Sidelya hiç iyi değildi. Sumata'nın Andreas'ın odasında kaldığını duyduğunda kendini burada bulmuştu. Dokunsalar ağlayacak kadar gergin olmasına rağmen, güçlü görünmek için elinden geleni yapıyordu. Andreas’ın odasının kapısında, birkaç dakika bekleyerek sakin olmaya çalıştı. Bu odanın bir gün Andreas ve kendisine ait olacağına dair hayaller kurmuştu. Şimdi ise bu hayallerinin önünde kim olduğu ve nereden geldiği belli olmayan bir kadın duruyordu. Tanrı şahitti ki onu öldürmek için eline fırsat geçse asla tereddüt etmezdi. Usulca kapıyı çalarak içeri girdi. Sumata yatakta uyuyor, Andreas yatağın yanındaki sandalyede oturuyordu. Onları bu kadar yakın görmek canını yaksa da belli etmemeye çalıştı. "Hizmetçilerden birini çağırmadım. Buraya neden geldin?” dedi Andreas son derece soğuk bir se

