bc

Masamune 2 Yeryüzüne Dağılan Lanet

book_age16+
225
FOLLOW
1K
READ
killer
dark
warrior
serious
evil
mage
supernature earth
supernatural
weak to strong
asexual
like
intro-logo
Blurb

Dünya üzerindeki yüzlerce lanetli ruh... Ve bir Ruh Avcısı...

İhanet, beni yok etmeye yetmedi. Tek yaptığı bir ders vermekti. Güven, herkese verilebilecek bir şey değildi. Ama gel gör ki ölüm, hepsine verilecek şey oldu.

Karanlıktan korkanların beni öldürmek istediğini biliyorum. Deneyeceklerinden de eminim. Ama bazı şeylere kalkışmamak gerekir. Onlar da bu dersi alacaklar. Lakin ölümde bir işlerine yaramayacak.

Havada... Katliamın baştan çıkarıcı kokusu var... Sadece biraz kan... Ve her şey başlayacak...

chap-preview
Free preview
Bölüm 1: Lanetin Başlangıcı
Büyük bir yer sarsıntısı ile birlikte Masamune hemen arkasına döndü. Gördükleri onu bir hayli şaşırtmıştı. Kara Orman yerin içine giriyordu. Masamune' ye en yakın olan ağaçlardan başlayarak bütün kara ağaçlar sırayla yerin içine girmeye başlamıştı. Yer sarsıntısı şiddetini korurken ağaçların kaldırdığı tozlar görüşü azaltıyordu. Rüzgar o anda esmediği için de tozun dağılması biraz zaman alacaktı. Kolunu ağzına ve burnuna siper eden Masamune, ağaçların sırayla yerin dibine girmesini izledi. Yer sarsıntıları son bulduğu zaman ortada Kara Orman' dan tek bir parça bile kalmamıştı. Ne bir ağaç parçası ne de bir enerji izi... Masamune ormanın şimdi dümdüz olmuş zeminine bakarken düşünüyordu. Ustası ona ihanet etmişti. Daha en başında ona güç veren ve eğiten, ustası sandığı kişinin başından beri onu kullandığını öğrenmişti. Hayatındaki en büyük amacı ustasına yardımcı olmaktı. Ustası onu böyle bir şey için güçlendirdiğini en başından söyleseydi, ona güçlü bir şekilde kısa bir süre de olsa yaşama imkanı sağladığı için teşekkür eder ve tereddütsüz bir şekilde kanını ağaca sürerdi. Ama bu şekilde kullanılmak... En güvendiğin kişinin, sonsuz bir sadakat ile bağlı olduğun bir kişinin seni kandırdığını ve kullandığını öğrenmek... Güven çok zor kazanılan bir şeydi. Ama kaybetmek çok kolaydı. Seth de işte böyle kaybetmişti. Masamune' nin güvenini de saygısını da sevgisini de. Seth, artık Masamune için hiçbir şey ifade etmeyen bir isimdi. Sıradan bir insandan farkı vardı. O fark da hiçbir şekilde saygısını kazanamayacak olmasıydı. Kara Orman artık yok ha. Oldukça üzülmedim. Hahhahha. Bunak, Henga' nın birisine iyilik yapabileceğini düşündü. 'Henga' nın torunu olduğu için bu kadar güçlüydü. Krallıkları kendine diz çöktürebilecekken o daha fazlasını istedi. Ve buna beni kullanarak erişmeyi planladı.' Masamune dişlerini sıkıyordu. Ne kadar üzülse de öfkesi daha ağır basıyordu. Neredeyse baba olarak gördüğü tek kişiden gelen bir ihanet... Bu arada senin şu kardeşine ne olacak? Masamune' nin gözleri bir anda açıldı. Kalbi daha hızlı atmaya başlarken içini kaplayan bir telaş onun daha hızlı nefes alıp vermesine neden oldu. 'Lilith!' Masamune etrafına bakınarak tam olarak nerede olduğunu anlamaya çalışıyordu. Az önce olanları tamamen unutmuştu. Eğer lanet bütün yeryüzüne dağıldıysa Lilith şu anda zor durumda olabilirdi. Belki yaratıklar tarafından saldırıya uğramıştı. Belki de daha kötüsü olmuş ve o da bir yaratığa dönüşmüştü. Henga' nın gücü küçümsenemeyecek bir boyuttaydı ve neler yapabileceğini söylemek imkansızdı. 'Nugura burası neresi!?' Bilmem. 'Lanet olsun!' Masamune hemen elini uzattı ve portal sembollerini çizmeye başladı. Acele ederek bütün şekilleri çizdiği zaman On Yıldız Okulu' na doğru bir portal açmıştı. Şu anda Yılan Krallığı' nın içinde olup olmadığını veya krallığa ne kadar uzak olduğunu bilmiyordu. Sadece bir an önce oraya gitmeli ve Lilith ile birlikte grubunu oradan çıkartarak güvenli bir yere götürmeliydi. Tam portala girecekken göğsünde hissettiği baskı ile birlikte elini göğsüne attı. Baskıya sebep olan şeyin Dahaka olduğunu anlayınca da onu hızlıca göğsünden çıkardı. Dahaka parlıyor ve etrafa mor ışıklar saçıyordu. Siyah demiri biraz daha kalınlaştı ve şekli değişmeye başladı. Masamune ona bakarken Dahaka' nın kesici kısmı dalgalı bir şekil aldı. Ucuna doğru iki kanca gibi şekil oluşmuştu. Bu kancaların sivri yerleri aşağıya bakıyordu. Birisi diğerinden biraz daha yüksekte idi. Bıçağın demiri kalınlaştığı gibi biraz da genişledi ve kabzasında da bazı değişiklikler olmaya başladı. Kabzanın en alt kısmı çapraz bir şekilde aşağıya doğru biraz daha uzadı ve bu kısımdan yay şeklinde küçük bir bıçak daha çıktı. Bu bıçak ileriye doğruydu. Uzayan yerin hemen üstünde oluşan bir çıkıntı sanki korumalıkmış gibi görünüyordu. Kabzanın üst kısmından iki kenarı da uzadı ve sivri uçları aşağıya bakacak şekilde yere doğru eğildi. Üst bıçakla kabzanın birleştiği yerin biraz altında ortaya çıkan bir göz şekli hemen dikkat çekiyordu. Masamune Dahaka' nın yeni şekline bakarken sordu. 'Neden şekil değiştirdi?' Artık ismini biliyorsun. Gerçek şekline geri dönmesi için bir engel kalmadı. 'Daha önce neden farklı bir şekildeydi?' İsmini bilmezsen cismini bilemezsin. Ama O üst sınıf bir silah. Gerçek şekli daha çok işine yarayacaktır. Masamune, Dahaka' ya bir süre baktıktan sonra onu tekrar göğsündeki yerine yerleştirdi ve portala girdi. Çıktığı yere baktığı zaman buranın bir köy olduğunu gördü. Masamune koşarak bu köyün içine girdi. Koşmayı bırakıp yürümeye başladığı zaman etrafını daha iyi inceleme fırsatı bulmuştu. Bu köy fazla gelişmemişti. Birkaç tarla köyün içinden rahatlıkla görülebiliyordu. Küçük binalardan oluşan köyde bina sayısı da fazla değildi. Binaları sayan Masamune sadece 12 binanın olduğunu gördü. Evlerden birine girmeyi düşünürken yerde gördüğü cesetler ona engel oldu. Bir an duraksayan Masamune etrafına bakındı. Her yerde cesetler vardı. Ama tuhaf bir şekilde hiçbir ceset hasar almış gibi durmuyordu. Sanki uyuşturulmuş gibi öylece yatıyorlardı. Cesetlere yaklaşan Masamune, eğildi ve birinin boynundan nabzını kontrol etti. Nabız yoktu. Bu insanlar ölmüşlerdi. Masamune buna sebep olan şeyin çok yakından hissettiği kara enerji dalgası olduğunu anlamıştı. Normal şartlarda onun da ölmesi gerekirken kara büyücü olmasından dolayı kara enerjiye karşı sıradan insanlardan çok daha dayanıklı olması ve Dahaka' nın onu iyileştirmesi sayesinde hala yaşıyordu. Ama bu insanlar Masamune gibi değillerdi ve kara enerjiyi hissettikleri anda ölmüşlerdi. Masamune köyde biraz daha dolandıktan sonra Nugura konuşmaya başladı. Masamune. Burada lanetlenmişlerden birini hissediyorum. 'Ne? Ben hiçbir şey hissetmiyorum.' Bu durum karanlık enerji dengesi tekrar sağlanana kadar birkaç gün sürecek. Ama karşındaki evde lanetlenmiş biri var. 'Bu kadar yakından hisseden kimse hayatta kalamamışken birisi dayandı mı diyorsun?' Nedenini ben de bilmiyorum. Ama birisi hala hayatta. Masamune karşısındaki eve baktı. Bu bir lanetli ile ilk karşılaşması olacağı için tedbiri elden bırakmak istemiyordu. Dahaka' yı eline aldıktan sonra ağır adımlarla dikkatli bir şekilde eve doğru ilerlemeye başladı. Dahaka' yı tutunca eline tam oturduğunu fark etti. Kabzanın alt kısmından ileriye doğru uzayan bıçak saldırmak için çok iyiydi. Bıçağın üst kısmındaki iki kanca ise Dahaka' nın bir bedene saplandıktan sonra çıkarken kancalar sayesinde organları parçalayabileceğinin göstergesiydi. Evin kapısına kadar gelen Masamune, içerideki varlığın yerini hissetmeye çalıştı. İçeride karanlık enerji hissedememişti ama enerji hissedebiliyordu. 'İçerideki kişinin lanetlenmiş olduğuna emin misin? Ben enerji hissediyorum.' Sersem çocuk. Lanetlenmek seni hemen bir yaratığa çevirmez. Yavaş yavaş, acı çeke çeke bir yaratığa dönüşürsün. Sonrasında ise zihnin bulanmaya başlar. Acın azalırken zihnini kaybedersin ve bir hayvandan farkın kalmaz. Sadece iradesiz ve öldürme içgüdüsü ile hareket eden bir yaratığa dönüşürsün. 'Demek kara enerji hissedemememin sebebi bu.' Hayır. Kara enerji dengen bozuldu ve kendine gelmesi birkaç gün sürecek demiştim. 'Demek öyle. Pekala.' Masamune kapıyı tekme atarak parçaladı ve içeriye girdi. Sonuçta lanetli eğer hemen yaratığa dönüşmeyecekse sessizce ilerlemenin bir mantığı yoktu. Yerde kıvranan çiftçiyi gören Masamune, onun yanına geldi. 'Lütfen... Yardım... Et...' Çiftçi zorlukla konuşurken dizlerini karnına doğru çekmiş ve kollarını da dizlerinin etrafına dolamıştı. Masamune ona bakmaya başladı. Bedeninin rengi açık bir griye dönmüş olan bu adam acı içinde yerde kıvranırken dirseklerinden çıkan kemikler etini yarmıştı. Bu kemiklerin ucu sivri değildi. Bu da kırılmadıklarını gösteriyordu. Bu durumda bedeninin şekli değişmeye başlamıştı. Çiftçi gözlerini sağa doğru kaydırınca Masamune onun gözünün içindeki siyah lekeleri fark etti. Bunlar normalde olmaması gereken bir şeydi. Bu demekti ki lanet yüzünden oluyordu. Elini adamın gözlerine doğru götüren Masamune, göz kapaklarını iyice açtı ve bu lekeleri incelemeye başladı. Siyah nokta yığını şeklinde bir yerde toplanmış olan bu lekeler gözün sadece sol kısmındaydı. Diğer gözü de kontrol eden Masamune, aynı lekelerden diğer gözde de olduğunu gördü. Bu bir hastalık gibiydi. İnsanı insanlıktan çıkaracak olan bir hastalık... 'Yardım...' Çiftçi kendisini zorlasa da canının çok yandığı belliydi ve konuşmakta zorlanıyordu. Masamune onun yüzüne baktı ve konuşmaya başladı. 'Burası neresi?' 'Yard...' 'Buranın neresi olduğunu söylersen acına son veririm.' 'Ejder... Krallığı... Ctrun Şehri... Güneyi...' Ejder Krallığı... Masamune' nin doğup büyüdüğü, eziyet gördüğü, aşağılandığı ve güçlendiği krallık. İlk intikam yeminini kazanan krallık... En eski intikam... 'Lütfen... Yard-' Çiftçinin seni boğazına saplanan Dahaka ile kesilmişti. Boğazından çıkan kanlar tahta zemine akarken Masamune bıçağını çekti ve kancalar çiftçinin boğazını parçalayarak dışarı çıktı. Dahaka' nın siyah demiri kanla ıslanmıştı. Ayağa kalkan Masamune, evden çıktı ve portal açarken sordu. 'Bunların ne tür güçleri olacak?' Bir şey söylemek imkansız. 'En azından ne kadar sürede yaratığa dönüşeceklerini biliyorsundur.' Kişiden kişiye değişir. Sen öldürmeseydin o adam en geç sabaha kadar tamamen bir yaratığa dönüşmüş olacaktı. 'Bu krallıkla sonra ilgileneceğim. Şimdi Lilith' e gitmeliyim.' Bir kez daha portalden geçen Masamune, Lilith' e yakın olduğu için rahatlamıştı. Ctrun Şehri, Ejder Krallığı' nın Yılan Krallığı' na en yakın şehriydi. Bu durumda Hoktus civarındaki okula gitmek çok uzun sürmemeliydi. Masamune oraya zamanında yetişmek için her şeyi yapmaya hazırdı. Portaldan çıkan Masamune, kullanabileceği son portalı da açtı ve içinden geçerek sonunda Yılan Krallığı' na giriş yaptı. ---------- Bu sırada Yılan Krallığı sarayında... ---------- 'Nihony!' Kral Salyer yatağında ateşi çıkmış bir şekilde acılar içinde yatan kızına bakıyordu. Generaller onun etrafında toplanmış, prensesin acı içinde kıvranmasına karşı hiçbir şey yapamadan bekliyorlardı. Herkesin hissettiği kara enerji dalgasına onlar dayanabilseler bile prenses ve krallığın büyük bir kısmı dayanamamıştı. Prensesin bedeninde herhangi bir hasar olmasa da aniden fenalaşmış ve bayılmıştı. Ardından Masamune ve Hisagi' nin karşılaştığı arenadan yola çıkan insanlar hemen şehre, kral ve askerleri ise saraya gelmişlerdi. Şehre geri dönebilenlerin sayısı 20.000 kişi civarıydı ve bunlardan yaklaşık 8.000 kişi de aynı prenses gibi fenalaştığı için taşınarak getirilmişti. Neler olduğundan ve nasıl çözülebileceğinden bihaber olan kral, kızını hemen yatağına yatırmış ve saraydaki simyacılara ilaçlar hazırlamalarını emretmişti. 'Lütfen aç gözlerini Nihan!' Kral Slayer gözlerinden akan yaşlara engel olmaya çalışmaksızın kızının elini tutuyor ve gözlerini açması için yalvarıyordu. Generaller de prenses için üzülüyorlardı ama ellerinden gelen bir şey yoktu. Uzun bir süre bekledikten sonra Prenses Nihony elini oynattı. Onun bu hareketi ile birlikte herkes prensesin yanına toplandı. Prenses çok kötü görünüyordu. Teni gittikçe solmuş ve griye yakın bir renge ulaşmıştı. Tırnakları ve derisi çürümeye başlamış ve gözleri şişmişti. 'Nihony?' 'Prenses Nihony?' Nihony bir anda gözlerini açtı. Gözleri tamamen simsiyah olmuştu. Gözbebeğinin de rengi değişmişti. Gözlerinde siyah harici tek bir renk bile yoktu. Onun bu halini görenler geri çekilirken Nihony bir anda doğruldu ve General Soi' nin üzerine atladı. Soi neye uğradığını şaşırıken Nihony' yi üzerinden atmaya çalışıyordu. 'Prenses!? Size ne oldu böyle?' Nihony sanki Soi' nin söylediklerini duymuyor gibiydi. Sivrileşmiş dişlerini Soi' nin boynuna geçirdi ve tüm gücüyle büyük bir parça kopardı. Soi' nin gözleri sonuna kadar açılırken saniyeler içinde can verdi ve boğazından fışkıran kanlarla birlikte yere yığıldı. Ağzındaki kanlı et parçasını çiğnemeye başlayan Nihony' nin bedenindeki yaratık, eti yuttuktan sonra diğer generallere ve krala doğru boğazı yırtılırmışcasına kükredi. Olanlardan sonra şok olan generaller ve kral hareket dahi edemezken yaratık yeni hedefi olarak belirlediği Kral Salyer' in üzerine atladı. Kral Salyer de aynı şekilde onu üzerinden atmaya çalışırken yaratık onun da boynuna saldırdı. Dişleri Salyer ile buluşacakken sırtından giren geniş kılıç göğsünden çıktı ve göğüş kafesini parçaladı. Tiz bir çığlık atan yaratık kılıcın sahibi onu odanın diğer köşesine fırlatana kadar kılıcın ucunda debelenmeye devam etti. Duvara çarparak durduğu zaman yarasına aldırış etmeden tekrar saldırıya geçti. Generaller artık bu yaratığın Prenses Nihony olmadığını anladıkları için hemen kralın önünde bir savunma hattı oluşturdular. Yaratık çok hızlı bir şekilde üzerlerine doğru gelirken generallerden birisi bir enerji duvarı çıkardı ve yaratığın etrafına aynısından üç tane daha yerleştirdi. Kapana kısılan yaratık göğsünden akan kana ve yarasına rağmen duvarı deli gibi yumrukluyor, tırnaklarını kullanarak duvara saldırıyordu. Kral Salyer eskiden kızı olan bu yaratığa bakıyordu. 'Nihony...' Generalin dikkati kralın sözleri ile dağılınca yaratık duvarları aşmayı başardı ve doğrudan generallerden birinin üzerine atladı. Dişlerini onun etine geçirmeye çalışırken bir anda gelen bir kılıç darbesi ile hareketleri kesildi ve kafası yere düştü. Herkes bu yaratığa bakarken bir anda bakışlar onu öldüren kişiye çevrildi. Bu kişi Kral Salyer' den başkası değildi. Elinde Sektu' yu tutan kral, yaşlı gözlerle yerdeki yaratığın cesedine bakıyordu. Kılıcı elinden düştükten sonra ise yerdeki başsız cesedi kucağına aldı ve başını yukarıya kaldırıp acı ve öfke dolu bir çığlık attı. Kendi kızını öldürmek zorunda kalmıştı. Kızını bu hale getirenlerden intikam almak için yemin ederken bağırışları tüm sarayda yankılanıyordu.

editor-pick
Dreame-Editor's pick

bc

Masamune 3 Kahin

read
1.0K
bc

Tutku'nun Esiri

read
23.1K
bc

AŞKIN KÜLLERİ [ YENİDEN DOĞMAK ]

read
7.4K
bc

Masamune 1

read
2.0K
bc

Ölüm Yıllıkları

read
1.1K
bc

evli kadın evli adama aşık oldu

read
9.9K
bc

ALFABETA (+18)

read
28.8K

Scan code to download app

download_iosApp Store
google icon
Google Play
Facebook