GÜVENDİĞİM ADAMA BENZİYOR

711 Words
Cyrus, anne ve kızın arasındaki gerginliğe kendisi yüzünden ilerlemesini engellemeye çalışıyordu fakat Maisie’nin başka biri ile nişanlanmasını kabullenemezdi. Kararsız bir şekilde bakıyordu ama Floren, Maisie’yi zorla götürmeye çalıştığı anda kararsız, nezaketli tutumunu bir kenara bıraktı. Sevdiği kadının annesine zarar vermek gibi bir niyeti yoktu saygısızlık yapmak gibi bir niyeti de faka sevdiği kadın için kendisinden bile vazgeçmeye razıydı şimdi ise onunla tanışmak için beklediği yüz yetmiş yılın ardından onu kaybedemezdi. Floren’in Maisie’yi tutan kollarının üzerine güçlü elleri ile onu durdurdu. Maisie’nin kolları annesinden kurtulduğunda derin bir nefes alıp Cyrus’un bedeninin arkasına sığındı. Bilekleri acımıştı ama bunu fark ettirmeden sinirli gözleri ile annesine bakmaya başladı. Floren, iğrelti ile ellerine dokunan Cyrus’a baktı. Yavaş yavaş öfkesi artıyordu. Kızını buradan götürmeye kararlıydı ve şu an iğrendiği ırktan birisi ona dokunmuştu. Cyrus, kendisine söylediği hakaretleri, iğrelti dolu bakışları umursamıyordu. Umursadığı tek şey sevdiği kadındı. Sakin olmaya çalışan bir ses tonu ile Floren’i ikna etmeye çalıştı. “Bakın leydim, endişelerinizi anlıyorum. Bana söylediğiniz hakaretlerin hepsine katılıyorum. Zamanın başından beri safkan bir ırk olmadık sizin büyülerinizin ters etki yapmasından doğan bir ırk olduğumuzu vampir olduğumda öğrendim zaten. Benden iğrenmeniz, beni sevmemeniz umurumda bile değil fakat kızınıza gerçekten aşığım. Onunla tanışmak için tam yüz yetmiş yıl bekledim, lütfen en azından bize bir şans tanıyın. Beni tanımak için lütfen leydim, asla kızınız ile aranızın kötü olmasını istemem fakat onu istemediği biri ile evlenmeye zorlamak sizce bu da kızınıza yapacağınız en büyük kötülük olmaz mı? Lü…” “Kes sesini domuzcuk! Haddini bil! Kim olarak bana tavsiye veriyorsun. Yüz yetmiş yıl mı hıh! Sen, benim tecrübelerimin yanında bir çocuk gibi kalıyorsun anladın mı? Kızımın iyiliğini senden daha çok düşünüyorum buna emin ol ve o senin yanında kaldığı sürece uğursuzluklar asla peşini bırakmayacak. Asıl sen, Maisie’nin iyiliğini düşünüyorsan çekil önümden ve kızımın benimle gelmesini engelleme.” Maisie, annesinin yüz ifadesindeki siniri gördüğünde ciddileştiğini anlıyordu ama boşuna uğraştığının farkına varmalıydı. “Müstakbel kocam ile düzgün konuş lütfen. Yakında damadın olacak ve onun ile iyi geçinmen gerekecek, ah! Affedersin ben Cyrus ile evlendiğim gün Cadılar tarafından sürgün edilmiş olacağım bu yüzden sen de dahil hiçbir cadı hayatıma karışma cüretini gösteremeyecek. Lütfen git ve bir daha bizim karşımıza çıkma.” Cyrus, Maisie’nin annesine olan öfkesi ve nefretinin sebebinin sadece onu gelenekleri yüzünden evlendirmeye çalışmalarından daha farklı sebepler olduğunu seziyordu. Cyrus: “ Maisie, lütfen sevgilim sakin ol.” Maisie, Cyrus’a baktı bu hayatta hiçbir zaafı olmamıştı şu ana kadar Cyrus’un açık yeşil gözlerindeki aşkı ve kendisi için olan endişesi ile onu rahatlatmak istedi ve derin bir nefes alarak Cyrus’a gülümsedi. Daha sakin bir ifadesi olduğunu görmesi ile Cyrus da rahatlamıştı ama Floren, kendisine sadece öfke beslerken yanındaki hayvandan farksız kusurlu yaratığa ise itaatkar tavırları karşısında kalbinde bir hayal kırıklığı oluşmuştu. Onu bu dünyaya kendisi getirmişti ama doğduğu o andan beri kendisine her zaman öfke doluydu sebebini kabullenmek istemiyordu çünkü Floren verdiği kararların hepsini sadece kızını korumak için vermişti o bir anneydi, kızı kendisine öfke dolu olsa bile hala onun iyi olması, güvende olması için uğraşıyordu. Bir duygunun onu ele geçirip ırkından sürgün edilmesi kabul edilemezdi ama yanındaki bu yaratığa bakan gözlerindeki ışıltıyı, kalbi ve ruhunda açan çiçeklerin her saniye çoğaldığını kendi ruhunda hissediyordu. Kabullenemezdi çünkü bu dünya onun bildiğinden daha tehlikeli ve uğursuz lanetler ile doluydu, babası bile, kafasını iki yana salladı hayır bu düşüncelerini devam ettirmek istemiyordu. Yutkundu Floren çünkü bu tabloyu izlemek elzem dolu bir anı hatırlatıyordu kendine, elli yıl sonra ilk kez o sert ve vakur duruşunu dolan gözleri bozdu, içindeki kararlılık kızının aşk dolu gözlerini gördükçe kırılıyordu. Bakışlarını başka yöne çevirdi, karşısındaki iki kişi de farkında değildi ama çevrelerinde lanetli enerjiler dolaşıyordu sanki bir fırsat bekliyorlardı onlara ulaşmak için. Bakışları kendisine çevrildiğini hissettiğinde ikisine baktı. El ele tutuşmuşlardı ayrılmayacaklarının nişanesi olarak göstermek istiyorlar gibiydi. Cyrus: “Leydim, bana istediğinizi söyleyin ama sevdiğim kadını o benden gitmek istemediği sürece bırakmam.” Maisie, Cyrus’un sözlerindeki samimiyet ve hissettiği güven duygusuna sığındı. Kalbi Cyrus’a inanıyordu onda çok farklı şeyler hissediyordu. On yıl önce kaybettiği ve en değerlisinin kendisine hissettirdiği güveni hissediyordu. Gözleri dolacaktı ama tuttu kendisini sonra annesinin dolan gözlerini gördü. Hayatı boyunca annesinin ağladığını, gözlerinin dolduğuna şahit olmamıştı, her zaman ciddi ve her zaman dik duran bir kadın olmuştu şu an ise gözlerinde yıkılmaya başlayan bir şeyler hissediyordu. Kalbi yumuşaktı ama şu an geri adım atarsa kaybedeceğini biliyordu bu yüzden Cyrus’a bakmayı seçti.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD