Story By limonkokuluyagmur
author-avatar

limonkokuluyagmur

ABOUTquote
...burada olacağız. Buğday tanesi gibi, yeraltı suları gibi. Solucanın ihtirası ve yaseminin zarafetiyle. İyiliğin ve kötülüğün sahibiyiz. Kıymetliyiz, çok kıymetliyiz. Yaşayan ve ölü bebekler doğurduk. Hepsini büyüttük. Burada olacağız. Çünkü buradaydık ve biliyorduk. Unuttuklarımızı hatırlayacağız. Gökyüzünün ve yeryüzünün bilgisini ilk bizim bildiğimizi unutmayacağız. Bizden daha kudretli, bizden daha neşeli, bizden daha özgür kız çocukları büyüteceğiz. El vereceğiz. El verdikçe ellerimiz çoğalacak. Birbirimize inanacağız. Bizi seven bir Tanrıya inanacağız. Ece Temelkuran
bc
Kağıt Evler
Updated at Oct 28, 2021, 17:48
“Çok çaresiz hissediyorum. Seni çekip Özgür’ün ellerinin arasından alamıyorum. Dilara...” Ciğerlerinin yetmeyen bir nefesle genişlemesine izin verdi. “Bir şey söyle, ne olur. Ne yapmam gerektiğini anlat.” Kadın, adama yuva olan ellerini çekmek için herhangi bir harekette bulunmadan sessizce başını eğerek Giz’in kaşının ucundaki yaraya dudak bastı. Islak kirpikleri adamın tenini hafifçe süpürüp geçerken sesini bulamayacağını fark ederek “Giz,” diye fısıldadı. İç içe geçmiş gibiydiler; Giz’in kadının avuçlarının içine saklamaktan vazgeçmediği yüzüyle diz çökmüş hali ve Dilara’nın adamın saçlarının arasına yasladığı başıyla uzaktan, kördüğüm olmuş gibi görünüyorlardı. “Ben çok aşığım sana. Ne yapıyorsam senin iyiliğin için. Bunu sakın unutma.” “İyi olmak istemiyorum,” diyerek hızlıca itiraz etti Giz. “Sen yanımda ol istiyorum, señora.”
like
bc
Milat
Updated at Sep 29, 2023, 21:00
Melike “Ali,” derken öne doğru büyük bir atarak “Bugün yanımda gördüğün adam,” diye araya girdi. “Beni ilgilendirmez.” Sadece bir an duraksadıktan sonra, hızla aradaki mesafeyi kapatarak adama sarıldı. Geri kalan her şey bekleyebilirdi. Hepsi, tüm sorunlar, tüm sıkıntılar, düşmanlıklar, zorunluluklar, aralarına giren onlarca şey, sabaha kadar ertelenebilirdi. Şimdi, sadece sesiyle, nefesiyle, kokusuyla sarmalanarak adamın kollarının arasında olmak istiyordu. Kalbinin sesini duymayı; sıcaklığını, gücünü hissetmeyi öyle çok özlemişti ki Ali’nin sarılışına karşılık vermemesini bile umursamadı. Adamın gövdesine yaslanan gövdesini çekmeden, burnunu çene çizgisi boyunca gezdirerek Ali’ye iyice sokuldu. Adamın sakallı yanağı, teninde tatlı bir karıncalanmaya neden olurken fısıltıya benzeyen, buğulu bir sesle “Seni çok özledim ben,” diye mırıldandı.  Ali sertçe iç çektikten sonra kollarından kavrayarak onu hızla kendinden uzaklaştırırken, aldığı karşılığı umursamadan başını geriye atıp dudaklarını usulca adamınkilere bastırdı. Dudakları birbirine sadece kısacık bir an dokunmuştu. Gerçek bir öpücük değildi, gerçek bir öpücüğün kıyısından bile geçmiyordu ama onca yıldan sonra ikisinin ruhunda da derin bir etkiye sebep olmuştu. Adam geçip giden uzun saniyelerin sonunda gözlerini ağırca aralayarak dudaklarını ıslattıktan sonra “Uzun zaman oldu,” diye cevap verdi, sesindeki boğukluk insanın içinin ürpermesine neden olacak kadar belirgindi. “Yokluğunda çok şey değişti.” “Belki,” dedikten sonra zarifçe gülümseyerek kaşlarını meydan okurcasına havalandırdı Melike. Adamın omzuna çıkardığı eli aheste aheste gömleğinin yakasında oyalanırken, öne doğru tek bir adım atarak burun buruna gelmelerini sağladı. Nefesini bütünüyle Ali’nin dudaklarının üzerine üflerken “Ama sen hala,” diye fısıldadı. “Beni öperken titriyorsun.”
like
bc
Kehribar
Updated at Sep 22, 2023, 02:52
Sesindeki merakı ustaca gizleyerek "Sizi buralarda daha önce hiç görmedim," dediğinde bakışları kızın arkasındaki arkadaş grubuna kaydı. Yasemin de Nefes gibi başını çevirip arkadaşlarına baktığı bir andan sonra yeniden, kendi cam yeşili gözlerini adamın gözlerini dikti. Böyle bir adamla karşılayacağını bilse buraya çok daha önceden geleceğini düşünürken gülümsedi. Adamdan görür görmez etkilenmesi bir kenara, keyifli bir sohbetten kimseye bir zarar gelmezdi. "Biz bir proje için gelmiştik aslında," diyerek anlatmaya başladı. "Sanat tarihi okuyorum ben. Bizim üniversitemiz ile Saygın İnşaat ortak bir çalışma yürütecekmiş." Bir an duraksayarak heyecanla iç çekti. "Aslan Nedim Saygın'la çalışmak hepimiz için harika bir deneyim olacak." Nefes tanımıyormuş gibi yaparak kızdan tarafa kaçamak bir bakış attı. Babasının buna benzer bir şeyler anlattığını hatırlıyordu ancak dikkatle dinlediği söylenemezdi. Projeye katılan kızların bu kadar güzel olduklarını da eklese, başka türlü davranırdı muhakkak. Kızın, babasından bahsederken sesine yansıyan hayranlık dudaklarını kıvrılmaları için zorlarken dişlerini sıkıca birbirine bastırdı. Yirmi üç yıllık ömrünü Aslan Saygın'a hayran kalarak geçirdiği için Yasemin'i anlayışla karşılıyordu ama yine de belli etmedi. "Aslan Nedim Saygın, derken?""Ünlü bir mimar," diye cevap verdi Yasemin hülyalı bir sesle. "Öyle efsane bir yeteneğe sahip ki hayran olmamak elde değil." Kızın söyledikleri altına imzasını atmasına neden olacak kadar doğruydu. Bozuntuya vermedi. "Aslan Saygın'ı hayran olacak kadar iyi tanıyorsun yani?"Nefes'in sesindeki yapmacık alay Yasemin'in gözlerini kısmasına neden olurken "Sen tanıyor musun sanki?" diye karşılık verdi kız. Nefes yüzündeki muzip gülüşle umursamazca omuz silkti. "Oğluyum."
like
bc
Kördüğüm
Updated at May 23, 2022, 02:47
"Keşke kokuna bu kadar alışmasaydım..." Tüm varlığıyla aklından geçeni dile döktü Aslan. "Alış..." Gülşah yüzünü Aslan'ın omzuna gömüp kokusunu bir kez daha derin bir nefesle ciğerlerine gönderirken sesindeki kırıklığı gizleme gereği duymadan cevap verdi. "Kimsen değilim. Olamadım." Aslan ilk o an başını geriye çekip Gülşah'a baktı. Öyle güzeldi ki, adam içinin oyulduğunu hissetmeye başlamıştı. Yaradan merhem olmuyordu en nihayetinde. Gülşah'ın güzelliği de Aslan'ı yerinde kangren eden marazlarına çare olamamıştı. Eksik yanlarına uçurum olmuştu sadece. Nazikçe kızın yüzünü kendi yüzüne doğru kaldırıp dudağının kıyısına hafif, çok hafif, neredeyse yok bir öpücük kondurdu. "Sen benim gülşiirimsin."
like
bc
Kumdan Kaleler
Updated at Nov 23, 2021, 07:12
İz ayakta dikilmeye devam ederek ellerini pantolonunun arka ceplerine yerleştirdiği sırada kızı tepeden tırnağa süzdü. Güzel olduğu su götürmez bir gerçekti. Kalın ve biçimli dudakla, küçük kibirli bir burun, açık renk kirpiklerin çevrelediği kahverengi gözler ve sarıyla açık kahve arasında dalgalı saçlar belki bir başkasında son derece sıradan bir görüntünün ayrıntılarını oluşturabilirdi ancak kızın, bebeksi bir yüze sahip olmasını sağlamıştı ve bu durum İz'e tuhaf bir şekilde çekici gelmişti. Hâlbuki adam bu kadar çok süslenen kadınlardan hoşlanmazdı ve Sare karşısında şıkır şıkırdı ama işte... Bir şey vardı, kızda adama çekici gelen bir şey vardı. Öyle bir şey ki, tanımlaması zordu. Bakışlarını uzun uzun kızın üzerinde gezdirdikten sonra arsızca gözlerinin içine bakarak "Müzik mi okuyorsun?" diye sordu. Senli benli hitabı nedeniyle Sare'nin kısa bir an kaş çattığını fark etse de kız çabuk toparlandı. "Resim okuyorum ben." İz serseri bir gülüşle kaşlarını kaldırırken "Bu kadar güzel kızlar olduğunu bilseydim," iye mırıldandı. Kısık sesi, beğenisini fazlasıyla belli etmişti. "Daha önce gelirdim." Sare dişlerini birbirine bastırırken yapmacık bir gülüşle gözlerini kıstı. "Densiz misiniz?"
like