yabancı değilsin

356 Words
Bölüm:5 Yabancı Değilsin Karşımda dikilen kadının teyzem olduğuna inanmakta hala güçlük çekiyordum ama gerçekler su götürmez şekilde ortadaydı. Tüm bu benzerlik... Hayır, hayır... Bu benzerlikten daha fazlasıydı. Annemin bir klonu gibiydi ve benim aksime tüm alametleri taşıyordu. Şüphe yoktu ki karşımda kaderinde hükümdarlıkla doğmuş bir kadın vardı. Asil fiziğine kitleleri kolaylıkla etkisi altına alabilecek kadife sesi eklenince akılda pek soru işareti kalmıyordu, tabi biri hariç... Bu kadar zamandır neredeydi? Ve ben neden onu silik çocukluk uğraklarımın bir parçası olarak eski bir anıdan ibaret anımsıyordum? Sorularıma uygun yanıtlar bulamamıştım ki karşı koyulmaz ses tonuyla konuşmaya başladı: -Ne kadar da büyümüşsün küçük Lil. Teyzeye kucak yok mu tatlım? Aradan uzun yıllar geçmemişcesine kurmaya çalıştığı samimiyetten rahatsız olmamaya çabaladım ama sanki bedenim bu ilgiden rahatsız oluyordu. Vücudumun yaşadığı bu şoktan ötürü sessiz kaldığımın bilincine varmış olmalı ki benim konuşmamı beklemeden sözlerine devam etti: -Anlaşılan Sisi seni Tre Rosse kadar yabani yetiştirmiş. Kız kardeşim beni hiç şaşırtmıyor. Sakinlikle konuşmaya devam edişi sinirlerime dokunmaya başlamıştı: -Yetiştirilme şeklim hakkında çok şey biliyor gibi konuşuyorsunuz ama o kadar uzun yıllardır sizi görmedim ki anneme tıpatıp benzerliğiniz olmasaydı belki de sizi tanıyamayacaktım sevgili teyzeciğim. Birdenbire yüzünde bana hiç de yabancı olmayan ve tehlikenin habercisi olduğunu içten içe hissettiğim bir gülümseme peyda oldu: -Görüyorum ki Sisi seni kendi kadar arsız ve cürretkar da yetiştirmiş. Bu kadarı artık fazlaydı: -Sözlerinize dikkat edin! O benim an... Kanımı donduran bir kahkahayla sözlerimi yarıda kesti: -Demek annen ha?! Canına kast eden güç düşkünü ve psikopat bir ebeveyn için fazla iddialı bir hitap değil mi bu sence de tatlım? Birçok şey söylemek istedim, aklımdan neler neler geçiyordu ama hiçbiri dudaklarımdan dökülemedi... Sözlerindeki somut gerçeklik karşısında sanki dudaklarım mühürlenmişti. Bakışlarımı yere kaydırdım ve sözlerimi yuttum: -Küçük tatlı Lil, neler yaşadığını biliyorum. Yalnız değilsin... Artık değil. Ama her şeyden önce kaldır başını, kraliçeler kimsenin karşısında boyunlarını eğmezler. İnce uzun parmaklarıyla gözlerimin önüne düşen bir tutam siyah saçı aldı ki keşke bunu yapmasaydı çünkü bu gözyaşlarımı apaçık gözler önüne sermekten başka hiç bir şeye yaramıyordu: -Tatlım yoksa sen ağlıyor musun? Hayır, hayır... Gözlerinden bundan sonra tek bir su yuvarı düşmeyecek! Ve o güç aşığı yeteneksiz kraliçe bozuntusunun elinden hakkın olan tahtı geri alacağız!
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD