi sarılmasına. "Annem..." Hızır da aynı şekilde sarıldı Kara'ya. "Kara'm... Kızım..." Herkes tek tek sarıldı Kara'ya, Façalılar hariç. Kara "Gelin bakalım siz de babamın dünürleri," dediğinde onlarda sarıldı.
Bir kişi hariç, Behzat. Kara bu sefer onun için seslendi. "Psst, amcamın kankisi, gelsene. Sen eksik kalma." Behzat "Bak ya kanka, aynı sen bu kız, valla. Gel buraya kız," dedi gülerek. Son sarılma faslı da bitince Hızır "Anlat bakalım, ne yaptın bu zamana kadar?" dedi kızına. Kara, hapiste olduğunu söyledi. Hızır neden olduğunu sorduğunda Kara, uyuşturucudan olduğunu söyledi. İlyas yeğeni için endişelendi. "Yeğenim, sakın kullanıyorum deme bize." Kara ise sert bir şekilde cevap verdi. "Kullanıyordum, halâ da kullanıyorum. Bilin ve sakın karışmayın." Daha sonra kuzeni Alparslan'ın bakışlarını gördü ve "Ne o kuzen? Niye öyle bakıyorsun?" dedi. Alparslan "Kuzen senin Azer Kılıçhan ile ne işin vardı? Geçen onunla gördüm seni," dediğinde kapıda bekleyen Azer içeri girdi. "Onun cevabını ben vereyim sana, Kara benim nişanlım." Girdiği gibi de sözlerini kanıtlarcasına Kara'nın yanına oturdu. Kara'nın abisi Hızır Ali "Peki, uyuşturucu ne olacak Kara?" dediğinde Azer ayağa kalktı ve "Ne uyuşturucusu? Hani bittiydi Kara, hani bırakmıştın?" Kara konuyu ertelemek istedi. "Sonra konuşalım Azer, şimdi sırası değil." İlyas, Azer ile aynı fikirdeydi. "Ne zaman yeğenim? Kendini öldürecek misin?" Kara "Amca yeter, değil mi? Sonra dedim," dediğinde Azer üstüne gitmeye devam etti konunun. "Ne sonra Kara, ne? Hani bırakmıştın o illeti? Hani? Bu muydu bana verdiğin söz, ha? Susma, bir şey de!" Kara yineledi. "Azer yapma, sırası değil."
Azer "Sırası Kara, şimdi sırası. Yarın gideceğiz, tedavi olacaksın. Anladın mı?" dedi ama Kara karşı çıktı. " Ölürüm de gitmem o akıl hastanesine. Deli değilim ben Azer." "Öyle mi Kara, son sözün mü?" Kara "Azer," dedi ancak Azer "Peki, bundan sonra ben yokum, yaşa ailenle. Kıyafetlerini gönderirim adamlarımla," dedi ve hem evi hem de Kara'Yı terk etti. "Madem öyle, umurumda bile değilsin Kılıçhan." Odasına çıkan Kara kapıyı örttüğü gibi yere çöktü ağlayarak. Hızır Ali gelip onu gördüğünde kardeşine sarıldı. "Abim, kurban olduğum. Sakin ol ne olur. Ağlama." Kara abisine derdini yandı. "Abi yine tek etti beni, yine bıraktı! Zaten ne zaman arkamda durdu ki? Abi, dayanamıyorum. Canım yanıyor, her seferinde aynı şeyi yaşıyorum. Ölüyorum abi ben, nefes alamıyorum! Abi, bir şey yap. Onsuz yaşayamam! Abi, bir şey yapın. Ne olur." Hızır Ali kardeşinin bu durumda olma nedenine öfkelendi. "Allah kahretsin, söz abim söz. Geri getireceğim onu buraya. Hadi uyu biraz, hadi abim." Kardeşini kucağına alıp yatağına yatıran Hızır Ali aşağı indi.
"Baba, Kara iyi değil. Burada belli etmemiş ama odaya gittiğimde berbat haldeydi." Kuzeni için endişelenen Alparslan "Amca, ne yapacağız?" diye sordu. "Azer Kılıçhan'ı buraya getireceğiz. Behzat karşı çıktı. "Gelmez, çok kararlıydı." Hızır Ali deneyeceğini söyledi. Birlikte Azer Kılıçhan'ın evine gittiler. Kapıyı açan hizmetçiyle birlikte hepsi içeri girdiler. Azer beklenmedik misafirlerine "Ne işiniz var burada Çakırbeyliler," dedi. İlyas "Bize gelmen lazım," dese de Azer gelmeyeceğini söyledi. Hızır Ali sesini yükseltti. "Kardeşim iyi değil, kaçıncı lan bu kızı bırakman kaçıncı?!" Azer "Ben onu iyileştirdikçe o daha da battı, hastaneye yattı, olmadı. Cezaevine girdi bu işler yüzünden! Ben yokum artık onun hayatında, şimdi gidin," dediğinde Hızır Ali pişman olacağını söyledi.
Eve gittiklerinde Hızır ne olduğunu sordu ancak yeğeni cevap verdi. "İstemiyorum artık, yokum ben." Ardından ise Kara'nın odasına yöneldi. "Kuzen biz gittik Kılıçhan'a." Kara ayağa kalktı ve "Ne oldu? Ne dedi? Geldi mi buraya? Aşağıda mı?" diye sorularını art arda sıraladı. "Kuzen gelmedi. Ben artık yokum dedi, istemiyorum onu dedi." Kara inanmadı. "Yalan deme, beni bırakmaz. Yalan! Bırakmaz beni, bırakmaz! Olmaz! İzin vermem!" Gitmeye çalışan kuzenini tuttu Alparslan. "Kuzen dur, sakinleş. Kuzen dur, kuzen! Hadi