Andreas’ın adını fısıldadığını duyunca, gözlerini kapatıp, derin birkaç nefes aldı Olivia. Genç adamın dudaklarının ve dilinin boynunda gezinmesine izin veriyor, onun bu halde görmekten ayrı bir zevk duyuyordu. Aralarındaki karşı konulmaz çekimi kadın ve erkeğin birbirlerine olan ihtiyacına bağlasa da Andreas’tan etkilendiğini inkar edemiyordu. Oynadığı oyunun bedeli çok ağır olacaktı. Ancak buraya gelirken her şeyini kaybedebileceği ihtimalini göze almıştı. Andreas kollarının arasındaki kadına karşı hissettiği tutkunun esiri olmak üzereydi. Dudaklarının değdiği her yer inanılmaz tatlı ve yumuşaktı. Elini genç kızın saçlarının arasına geçirip, yüzünü ona doğru çevirdi. Arzudan kararmış bakışları, onu istediğini daha fazla belli edemezdi. “Benim olmanı istiyorum Sumata...“ dedi boğuk bir

