2.BÖLÜM

1474 Words
     Masamda oturup kara kara düşünüyorken ispici Nazım geldi odama ,kapıyı çalmadan dalınca içeriye  " Hayırdır sizin oralarda kapı yok herhalde! Hayır odama girerken kapıyı çaldın da ben mi duymadım acaba? "diyerek çıkmıştım dangalağa.       Gereksiz döl atığı yemin ederim, pişmiş kelle gibi sırıtıp kollarını birbirine kenetlerken, "Oda!! Komik! artık burada bir odan yok Hilal hanım!" dedi. Bense şaşkına " Ne saçmalıyorsun sen?" diyerek sordum.      Ağzı bir tarafım kadar açıldı ispicinin ,(Not: yalnız benim totom oldukça güzel ve seksidir. Tabi onu belli etmeyi sevmem o ayrı, bunun ağzı ise bildiğin kenef ,salıncak kurup sallana sallana tövbe estağfurullah, anlayacağınız o cinsten yani. Öğğğk.        " Patron muhasebeye gidip hesabını kessin diyor Hilal hanım, yani! .....K.O.V.U.L.D.UN.:))" siz anladınız o ağzı...       İspici müjdeli haber vermiş gibi sevinç içinde odamdan çıkarken, benden eşyalarımı toplamaya ve bu kovulmamın ardında ki maalesef inkar edemeyeceğim yakışıklı öküze saydırmaya başladım.        " Keşke o kolu kıvırmakla kalmayıp kırsaydım da!!! Pislik , Mustafa beyin odasına girerken ,batasıca havası ile yakasını düzeltip , o gıcık parmağını yüzümde sallarken 'Görüşeceğiz' dediğin de o yakışıklı yüzüne yumruğu koyup dağıtsaydım  keşke, ah! Ah! Tipine bakıp da adam sanırsın öküzü!!"       Eşyalarımı bir koliye koyup muhasebeye de uğrayıp hesabımı kestirdim. Fakat canım kankime haber vermeden şirketin çıkışına yöneldim. Çünkü kendileri biraz manyaktır.  Nazlı, babası olsa dinlemez küfürü basıp basar istifayı, benim yüzümden  oda işsiz kalsın istemiyorum.         O yüzden sessiz sedasız olacaktı gidişim, fakat tam çıkış kapısına gelip adımımı attığım an. " Hayırdır erkek Fatma, mesai erken mi bitiyor bu işyerin de." diyen sesle arkamı sinirle döndüm ve anında o gıcık bakışlar ve gevrek sırıtış ile yüz yüze geldim.      " Ne ayarsın oğlum sen! Beni kovdurup birde dalgamı geçiyorsun sen benle?" dedim. Fakat öküzün yüzü birden şaşkın yavru ördek pozuna girdi, kaşlar hayretle kalkarken,      " Anlamadım ne yapmışım?"      " Anlomadom ne yopmoşum!!? Ebeninkini tövbe! Ya bas git arkadaşım, daha fazla sinir harbi yaşatma bana!"  Diyerek ya sabır çekip durağa doğru hızlı adımlarla yürümeye başladım. Fakat bildiğin sülük çıktı  bu uşak!   " Hey! Hey! Dur!" Diyerek bağırmaya başladı arkamdan.      Arkamı dönüp" Ya bela  mısın sen arkadaşım!" Derken, önümüzde hızla siyah bir minibüs gelip durdu. İçinden çıkan eli silahlı iki ayı ise . "Çağdaş bey, Minibüse binin hemen!" diyerek emir verdi ,bense silahları görünce " Olduuu! O zaman! Ben şey yapayım,  sizi rahatsız etmeyeyim ! Belli sizin konuşacaklarınız var. İyi günnleerrrr!"diyerek arkamı dönüp sıvışmaya çalıştım. Fakat,   " Hey dur hemen orada! Sende geliyorsun bizimle!" diyen ayıcığın sesi ile olduğum yerde kala kaldım. Arkamı dönüp sırıtmaya çalışırken,   " Anlamadım niye Çağdaş denen şahıs bu!" diye dişlerimin arasından konuşmaya çalıştım.   " Maalesef bayan, yanlış zamanda yanlış yerde olduğunuz için, bu iş sonuna kadar misafirlerimiz olacaksınız."   " Hangi iş! Ha eğer bu ibneyi öldürmeyi falan düşünüyorsanız merak etmeyin benden hiç laf çıkmaz. Hatta ben bu adamı tanımıyorum bile, sizi de hiç görmedim. Anlaştık!!! Neyse ben size mani olmayayım daha fazla, hani öldür göm filan uzun işler bunlar." diyerek ikinci sıvışma çabalarımın sonunda öküz.      " Hah kıza bak!" deyip adamlara döndü, gıcık" Ben bu kızı tanıyorum ama adı Hilal ,hatta biz kanka bile sayılırız ,yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmez o derece yani," dedi bana öfkeyle bakıp.     " Ha!!! Ne kankisi ! Ye yeyip içmesi! Bela mısın oğlum sen, ne saçmalıyorsun, bi düş yakamdan artık!" diyerek  saniyesinde yakasına yapıştım salağın.   " Kesin artık saçmalamayı ve hemen binin arabaya ,yoksa sizin için hiç iyi olmayacak" diyen ayı kafalarımıza silah tutunca ,tabi biraz Yusuf Yusuf olup kırpıştırdığım gözlerle, süt dökmüş kedi gibi öküzün yakasını bırakıp kuzu kuzu bindim minibüse, tabi püsküllü bela Çağdaş öküzü de.        Yol boyu adamlara ne kadar dil döksem de, ne fayda dinleyen olmadı. Çağdaş bey ise  artistlik hareketlerle  " Çok büyük hata yaptınız ,bunun hesabını size çok kötü ödeteceğim." deyip söylendi ,tabi onu da ayılar mabadları ile dinleyip, cevap dahi vermediler.       Bu arada  bende adamlar bizi ormanlık alanda olan büyük betondan depo gibi bir yere getirinceye kadar, Çağdaş öküzüne bela okuyup durdum.       Deponun önünde minibüsten zorla indirilip, içeri iteklendik, o  an kendimi film setinde gibi hissettim. Klasik mafya dizisi gibi ,kız ve erkek kaçırılır, tenha bir yerde depoya getirilip, sandalyeye oturtulup, eller arkada sıkıca bağlanır. Öyle de oldu.        Çığlık atıp çözün beni hemen desem de ,bırak çözmeyi  yine cevap bile vermediler. Çağdaş öküzü ise çattığı kaşları ile adamlara görüşeceğiz bakışları atıp, olduğu yerde ellerini çözmek için debelenip durdu.        Çok geçmeden de siyahlar içinde uzun boylu ,keskin yüz hatlarına sahip, oldukça karizma bir adam çıkıp geldi yanımıza.  " Ooooo bakın burada kimler varmış ?? Çağdaş Bey!!!" dedi, öküz ise öfke ile " Sen ha!!! " diyerek bağırdı.        Adını bilmediğim siyah takımlı karizma sandalyede bağlı olan Çağdaş'ın arkasına geçip omuzlarına ellerini koyup sert bir şekilde sıkarken,   " Sana görüşeceğiz demiştim!!!" deyip bana döndü,  dönmesiyle de kaşlarını çatıp. " Bu kız  da kim? Bunu niye getirdiniz buraya "diyerek kükredi adamlarına.   " Bende onu diyordum. Benim burada işim yok! Bırakın artık gideyim!" dedim. Adamsa beni daha da korkutan o sözleri sarf etti.   " Çabuk bu kızı alıp halledin," deyip elleri bağlı Çağdaş'a döndü. " Çünkü Çağdaş beyle işimiz uzun sürecek sıkılmasın hanım efendi!" Dedi.      Hayretim şaşsa da bu sefer Çağdaş," Onun bir suçu yok bırakın kızı!" diye kükredi adama. Bu sinirlenmiş hali ise sadece adamın hoşuna gitti, Çağdaş'a cevap vermeden önce bir  kahkaha attı sonra da adamına dönüp, kafası ile beni işaret edip, götürmelerini emretti.      İçlerinden biri beni sandalyeden kaldırıp, itekleyerek depodan çıkardı, Çağdaş’sa arkamdan, " Bırakın lan kızı şerefsizler!" diyerek bağırıp ,debelendi durdu fakat yine dinleyen kim.      Adam beni depodan çıkarıp ormanın içinde tenha bir yere getirip, kafama silahı dayadı, " Son duanı et!!"     Bense" Çalıştır saksıyı hadi hadi" modundaydım. Fakat sadece " Dur!!! Bir saniye o!" dedim saçmalayarak. Adamsa pis pis gülerek. " Korkudan saçmalamaya başladın ,merak etme fazla acı çektirmeyeceğim." diyerek silahı yine başıma doğrulttu.   " Tamam bari ellerimi çöz ,bu benim son isteğim ellerim bağlı ölmek istemiyorum."   Kısa bir düşünmenin ardından, "Tamam ama aptallık yapmak yok!"   " Silah senin elinde ve benim iki katımsın, sence ne yapabilirim?"     Her şeyi… Ki yaptım da ,ellerimi çözdüğü ilk saniye önce kafayı yüzüne gömdüm, sendeleyince elindeki silahı alıp, hiç tereddüt etmeden bacağından vurdum. Ve beni bağladığı aynı iple onu bağlayıp, daha fazla bağırmasın diye ağzına ayağımdaki çorabı çıkartıp tıktım. Ha çorapta sabahtan beri yaşadığım stresten dolayı sırılsıklam olmuş haldeydi o ayrı. öğğğk      İlk oradan kaçıp kurtulmak istedim fakat içine sıçtığımın vicdanı buna engel oldu. Tekrar depoya dönüp, çağdaş öküzünü kurtarmaya karar verdim.       Tabi ben hep eşeğimi sağlam kazığa bağlarım. Bacağından vurduğum adamın, ceplerini karıştırıp, iç cebindeki telefonunu alıp polisi aradım. Olduğumuz yeri yani depoyu tarif ettim.       Allah'tan çok geçmeden polisler geldi ve depoya girip kısa bir çatışmanın ardından kurtardılar öküzü. Tabi biraz ağzı burnu yamulmuştu salağın.       Beni görünce önce şaşırdı sonra sırıtarak yanıma geldi.   " Sen..! Sen yaşıyorsun!" deyip şaşkınca etrafına bakındı." Yoksa polisleri sen mi çağırdın?"   " Aynen canım üzerine bastın!" " Peki nasıl kurtuldun?" "Mahallede bana dişi buruce lee derler!" deyip sırıtarak havalı bir şekilde ellerimi kenetleyip , parmaklarımı kıtırdattım.       Sonra polislerin kelepçelediği siyah takımlı adama bakıp,   " Sizin mesele ne ihale filan mı?"   " Pek sayılmaz!"   " Hımmm alacak verecek meselesi o zaman!"   " Şey oda değil!   " Ne ? Peki??"   " Aslında!" dedikten sonra başını muzipçe kaşıyıp,   " Adam beni karısı ile aynı yatakta bastı!!"   " Ne!!!! Ne yani? Benim şimdi senin uçkurun yüzünden mi hayatım tehlikeye girdi? Şaka mı bu? Şaka değil mi şaka!"      Gözler dönmeye başladı öküzün, anlaşıldığı üzere gerçek, tabi bende anında  kayış koptu. Önce kafasın bir tane çaktım." Hey!! " diye bağırıp başını tutsa da.   " Vay sapık, adam sana az bile yapmış! Ben olsam seni önce hadım eder sonra delik dışık ederdim"   " Yuhhh!"   " Ne yuh ,ulan evli kadına yürü becer sonra da Yuhhh?"   " Bende basılıncaya kadar evli olduğunu bilmiyordum, bana bekarım demişti."   " Vah zavallı masum köylüüü! Ulan erkek milleti değil misiniz. Her şeye bir bahane!"      Tabi ikinci tokatta gecikmedi ,tekrar başını acı ile tuttu, ki bu sefer daha sağlam geçirdim.   " Peki bu niye?"      Kollarımı birbirine kenetleyip "  Buda beni kovdurduğun için" dedim kaşlarımı sinirle çatarak,     " Sana dedim ben seni kov...."dedi  fakat sözlerinin devamını demeye kalmadan yanımıza gelen polis beyle atışmamız yarım kaldı. Önce ifadelerimiz alındı, sonra ayrı arabalar da evlerimize bırakıldık. Tabi mecburen mahallenin başında indim.      Eve gelince anneme hiçbir şey anlatmadım. Annem kalp hastası ve hayattaki tek varlığım ,dayanağım annemdi ,babam iki sene önce böbrek yetmezliğinden vefat etti ve biz annemle yalnız başımıza  kaldık. Ve oda kalbinden rahatsız, bu durum onu üzüp  hasta edebileceği için bu yüzden sessiz kaldım.       Tabi kovulduğumu da anlatamadım. Tüm günün yorgunluğu ile gece  başımı yastığa gömdüğüm anda uyuya kaldım. Fakat tüm gece boyunca garip garip rüyalar görüp durdum. Rüyam boyunca karanlık bir alanda boğuk çıkan bir kadın sesi adımı söyleyerek  beni çağırıp durdu. Ne olduğunu anlayamadan da sabahın köründe ısrarla çalan zil sesi ile uyandım.      Sersem halde bir elimle çenemdeki salyayı silerken diğer elimle totomu kaşıyıp, ayaklarımı yere sürte sürte  kapıyı açtım. Açmamla da şaşkın halde kapıya gelen kişiye pörtlettiğim gözlerle bakarken.   " Yok artık! Şaka mı bu?"   " Günaydın erkek Fatma!!!! "   
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD