Story By Hebby
author-avatar

Hebby

ABOUTquote
Hayal gücünü max seviyeye ulaştırmak için buradayım..
bc
KANİTA - Wingless princess-Shattered I
Updated at Dec 7, 2025, 22:26
This epic tale unfolds on the planet Onir, where three divine lineages with distinct powers and histories face perilous journeys and intense conflicts. Silitsia, a young princess struggling to control the powerful fire within her, embarks on a dangerous quest to protect her kingdom, follow in her family's legacy, and uncover her own destiny.Accompanying her is Andres Ironblade , a wingless knight with whom she shares a complex bond. Yet, on this path filled with betrayal and mysteries, enemies lie in wait at every turn. Unexpected blows come from those she trusted, while true friendships and loyalty are put to the test. Characters like her former lover Orion and the enigmatic Emilia maintain their ominous presence throughout the journey.Silitsia’s quest is not only to save her kingdom but also to find herself. Along the way, her loyal friends make great sacrifices to stand by her side. Passing through numerous magical trials, Silitsia learns to master her inner powers, paying heavy prices along the way. In the end, she accepts her true identity and strength, making a tremendous sacrifice for the sake of her kingdom.This saga weaves an unforgettable story of friendship, betrayal, sacrifice, and self-discovery, bringing to life the mystical histories of kingdoms, remarkable characters, and an irresistible narrative.Silitsia listened to the silence within her after the explosion. The thoughts hidden in the ashes behind the fire echoed in her mind. There was only herself and the answers she sought. Where were her friends? Were they alive, or had the flames taken them as well?One by one, their faces appeared in her mind. Kaelis's wise gaze, Alessandra's strong stance, and Rodrigo's loyalty... After the explosion, they had all vanished. Silitsia decided to pursue them, trying to keep the fire within her under control. However, finding them would not be easy. All three had scattered in different directions; fate had separated their paths.She quickened her steps toward the depths of the forest. Everything Kaelis had taught her had to work now. She wouldn't stop until she found them.Meanwhile, far away, Emilia and Orion had chained Andres in a cave. Unbeknownst to Silitsia, he was still alive, but this secret would eventually catch up with her
like
bc
KANİTA ,,Birleşme-Gizli gerçekler" II
Updated at Dec 7, 2025, 22:22
karakterler aynı devam kitabıdır.. ikinci kitap, Prenses Kanita ve müttefiklerinin Erit Krallığı'nı Orglar ve Iradlar'ın güçlerinden kurtarmak için verdikleri zorlu mücadeleye odaklanıyor. Bu süreçte Kanita'nın ailesi güçlerini yeniden kazanır ve krallığın önde gelen savaşçıları Kral Artis ve Kraliçe Beni, önemli bir dönüm noktası olan savaşa geri dönerler. Kanita'nın liderliğinde, Erit ordusu ve peri müttefikleri güçlü bir direniş sergiler. Savaşın gidişatını değiştirebilecek potansiyele sahip Varlian adlı gizemli bir düşmanın tehditleriyle karşı karşıya kalırlar, ancak Kanita, ailesinin desteğiyle bu zorlu düşmanların üstesinden gelmeye çalışır. Bu kitapta Kanita, liderliğini sağlamlaştırıyor ve zorluklarla ve ağır kayıplarla yüzleşiyor. Babası Kral Artis'in fedakarlığı, Kanita'nın cesaretini artırsa da, onu derin bir üzüntüye boğuyor. Sonunda Erit Krallığı düşman güçlerinden temizleniyor ve özgürlüğüne kavuşuyor. Ancak bu zafer, Kanita ve arkadaşlarına, krallıklarını yeniden inşa etme sorumluluğu gibi yeni zorluklar getiriyor. Kitap, kahramanların, zorlukla kazanılan zaferin ardından krallıklarını yeniden kurma yolculuğuna çıkarken, önlerinde bekleyen muazzam görevin farkında olmalarıyla sona eriyor.
like
bc
PUSULA- Deli Arzular. /+18/
Updated at Dec 7, 2025, 15:07
Yağmurlu gecede..Lena, barda son içkisini içmektedir. Hafifçe sendeleyerek bardağını masaya bırakır ve ceketini almak için kalkar. Yorgun ve kırılgan bir hali vardır. Gözleri biraz bulanık bakmaktadır.Lena, ceketini giyerken sendeleyerek kapıya doğru yönelir.Lena, arabasına doğru yürümektedir. Ancak anahtarlarını bulmakta zorlanır. Elinde anahtarıyla arabanın kapısını açmaya çalışırken ayağı kayar ve yere düşer. O sırada Leo da arabasına doğru yürüyordur.LEO:(Sarhoş bir şekilde, ama nazikçe)Hey, dikkatli olun! Böyle araba kullanamazsınız, güzel lady.Lena, şaşkın bir şekilde Leo’ya bakar. Gözleri bulanıktır, ama onun sıcak ses tonunu fark eder.LENA:(Sendeleyerek)Anahtarlarımı... bulamıyorum... Galiba kaybettim.Leo, Lena’ya doğru yaklaşır ve elini ona uzatır. Lena, bir an tereddüt eder ama sonunda Leo'nun elini tutar. Leo, Lena’yı ayağa kaldırır. Ancak Lena yeniden düşecek gibi olur ve Leo onu sıkıca tutar. İkisi bir anlığına birbirlerine bakar. Göz göze gelirler ve aralarında bir çekim oluşur.LEO:(Samimi, nazik)Bu halde eve gidemezsin. Gel, seni evine ben bırakayım.LENA:(Başını sallayarak, hafifçe gülümser)Tamam...Leo, Lena’ya arabasının kapısını açar. Lena, ön koltuğa oturur, hala biraz sersemlemiş haldedir. Leo, arabaya biner ve motoru çalıştırır.Lena, koltuğunda büzülmüş bir şekilde oturmaktadır. Leo, arabayı sürerken dikiz aynasından ona bakar. Lena, gözlerini yavaşça kapar ve kısa süre içinde uyuyakalır. Leo, nereye gideceğini bilemez bir halde onun yüzüne bakar.LEO:(Fısıldayarak, kendi kendine)Sana nerede oturduğunu bile sormadım...Bir anlık tereddütten sonra Leo, Lena’yı kendi evine götürmeye karar verir ve yönünü değiştirir.Leo’nun dairesi sade ama şık bir şekilde döşenmiştir. Kapıyı açarken Lena’yı hala kucağında taşımaktadır. Lena yarı uykulu bir halde, gözlerini açar ama konuşmaz. Leo, onunla yatak odasına doğru yürür.LEO(Hafifçe gülümseyerek)Neredeyse geldik...Lena, gözlerini kapatır ve başını Leo'nun omzuna yaslar. Leo, onu yatak odasına getirir ve yavaşça yatağa yatırır. Lena, gözlerini açar ve Leo'ya bakar. İkisi arasında sessiz bir an yaşanır.LENA:(Fısıldayarak)Teşekkür ederim...Leo, onun başucunda durur. Lena hafifçe gülümser ve elini uzatır. Leo, Lena’nın elini tutar. O an aralarındaki çekim doruğa çıkar. Lena, Leo’yu kendine çeker ve dudaklarına uzanır. Leo, bu davete karşı koyamaz ve ikisi tutkulu bir şekilde öpüşmeye başlarlar. Sahne karanlığa döner.Güneşin ilk ışıkları odayı aydınlatır. Lena, yatakta Leo’nun yanında uyanır. Bir an nerede olduğunu anlamaya çalışır. Leo, hala uyumaktadır. Lena, yavaşça doğrulur, kıyafetlerini bulur ve sessizce giyinmeye başlar.Lena, yatak odasından çıkmak üzereyken durur, Leo'ya son bir kez bakar. Onun uyanmakta olduğunu fark eder, ama bir şey söylemez. Lena, hızlıca odadan çıkar ve ...
like
bc
KANİTA ,,Kanatsız prenses -Paramparça"
Updated at Nov 21, 2025, 03:17
1 bölümSon krallar Onir’de şöyleydi..- Erit Krallığı’nın hükümdarı Artis ve eşi Beni, kızları Silitsia ile birlikte.- İris Krallığı’nın hükümdarı Setis ve eşi İlis, oğulları Valeri ile birlikte.- İrad Krallığı’nın hükümdarı Aris ve eşi Kia, oğulları Naris ile birlikte.Her biri, krallıklarını güzellikle ve itidal ile yönetiyordu. Ancak, zamanının dolmasıyla birlikte, bu krallar da Galadi Diyarına gitmeye ve yerlerini varislerine bırakmaya hazırlanıyorlardı. Öte yandan, kısır amca ve halaları, yani Emilia ,Merit ve Osit, kralların yanında baş danışman rolünü üstlenmişti. Bu deneyimli danışmanlar, krallıklara rehberlik ederek geçiş döneminde dengeyi sağlamayı hedefliyorlardı. Her şey yolunda giderken, Erit Krallığı yeni varisini müjdelemek için İris ve İrad krallıklarını çağırdı. Aynı zamanda büyük büyükbabaları Siriian ve büyük büyükanneleri Silita’yı derin meditasyonlarından uyandırmaları için haber gönderildi.O gün krallıklar toplandı ve yeni Erit varisini kutlamak ve ona yeteneklerini sunmak için oradaydılar. Artis ve eşi Beni’nin ilk doğan kızları Silitsia, doğmuştu. Ancak doğum haberinin ardından herkes şoka uğramıştı; Silitsia, kanatsız bir bebek olarak dünyaya gelmişti. Bu öngörülemezdi ve kabul edilemezdi. Her ırkın bir sembolü olan kanatlar ve renkler, soylarını ileriye taşıyacak varisinin sembolüydü.Artis’in kuzenleri Setis ve Aris, bu olayı hemen konsey toplantısında tartışmaya aldılar. Nasıl olurdu da bir varis kanatsız doğabilirdi? Artis’in karısını ihanetle suçladılar, kanatsızlardan biriyle birlikte olduğunu öne sürdüler. Ancak bu doğru değildi; çünkü büyük büyük büyükanneleri Silita gerçekleri görebiliyordu. Silitsia, onlardan biri gibi görünmüyordu ama kanatsız doğması, gelecekte karşılarına çıkacak olan bir kehanetin habercisiydi.Yıllar geçti, varisler büyüdü ve 16 yaşına geldiğinde, krallıklar tekrar bir araya geldi. Her varis 16 yaşına geldiğinde, ona bir yetenek bağış edilirdi; her ırkın kendi elementini kullanma yeteneği. Fakat o gün işler bir kez daha ters gitti…Ve ne yazık ki, bu geleneksel geçiş töreni, her zamanki gibi huzur içinde geçmeyecek gibi görünüyordu. Beklentiler yüksek, endişeler ise derindi. Silitsia'nın ne tür bir yetenek alacağı ve bu yeteneğin krallıklar üzerinde ne gibi etkiler yaratacağı büyük bir merak konusuydu.Bu özel günün, tüm krallıkların kaderini değiştirecek olaylarla dolu olacağı kimse tarafından tahmin edilemezdi...biri dışında Zandu , ölümsüz kâhin adının ve soyunun ilk ve sonuncusu..Salonun ortasında, Kahin Zandu, her krallığın varislerini teker teker davet ederek yeteneklerini bağışlamaya başladı. Törenin başlangıcı, büyük bir heyecan ve merakla karşılandı. İrad Krallığı’nın varisi Naris Aris Onirian, “Sen doğuştan hakkın olan hava elementini kontrol etme gücünü alıyorsun.”Naris, derin bir saygıyla diz çöküp eğildi ve yeni yeteneği için teşekkür etti. Havanın hafif esintisi, salonun içine yayıldı. İris Krallığı’nın varisi ,Valeri Setis Onirian, “Sen doğuştan hakkın olan toprak ve su elementlerini kontrol etme gücünü alıyorsun.”Valeri de aynı şekilde diz çöküp eğildi ve yeteneği için teşekkür etti. Su ve toprağın birleşimi, salonu huzur içinde sarmaladı.Erit Krallığı’nın varisi Silitsia Artis Onirian,“Sen…”Ancak Zandu, birden sözünü kesti. Başını havaya kaldırdı, gözleri simsiyah oldu ve aniden bir kehanet dudaklarının arasından döküldü:-“İlk doğan ve sizden olan, görünüşü başka, yeteneği farklı olacak. O, sizin ırklarınızı birleştirecek ve hepinizin üzerindeegemenlik kuracak. Dört elementi de yönetecek. Hepiniz onun önünde diz çökeceksiniz.”-Salon bir anda sessizliğe büründü. Herkes ayakta, öfke ve şaşkınlık dolu bakışlarla doluydu. Krallıkların temsilcileri, Zandu’nun kehanetini anlamış görünmüyordu; bu, çok büyük ve kabul edilemez bir değişim önerisiydi.Silitsia, aniden kendini kaotik bir ortamda buldu. Korku ve belirsizlik içinde, hemen anne ve babasının yanına koştu. Ne olduğunu anlamaya çalıştı, ancak olan bitenlerin boyutu karşısında şoke olmuştu.Artis’in kuzeni Aris, öfkeyle Silitsia’ya doğru ilerledi ve ona saldırmak istedi. Ancak, kanatsız muhafızlar hemen harekete geçerek Aris’i engelledi. Muhafızların güçlü ve sarsılmaz duruşu, Aris’in öfkesini dindiremedi.Salon, öfke ve endişe içinde bir kaos ortamına dönüştü. Her krallığın liderleri, yeni durumu ve Zandu’nun kehanetini sorgularken, Silitsia ve ailesi, karşılarına çıkacak olan bu belirsiz geleceğe nasıl hazırlanmaları gerektiğini düşünmeye başladılar.Bu yeni durum, her krallığın dengelerini sarsmış ve tüm geleceği belirsiz kılmıştı. Silitsia'nın yetenekleri, tüm krallıkların kaderini yeniden yazacak ve büyük bir mücadeleye yol açacaktı...Kâhin durmadı .. Zandu (Başını eğerek fısıldar) "Zaman geldi, prenses Silitsia... Kanatların yok ama kaderin kanatlarınkinden daha ağır. Artık burası senin için güvenli değil. Karanlık seni arıyor, ve burada kalırsan seni bulacak. Kaçışın başlamalı..."
like
bc
Tahtın Varisi - I Cehennem
Updated at Sep 8, 2024, 12:47
Ben Hera ,Kurtoğul'u ailesinin en küçük ve sonuncu üyesiNeden mi? Çünkü bir takıntı uğuruna bir gecede tüm ailemi ve soyumu kaybettim.Düşmanlarımızın o cehennem gecesinde unuttukları çok küçük bir ayrıntı hayatımı kurtardı ve ileride o küçücük ayrıntı tüm yeraltı mafia ailelerinin sonu olmak için dünyanın bir köşesinde sakince beklemeye gitti.Ben Hera ,daha 10 günlük bebekken tek gecede ailemi kaybettim saldırı sonrası çıkan yangında ailemin bedenleri evimizle birlikte küle dönüştü..Gözlerimi ilk açtığımda sadece tek bir yüz gördüm ,beni karanlıkta yürümeye öğreten o insan ve hayatımın ileriki yıllarında beni tam bir duygusuz,merhametsiz ve öldürmeye programlı bir savaş makinesine çevirecek olanla aynı insandı..Ben Hera,yıllarca intikam ateşiyle büyüyüp eğitildim ama kalbim O'nu görünce açıklayamadığım duygularla sarmalandı..Peki ne yapacaktım?Aşk için intikamım' dan mı vazgeçecektim?-yoksa ,İntikam için Aşkımı mı yok edecektim? Tek bildiğim şey hakkım olan koltuk ve saltanat ayaklarımın altına serilecek olmasıydı..
like