Andreas, genç kızın giydiği elbiseyi daha önce annesinde gördüğünü hatırlayınca soluğu kesildi. Sanki bir anda salonun içi ısınmış, nefes alması zorlaşmıştı. İçeri zarif ve kendinden emin adımlarla giren kadın, tıpkı annesi gibiydi... Onun kim olduğunu bilmeyen biri kalenin hanımı olduğuna yemin edebilirdi. Salondaki diğer kadınların aralarındaki fısıltısı uğultu şeklinde salonda yankı bulurken, Andreas onların ne dediğiyle değil, Sumata'nın kendisine ne hissettirdiği ile ilgileniyordu. Güzel, asil, baştan çıkarıcı ve büyüleyiciydi Sumata. Bu güne kadar tanıdığı hiçbir kadında bu saydığı özellikleri bir arada görmemişti. Nefesini tutmuş onu izliyor, gözlerini ondan almayı başaramıyordu. Derin ve delici bakışlarının altında yatan anlamı onu gerçekten iyi tanıyan biri çözebilirdi. Şayet bur

