ELA KARAHAN'DAN
Mis gibi bir kahvaltıdan sonra kızlarla alışverişe çıktık . Alışverişin ardından sinemaya gittik , daha sonra da sahilde gezdik . Akşam sekiz gibi eve döndüğümüzde ne İlayda ' da ne de bende adım atacak hal kalmamıştı . Salonda oturan aile fertlerine selam verip kendimi koltuğa attım ve
"Ölüyorum !" diye isyan ettim .
"Asıl ben ölüyorum !" diyen İlayda 'ya gözlerimi devirdim .
Sonra amcama tatlı , minnoş bir gülümsemeyle,
"Amca , ne oldu o iş?" diye sordum.
Amcam gözlerini devirerek,
"Kabul etti ," dedi ve homurdanarak ayağa kalkıp yanımızdan ayrıldı .
Bana bakan kardeşlerime ve yengeme aynı tatlı ifadeyle baktığımda Meriç ,
"Şöyle yapma , iğrenç gözüküyorsun ," dedi .
Dilimi çıkardım ona .
İlayda , "Eee , abla, ne oluyor?" diye sordu .
"Hım , sevgili kardeşlerim ve biricik kuzenciğim ," dedim, nefesimi tutarcasına .
"Ben , sevgili sözlümle tanışmaya karar verdim ve en yakın zamanda düğünümüz var ."
Hepsine teker teker baktım . İlk konuşan yengem oldu . Ayağa kalkıp ,
"Güzel karar , kızım . Bunca zamandır olması gereken bir karar vermişsin ," dedi, yüzündeki gülümsemeyle .
Ardından Meriç ayağa fırladı . Kaşları çatılmış , bana öfkeyle bakıyordu .
"Hayır , izin vermiyorum !" diye haykırdı .
Tamam , beni korumak istiyordu ama ha sonra ha şimdi , bu adamla eninde sonunda evlenecektim , değil mi ?
Meriç ' e dönüp ,
"Hangi hakla , Meriç ?" diye sordum.
Meriç dişlerini sıkarak ,
"Abin sıfatıyla !" diye karşılık verdi .
Güldüm , hatta kahkaha attım . Meriç ve kardeşlerim bana anlamaz gözlerle bakarken kendime geldim .
"Aramızda iki yaş var , kuzen. Sadece ," deyip tekrar gülmeye başladım . Parmağımla iki işareti yapmayı da ihmal etmiyordum .
Sinirlerim bozulmuş olmalıydı ; yoksa ciddi bir ortamda gülmek benlik bir şey değildi . Gözlerimden yaş akıyordu resmen gözlerimden akan yaşlarını sildim . Meriç tekrar konuşmaya başladı, ben de onu dinledim :
"Olabilir , Ela . Ama ben bu adamla evlenmeni istemiyorum ."
Bu sefer ben kaşlarımı çattım . Neden böyle demişti ki ? İç sesim , yersiz bir kıskançlık yaptığını söylüyordu . İç sesim haklıydı ; yersiz bir kıskançlık yapıyordu .
Meriç'e cevap verdim :
"Meriç , şu an yersiz bir kıskançlık içindesin . Evlenmememi istediğin adam benim nişanlım. Ayrıca babamın vasiyetinde yazan şeyleri nasıl görmezden gelebilirim ? Gelebilirsin ? Bu adamla tanışmak en doğal hakkım . Ayrıca ," dedim, sesimdeki öfkeyi bastırmaya çalışarak .
Meriç söyleyecek bir şey bulamadı ve Emir'le birlikte salondan ayrıldılar. Ben derin bir nefes alıp yukarı, amcamın çalışma odasına çıktım . Kapıyı bir kez tıklattıktan sonra "Gir !" sesini bekledim . Amcamın sesini duyunca içeri girdim .
Amcam, çalışma masasında dosyalarıyla ilgilenirken bana bakmadan ,
"Ne oldu, Ela ?" diye sordu .
Yine kaşlarımı çattım . "Amca , sen ve Meriç neden böyle yapıyorsunuz ?" dedim sakin ama kararlı bir ses tonuyla .
Amcam kafasını dosyalardan kaldırıp bana baktı .
"Kızım , sen ve İlayda bizim için çok kıymetlisiniz . Ama Demir ' le tanışmanı ertelemeni istiyorum ," dedi .
Kafamı hayır anlamında salladım . Demir ' le tanışacaktım , er ya da geç . Ama neden şimdi istemiyorlardı ? Zaten bu adamla evlenmeyecek miydim ? Neden beni bu tanışmadan kaçırıyorlarmış gibi hissediyordum ?
"Amca, er ya da geç tanışacağım bu adamla . Ama artık vakti geldi . Söyle ona , yarın tanışalım . İyi geceler, amca ," diyerek odasından çıktım ve kendi odama gittim .
Odama gelir gelmez üstümü değiştirip yatağıma girdim . Yatakta bir sağa bir sola dönerken Meriç ve amcamın neden bu kadar karşı olduklarını düşünmeye başladım . Kuzenimin neden bu kadar tepki verdiğini hala anlamamıştım . Amcam , Meriç kadar büyük bir tepki vermese de o da karşıydı . Sonuçta babamın vasiyetiydi bu evlilik ve ben istesem de istemesem de olacaktı . Ne fark ederdi ki ? Benim için artık tek bu evde yaşamayacaktım , o kadar .
O kadar dalmıştım ki telefonuma gelen bildirim sesiyle yataktan sıçradım . Telefonu elime aldığımda bilinmeyen bir numaradan mesaj gelmişti .
Gönderen: 05**48
Yarın akşam sekizde hazır ol . Seni almaya bir araç göndereceğim . Fazla soru sorma .
Şaşkınlıkla telefona baktım . Bu kadar hızlı haberinin olacağını hiç tahmin etmemiştim . Mesaja tekrar baktığımda Demir Araslan ' dan geldiğini anladım .
'Fazla Soru sormamı ' bu adam beni ne sanıyordu cidden . kendini beğenmiş biri olabilirdi herhalde kaf dağında daha gizli tavırlar
"tövbe tövbe" diye kendi kendime mırıldandığım.
"Ah, ne saçmalıyorum ben?" diye düşünmeden de edemedim bay egoyu kafamın en ücra köşesine atıp üstümü değiştirip yatağa yattım.
&
Sabah uyandığımda tuhaf bir şekilde heyecanlıydım . Yataktan kalkar kalkmaz ilk iş banyo işlerimi halledip üstümü giyindim ve aşağıya indim. Herkes kahvaltı masasında sessizce yemek yiyordu. Ben de sessizce yerime oturup kahvaltı etmeye başladım . Derin bir sessizlik içindeydi masa . Kafamı kaldırdığımda herkesin bana baktığını fark ettim . Derin bir nefes alıp ,
"Neden hepiniz bana bakıyorsunuz ?" dedim .
Hiç kimse konuşmadı . Herkes kendi tabağına döndü. Bu gergin ortam beni geriyor ve strese sokuyordu . Kahvaltıdan sonra kendimi meşgul edecek işlere verdim . Güzel bir yürüyüş , ardından resim yapmak, sonra da güzel bir duş . . . Saatime baktığımda beşti . Hızla hazırlanmaya başladım . Odaya giren kardeşim yatağa oturup beni izlemeye başladı . Hafif bir boğaz temizleme sesiyle ona döndüm .
"Evet ?" dedim , kollarımı göğsümde bağlayarak .
"Abla , gerçekten buluşacak mısın o adamla ?" dedi .
"Evet, buluşacağım . O benim sözlüm . Ve o dediğin adam benim kocam olacak ," dedim , kaşlarımı çatarak .
Pudra pembesi olan tulumu üstüme geçirip ayağıma siyah rugan stilettoları giydim . Makyaj masama oturup saçlarımı dağınık bir topuz yaptım. Gözlerime bir rimel sürdükten sonra toprak rengi ruj sürdüm . İşte hazırdım .
Telefonumdan saati kontrol ettiğimde 20 : 10 ' du . Aşağıdaki araç beni tam on dakikadır bekliyordu . Aceleyle üstüme bir ceket alıp aşağıya hızlıca indiğimde , aile fertleri pür dikkat beni izliyordu . İlk konuşan Emir oldu .
"Bu kadar güzel olmak zorunda mısın , abla ?"
"Hayır , izin vermiyorum ! Bu şekilde o adamın yanına gidemezsin !" diyen kuzenime gözlerimi devirdim.
"Nedenmiş o ?"
"Çünkü anladım , bu iki erkek senin çok güzel olduğunun farkında ve sevgili eniştemle tanışmanı istemiyorlar ."
Son dakika golü gibi lafa giren kardeşimi içten içe tebrik ettim .
Amcama dönüp , "Nasıl olmuşum , yakışıklım ?" diye sordum .
"Her zamanki gibi su gibi olmuşsun, kızım ," dedi.
Yengeme dönüp onay bekledim . Yengem modacıydı ve onun görüşü şu an benim için önemliydi .
"Güzel olmuş , kızım . Hadi , daha fazla bekletme şoförü ," deyip benimle kapıya kadar geldi . Beni öpüp ,
"İyi şanslar, küçüğüm ," dedi .
Yengem gerçekten melek gibi bir kadındı ; onun hakkını hiçbir zaman ödeyemezdim .
O an bilmiyordum ama attığım her adım hayatımı geri dönülmez şekilde değiştirecekti .